24 Şubat 2014 Pazartesi

DOĞUŞTAN KÖR



Galata köprüsünde bir bahar günü kör bir adam dilencilik yapıyormuş. Dizlerinin dibine bir tabela koymuş. Tabelanın üzerinde “ DOĞUŞTAN KÖR “ yazılıymış.
    Herkes dilencinin önünden geçip gidiyormuş. Bir reklamcı bunu görmüş. Tabelayı almış, arkasına bir şeyler yazmış, olduğu yere tekrar bırakmış.
    Ne olduysa olmuş… Gelip geçen ve bu tabeladaki yeni yazıyı okuyan herkes başlamış dilencinin önündeki şapkaya para atmaya…
   Bir cümle yetmiş onca kişiyi etkilemeye ve dilencinin şapkasının kısa sürede ağzına kadar parayla dolup taşmasına…
   Ne mi yazıyormuş?
“ GÜZEL BİR BAHAR GÜNÜ… AMA BEN BAHARI GÖREMİYORUM! “
  Hikâye de anlatıldığı gibi insanları ilgi ve dikkatini çekmek etkili konuşmaktan geçmektedir. Hikâyede gözleri olmayan bu adamın kullandığı klişeleşmiş cümlelerle kendini anlatmaya çalışmak istenen hedefe ulaşmayı sağlamaz. Bu nedenle mesajı vermek istediğin kişi seni anlamaya çalışmaz ve bunun için çaba göstermez. Ne söylenirse söylensin, sunuşta karşı tarafı etkileyecek şey doğallıktır. Yukarıdaki paragrafta reklamcının tabeladaki yaptığı değişiklik insanların algısına yansımış onların iç dürtülerine dokunmuştur. Farkında olmadıkları şeyi ince bir mesaj vererek iletmiş, bu şekilde etkili olmasını sağlamıştır. Diğer taraftan insanların sempatisini kazanmak önemlidir çünkü onlar seni kendine yakın bulduğu kadar dinlemeyi sürdürür ya da bırakır. Konuşma sesin söze dönüşmesinden oluşsa da, insan kelimelerle değil resimlerle düşünür. Bir bakıma giyilen elbiselerin içini dolduran resimler, hayaller, duygular gibi…
  Yerinde kullanılacak bir söz önemli bir soruna çözüm olabileceği gibi, tam tersi yerinde ve zamanında kullanılmayan uygunsuz bir cümle kişiyi zor durumlarda bırakabilir. Öyleyse yerinde ve zamanında söylenecek sözlerimizin etkili oluşu, aynı zamanda bizim gücümüzdür. İnsanın sözü onun gücüdür.


                                                                                           

                                                                                                          Esra BAĞDAŞ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder