26 Ekim 2013 Cumartesi

Doğrudan İhracat


-İhracatçı firmanın yurt içindeki aracılardan yaralanmaksızın mal ve hizmetlerini uluslar arası hedef pazarlara ulaştırması durumuna doğrudan ihracat denilmektedir.
-İhracat aşamalarının ileri düzeylerindeki firmalar ihracat sürecindeki kontrollerini de arttırmak suretiyle doğrudan ihracata yönelmektedirler.
-Doğrudan ihracat yöntemi, dış pazarlara olan bağımlılığı yüksek ve büyük ölçekli ihracatçı firmaların tercih ettiği bir seçenek olarak karşımıza çıkmaktadır.
Uluslar arası pazarlara girişte doğrudan ihracata yönelen bir firma, ihracat yapılacak hedef pazarda bulunan aracı işletmelerle ve nihai alıcılarla doğrudan ilişkiye girerek ihracatı gerçekleştirir.
-Bu çerçevede, dolaylı ihracat ile doğrudan ihracat arasındaki fark, doğrudan ihracatta ihracatçı firmanın ihracat görevini diğer aracı firmalar devretmeyip, bu görevi kendisinin yerine getirmesinden kaynaklanır.
• Doğrudan ihracatta; pazarlama araştırması, fiyat belirleme, pazarlama iletişimi, lojistik faaliyetler, ihracat dökümantasyonu gibi görevler, firmanın ihracat departmanı tarafından yerine getirilir. Doğrudan ihracat genellikle dolaylı ihracata göre daha yüksek kar fırsatları yaratmaktadır. Doğrudan ihracat yapan firmaların üretim ve pazarlama maliyetlerini kontrol altında tutabilme özellikleri daha yüksek kar elde etme şansını da beraberinde getirmektedir.
-Doğrudan ihracat yöntemini seçen bir firma ihracat yapılması planlanan pazarda kendi satış ofisi yada şirketini kurabileceği gibi, yabancı ihracat aracılarından yararlanarak da ihracatı gerçekleştirebilmektedir.

Risk Yönetimi


Banka’nın risk politikaları ve uygulama esasları, 01.11.2006 tarih ve 26333 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, “Bankaların İç Sistemleri Hakkında Yönetmelik”in 36. maddesi hükümleri dikkate alınmak suretiyle oluşturulmuştur.

Risk politikalarının amacı, T. Halk Bankası A.Ş.’nin, Bankacılık Kanunu’nda belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde, misyon, hedefleri, kârlılık ve verimlilik ilkeleri doğrultusunda faaliyetlerini sürdürmek ve mevduat sahipleri ile Banka hissedarlarının menfaatlerinin azami ölçüde korunmasını sağlamaktır.

“Risk Yönetimi Politikaları ve Uygulama Usulleri” çerçevesinde, Banka’nın alabileceği azami risk tutarının belirlenmesi amacıyla Yönetim Kurulu tarafından Banka’nın risk iştahı belirlenmiştir.

Uygulanan risk yönetimi politikaları, kredi- piyasa ve operasyonel risk unsurları bazında aşağıda yer almaktadır.

Kredi Risk Politikaları

Piyasa Riski Politikaları

Operasyonel Risk Politikaları

DENİZ KONŞİMENTOSU

Deniz konşimentosunda yer alan bilgiler:

a)Taşıyıcının adı ve soyadı veya ticaret unvanı

b)Kaptanın adı soyadı

c)Geminin adı ve tabiyeti

d)Yükletenin adı ve soyadı veya ticaret unvan

e)Alıcının adı ve soyadı veya ticari unvanı

f)Yükleme limanı

g)Boşalma limanı veya buna dair talimat alınacak yer

h)Gemiye yüklenen veya taşınmak üzere teslim alınan malların cinsi, ölçüsü, sayısı veya tartısı, markaları veya dıştan belli olan mal ve mahiyetleri

i)Navluma ait şartlar

Fob Teslim Şekli Nedir ?



      Tedarikçinin malzemeyi nakliye yapılacağı geminin güvertesine taşıyana kadar olan sorumluluğunu içerir. Fabrikadan liman gümrüğüne kadar olan taşıma masrafları ile, liman gümrüğü ve liman masrafları tedarikçiye aittir. Malzeme gemi güvertesine taşındıktan sonraki sorumluluk ise müşteriye aittir.

     Deniz taşımacılığında kullanılan bir terim olup, petrol fiyatları ile ilgili olarak CIF ile birlikte en sık kullanılan terimdir.Bu teslim şeklinde taşıma bedelini kim ödüyorsa taşıyıcıyı o belirler.Yani taşıyıcı alıcı tarafından belirlenir.

İhracatın Yararları ve Ülke Ekonomisine Katkıları


      Bugün işletmelerimiz için uluslararası pazarlar önemli bir yere sahiptir. Uluslararası pazarlar riski fazla, hem girilmesi , hem de girildikten sonrada içinde kalınması zor pazarlardır. Ancak rekabet edildiği takdirde iç pazarla kıyaslanamayacak ölçüde büyük satış ve kar potansiyeli taşırlar. İç pazarda başarılı olan firmalar uluslararası pazarlara girdiklerinde pazar paylarını genişleterek karlılıklarını arttırabilir.

      Dış pazara açılan firmaların iç pazardaki müşterilere olan bağımlılıkları azalır ve dolayısıyla iç pazardaki durgunluk dönemlerinden etkilenmezler. Firmaların uluslararası pazarlarda elde ettiği bilgi birikimi, yeni teknoloji ve yöntemler kendi ülke ticaretinin de gelişmesine katkıda bulunacaktır. Ayrıca firmaların ihracat performansları arttıkça ülkede yeni iş olanakları oluşacak, işsizlik ve ülkenin dış ticaret açığı da azalacaktır. Örneğin ülkemizin ihracat performansı 2002 yılında yıllık %15’lik artış hızı ile ulaştığı yaklaşık 36,2 milyar dolar seviyesinden sonra İhracatçı Birlikleri kayıt rakamlarına göre 2003 yılında da %32,4 ’lük artış hızına erişmeyi başararak 47,9 milyar dolara varmıştır. 2004 yılında ise her ay ihracat rekorları kırılmakta ve ihracat performansımız gün geçtikçe artmaktadır.

Gümrük Müşavirinin Çalışma Yeri Neresidir ?


Gümrük müşavirleri tebligat adresleri ve çalışma yerlerini o yerin bağlı olduğu gümrük başmüdürlüğüne yazı ile bildirir. Birden fazla gümrük müşaviri bir tüzel kişilik oluşturarak çalıştıkları takdirde de, durumları hakkında aynı şekilde ilgili başmüdürlüğe bilgi verilir.

Gümrük müşavirlerinin çalışma yeri, gümrük işleri nedeniyle kendilerine yapılacak tebligat için kanuni ikametgah ve bu merkezin bulunduğu gümrüğün bağlı olduğu başmüdürlük veya başmüdürlük bulunmayan yerlerde müdürlük bölgesi için devamlı iş çevresi sayılır.

Serbest olarak çalışan gümrük müşavirleri veya tüzel kişilik şeklindeki gümrük müşavirliği şirketleri, yalnızca bağlı bulundukları derneklerin faaliyet alanlarında kayıtlı vergi mükellefiyeti bulunan kişiler hesabına tüm gümrük idarelerinde iş takibi yapabilirler.

Tüzel kişilik şeklindeki gümrük müşavirliği şirketleri üçüncü fıkradaki hükmün dışında diğer gümrük idarelerinde iş takibinde bulunmaları halinde şube açmak zorundadırlar. Şubede, şubenin bulunduğu derneğe kayıtlı, o mahalde ikamet eden ve faaliyet gösteren bir ortak sıfatıyla en az bir gümrük müşaviri bulundurulması zorunludur. Bu şekilde ortaklığı olan gümrük müşavirinin temsil ve ilzama yetkili olması ve ikamet belgesini her altı ayda bir bağlı bulunduğu derneğe ve başmüdürlüğe ibraz etmesi gerekmektedir.

DEVLETÇİLİK DÖNEMİ UYGULAMALARI


• Korumacılık

• Özel teşvik

• Devlet eliyle kurulması

Türkiye sanayi kredi bankası(TSKB) görevleri;
Sanayi kuruluşlarına kredi sağlamak
Milli sanayinin hammadde sağlamasına aracı olmak
Sanayicilere verilecek teşvikte aracılık etmek
Küçük üretici ve kooperatiflere hammadde ve kredi gibi olanak sağlamak olarak tanımlanır.
Sümerbank 1933 yılında sanayi ve bankacılık hizmetlerini yerine getirmek için kurulmuştur.

GÜMRÜK İDARELERİNDE UYGULANAN MEVZUATLAR


• GÜMRÜK MEVZUATI
• KAÇAKÇILIK MEVZUATI
• MALİ MEVZUAT
• DIŞ TİCARET MEVZUATI
GÜMRÜK MEVZUATI YASAL DÜZENLEMELERİ
• GÜMRÜK KANUNU
• GÜMRÜK YÖNETMENLİĞİ
• SAİR(DİĞER) MEVZUAT
GÜMRÜK KANUN
5 Şubat 2000’de yürürlüğe girmiş. Türkiye Gümrük birliği sürecinden sonra AB uyum çalışmaları ile avrupa’dan uyarlanmış temel metin olarak çıkmış. Ticaret ve gümrük bakanlığı sorumludur. On üç kısımdan oluşan içerikler:
1) Genel hükümler: kanunda geçen hükümler ve gümrük deyimlerinin izahı öncelikle yapılır.
2) Gümrük vergileri ile eşya ticareti konusunda öngörülen diğer önlemlerin uygulanmasına ilişkin unsurlar:
Eşyanın tarifesi; ürün kodlarıyla sınıflandırılması.
Eşyanın menşei; üretildiği yer.
Eşyanın kıymeti; üretim, sigorta, maliyet
3) Taşıtların kontrolü ve gümrük bölgesine getirilen eşya gümrükçe onaylanmış işlem veya kullanıma tabi tutulana kadar uygulanacak hükümler.
4) Beyan ve beyanname konusunu ele alıp incelemiş, gümrük rejimlerine yer verilmiş.
5) Türkiye gümrük bölgesinden çıkan eşya
6) Muafiyet ve istisna uygulanarak ithali gerçekleştirilecek eşyalar neler olduğu konusu.
7) Sınır ticareti
8) Posta ile gelen- giden eşyaların tabi oldukları gümrük işlemleri anlatılmakta ve akaryakıt, kumanyalara ilişkin yasal düzenlenmelere yer verilmiş.
9) Eşya sahibinin gümrük vergisi ödeme zorunluluğunu ifade eder.
10) Diğer hükümler
11) Cezalar
12) İtirazlar
13) Yürürlükten kaldıran hükümler, geçici maddeler ve yürürlük: gümrük müşavir ve müşavir yardımcılarına uygulanabilecek disiplin cezaları konusudur.

BUHRANLI YILLAR VE SONRASI



Avrupalı yatırımcılar paralarını altın karşılığı para basmayı sürdüren ortamda ABD bankalarına yollamışlar ve newyork yeni dünya finans merkezi olmuştur. 24 Ekim 1929’da borsa çökmüş ‘kara Perşembe’ olarak bilinen bu tarihte borsada 4milyar doların üzerinde kayıp yaşanmış, 4000 banka batmıştır. Ekonomi daralmış.
Türkiye lirasının sterlini karşısında değer kaybetmesi sonucu 20 şubat 1930’da Türk Parasının kıymetini koruma hakkında kanun çıkarılmıştır.
T.C Merkez Bankası kurulmuştur.
1930 Ankara’da Birinci Sanayi Kongresini düzenlemiştir.

DEVLETÇİLİK DÖNEMİ UYGULAMALARI
• Korumacılık
• Özel teşvik
• Devlet eliyle kurulması
Türkiye sanayi kredi bankası(TSKB) görevleri;
Sanayi kuruluşlarına kredi sağlamak
Milli sanayinin hammadde sağlamasına aracı olmak
Sanayicilere verilecek teşvikte aracılık etmek
Küçük üretici ve kooperatiflere hammadde ve kredi gibi olanak sağlamak olarak tanımlanır.
Sümerbank 1933 yılında sanayi ve bankacılık hizmetlerini yerine getirmek için kurulmuştur.

BANKALARIN FONKSİYONLARI


1. FON AKTARIMI

2.HİZMET FONKSİYONU

3.KAYDİ PARA YATIRMA FONU

4.EKONOMİYE YARDIM FONU


FON AKTARIMI: Fon fazlası olandan fon eksiği olan para akışı finansal sistem içinde tasarruf edilen fonları fon fazlası olanlardan toplayıp fon ihtiyacı olanlara aktarır.

HİZMET FONKSİYONU: Bankalar mevduat toplamak ve kredi toplamak gibi temel işlevlerin yanı sıra çeşitli hizmet ürünleri sunan finans kuruluşlarıdır. Ürünleri sunarken çeşitli komisyonlar ve masraflar geliri elde eder.

Sigortacılık Genel Prensipleri



Sigorta branşları için geçerli olan ve ülkemiz mevzuatına da uyan ana prensipleri genel anlamda şu şekilde sıralayabiliriz:

1=Mutlak İyi Niyet Prensibi :
2=Sigortalanabilir Menfaat Prensibi :
3=Tazminat Prensibi :
4=Yakın Neden Prensibi :
5=Rücu Prensibi :

Bankaların Fon Aktarma Fonksiyonu


Bankaların en temel fonksiyonu, finansal sistem içinde tasarruf edilen fonları toplayıp, fon ihtiyacı duyanlara aktarmasıdır. Bunun karşılığında bankalar faiz geliri elde ederler. Sistem bankalara duyulan güven üzerine kuruludur.

Hizmet Fonksiyonu
Bankalar havale, çek, dış ticaret işlemlerinde aracılık, türev ürünlerle müşterilerin finansal risklerini yok etmek , fatura, vergi ve üniversite harçlarının tahsilatı gibi hizmetler sunarlar ve bunların karşılığında da belirli bir miktarda veya oranda ücret ve komisyon talep ederler. Ayrıca son yıllarda bankalar, elektronik bankacılık, büyük marketlerde finansal hizmetler, otomobil ve inşaat firmaları ile ortak kampanyalar düzenleyerek müşterilerine hizmet etmektedirler.

Kaydi Para Yaratma Fonksiyonu
Örneğin kanuni karşılık oranı 0,20 iken bankaya yatırılan 700 TL’ lik bir mevduat:1/0,2 x 700 = 3500 TL kaydi para yaratacaktır.

Para ve Sermaye Piyasasında Bankalar
Bankalar, MB para politikalarının ekonomiye doğrudan yansıtılmasında önemli bir rol üstlenirler. MB reeskont, APİ, karşılık oranları gibi para politikası araçlarıyla bankaların kredi mevduat hacim ve fiyatlarını doğrudan etkiler. Ayrıca Sermaye Piyasasında etkin çalışan bir bankacılık sistemi, ekonomiye uzun vadeli ve düşük maliyetli kaynak aktarılmasına aracılık ederek, üretim ve ekonomik büyümede önemli bir rol üstlenirler.

Sigortanın İşlevleri


-Sigorta, tüccar ve sanayicilerin, karşı karşıya kalabilecekleri tehlikeleri düşünüp, paralarını ihtiyat fonu oluşturmada kullanarak bağlamalarını önler. Böylece küçük bir prim karşılığında, bu tür fonlara yatırılacak kaynaklar yatırıma yönlendirilebilecek, bu da ticaret ve sanayinin gelişmesine katkıda bulunacaktır.

Sigortacılar, zaman içinde elde ettikleri geniş bilgi ve deneyim sonucu, hasarların azalması için alınması gereken önlemler konusunda, poliçe sahiplerine önerilerde bulunurlar. Özellikle yangın ve kaza sigortalarında, riziko müfettişlerinin belirlemeleri büyük önem taşır. Birçok rizikoya, ancak belirlenen önlemlerin alınması karşılığında teminat verilmektedir. İş kabulü ve fiyatlandırma esasları da bu konuda önemli rol oynamaktadır.

8 Ekim 2013 Salı

Aşkın Sigorta



    Sigorta bedelinin sigorta değerinden daha fazla olmasına aşkın sigorta denir. Bu durumda sigorta bedelinin sigorta değerini aşan kısmı geçersiz sayılır. Ancak sigorta konusu menfaatin değeri, sözleşmenin kurulması sırasında 'mutabakatlı sigorta- değer' ile belirlenmiş ise sigortacı, aşkın sigorta iddiasında bulunamaz.
   
     Sigortalı malın değeri sözleşme yapılırken taraflarca birlikte tespit edilmişse, sigortacı bu şekilde saptanmış değere, rizikonun gerçekleşmesi halinde itiraz etmeden, sigorta bedelini ödemek zorunda kalır.

IBAN Nedir?


Avrupa Birliği düzenlemeleri çerçevesinde, ülkeler arasında gerçekleştirilen para transferlerinin hızı ile kalitesini artırmak ve maliyetlerini düşürmek amacıyla International Bank Account Number-IBAN adı verilen uluslararası banka hesap numarası standardı geliştirilmiştir. IBAN bugün 33 Avrupa ülkesinde kullanılmaktadır.

IBAN’ın amacı Avrupa ülkelerindeki banka ve diğer finansal kurumlar aracılığı ile gerçekleştirilen para transferlerindeki hataları ve bundan doğan gecikmeleri engellemektir. IBAN sayesinde transfer edilen para daha hızlı ve hatasız bir biçimde göndericinin hesabından alıcının hesabına geçmekte; böylece, işlemlerde oluşan hatalardan kaynaklanan bekleme süreleri ve ek maliyetler ortadan kalkmaktadır

Sigortada Risk Çeşitleri


-Gerçek Riskler;riskle karşılaşan kişinin herhangi bir kazanç beklentisinin olmadığı risklerdir.

-Spekülatif Riskler;riskle karşılaşıldığı zaman taraflardan birinin kazanç sağladığı risklerdir.

-Temel Riskler;doğal felaketler,savaş gibi olaylardan kaynaklanan bireysel olmayan risklerdir.

-Özel Riskler;sınırlı sayıda bireyi etkileyerek münferit olaylar biçiminde ortaya çıkan risklerdir.

-Olağan Riskler;günlük hayatta daha sık karşılaşılan ve zararı ferdi olarak üstlenebilen risklerdir.

Kredi Skoru Neye Göre Hesaplanır?


Kredi Kayıt Bürosu, bu bilgileri net olarak paylaşmasa da, diğer ülkelerdeki hesaplamadan esinlenerek, yerli bankalar tarafından kurulmuş bu büro yurtdışındaki sistemlerdekine benzer verileri göz önüne alır. Kredi skorunuzu etkileyen bir çok faktör vardır. Bu faktörlerden en önemlileri ise şöyle sıralanabilir:

• Şu anki net geliriniz
• Geçmişte kullanmış olduğunuz krediler -Mortgage, ihtiyaç kredisi, konut kredisi, kredi kartları vb.-
• Kullandığınız kredi kartları, tipleri ve yapmış olduğunuz kredi kartı borcu ödemeleri
• Varsa şu an hala ödemekte olduğunuz bir borç
• Varsa karşılıksız çekleriniz ve batık kredileriniz
• Bankanızla kaç yıldır çalışıyor olduğunuz
• Ödeme tarihçeniz, geç ödemeler, borcun ne kadar geç ödendiği
• Yüksek borçlanma oranı
• Varsa daha önce kefil olduğunuz borçlar

1923-1929 Dönemi Türkiye Ekonomisi



1923 yılı geçmişle olan bağları kapsamında siyasi bir devrim olmasının yanında iktisadi açıdan da 1908 ve 1922 iktisadi politikalarının sürekliliği anlamını taşımıştır. Milli iktisat okulunun kalkınma ve modernleşmenin temelinde devlet desteği yaklaşımı 1923 sonrası iktisat politikalarına pusula olmuş ve sonraki dönemi etkilemiştir. Bu dönemde mevcut tekeller imtiyazlı yerli ve yabancı şirketlere nakledilmiştir. 1924 yılında İş Bankası kurulmuş ve bu kuruluşun özel bir önemi vardır. Siyasi kadrolara mensup siyasi kadrolara mensup aktörlerle sermaye çevreleri yakınlaşmıştır. Aynı zamanda bu dönemde yabancı sermaye hareketleri desteklenmiş ve yabancı yatırımlar önemli hale gelmiştir.Dönemin önemli gelişmelerinden diğeri 1923’te oluşturulan İzmir İktisat Kongresi olmuştur. Bu kongrede yeni rejimin karşılaşabileceği tüm iktisadi siyaset“title=”politika” >politika sorunları tartışılmış, tüccar, sanayici ve amele gruplarının oylarıyla karar alınmıştır. Kongre sonucunda iktisadi esaslar kabul edilmiş ve bunlar milli iktisat okulu kararlarıyla paralellik göstermiştir. Genel olarak kalkınmacı, yerli ve yabancı sermayeyi destekleyen, çiftçiyi özendirici, ekonomik hayatla milli unsurları taşımayı hedefleyen politikalar belirlenmiştir. Yedi yıl boyunca uygulanan iktisat politikaları belirlenmiştir.

1926 yılında Kabotaj hakkı yabancı sermayeye yasaklanmıştır. Tarım kesimiyle ilgili olarak yarı feodal bir ortaçağ vergisi olan Aşar vergisi 1925’te kaldırılmıştır. 1927’de Teşvik’i Sanayi Kanunu’nun ilanı ile sınaî yatırım ve işletmelere geniş ayrıcalık ve teşvikler verilmiştir. Dönemin iktisat politikaları 1929 Büyük Buhranı’nın yaşanmasıyla ciddi anlamda olumsuz etkilenmiştir. Aslında Büyük Buhran yaşanmasa da Türkiye ekonomisi Osmanlı borçlarının ilk taksitini ödemeye başlamıştır.1929 yılının etkileri iktisat politikalarını yeni bir sürece sürüklemiştir.

KAMBİYO MEVZUATI


Dış ticarette 3 tane mevzuat vardır.
1-Dış ticaret mevzuatı
2-Gümrük mevzuatı
3-Kambiyo mevzuatı

Kambiyo: Bir ülkenin parasının başka bir ülke parası üzerinden değişim değerini ifade eder.Sadece parayı değil yabancı para cinsinden düzenlenmiş poliçe,çek,bono ve senetleri kapsamaktadır.
1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma kanunuyla kambiyo mevzuatı kabul edilmiştir.

-*-*Kambiyo Mevzuatının İçeriği-*-*
*Türk Lirası
*Türk Lirası ile ödemeyi sağlayan belgeler
*Efektif banknot ( kağıt para )
*Döviz içeriği ( demir ve kağıt para )
*Kıymetli madenler ve kıymetli taşlar

-**- 1991 yılında IMF tarafından Türk Lirası konvertibl tescil edilmiştir.-**-
A- Türk Parasına ve Dövize İlişkin Hükümler
1-Türk Parasına İlişkin Hükümler
2-Dövize İlişkin Hükümler
B-Kıymetli Maden ve Kıymetli Taşlara İlişkin Hükümler
C-İhracata İlişkin Hükümler
Türk parasının kıymetini koruma kanununun çerçevesinde ihracatı yapılan malların bedelleri döviz tevdiat hesabına aktarılarak yabancı paraya dönüştürülür. Ve karşılığında döviz alım belgesi ( DAP ) alınır.
-- İhracat Bedelleri Tahsil Yolları --
a- Bankalar aracılığıyla havale şeklinde
b-Efektif olarak
c-Çek olarak
d-Kredi kartı ile
-**- Peşin döviz karşılığında ihracat 18 ay içerisinde gerçekleştirilmelidir. -**-
D- İthalata İlişkin Hükümler
İthalat bedelleri uluslararası anlaşmalar çerçevesinde konvertibl döviz ile yapılır.
-- İthalat bedelleri şu yöntemlerle ödenir. --
a- Banka kaynaklarıyla
b- İthalatçılara ait DTH'tan
c- Kredi kartından
d- Mahsuplaşma ile ( hesaplaşma )

1923-1938 Para POLİTİKASI


Para politikası tedbirlerinin ekonomik istikrar ile olan ilişkileri konusunda ülkemizdeki uygulamalardan alınacak önemli dersler vardır. Özellikle 1923-1938 yıllarını kapsayan Atatürk dönemi para politikası uygulaması, asker kişiliği ve kimliği olan ulu önderin ekonomi alanında da ortaya koyduğu dehasını ifade etmek açısından önemlidir. Çünkü, günümüzde bir çok bürokrat ve siyasinin yapamadığını Atatürk tek başına ve hem de yıkılan bir imparatorluğun kalıntıları üzerindeki yeni Türk Cumhuriyetinin on beş yılında gerçekleştirmiştir.

Atatürk'ün ortaya koyduğu Karma Ekonomi Modeli'nin temek özellikleri makro büyüklükler açısından incelenecek olursa ; eke alınan konulardan bir tanesi ; enflasyonu önleyen güçlü bir Türk Lirası , iyi işleyen bir bankacılık sistemi organizasyonu sonucu ve sonuçta kaynak ve harcamaları birbirine eşit bir para politikasıdır. Bu bağlamda çalışmanın amacı, Türkiye'de 1923-1938 yıllarını kapsayan Atatürk dönemi para politikasıdır.

İthalat Bedelinin Faktöring Yöntemi ile Ödenmesi


-Türkiye de yerleşik faktör kuruluşu yurt dışındaki satıcı ile faktöring sözleşmesi imzalar.
-Sözleşme kapsamında faktör kuruluşu ithalat bedelini ihracatçı firma adına yurt dışına transfer eder.
-Gümrük idaresine bankaca verilen yazı üzerine faktör kuruluşu yerine ithalatçı firma adı yazılır.
-Transferi yapan bankaca işlem peşin ödeme şekli esaslarına göre gerçekleştirilir ve gümrük yazısı üzerinde belirtilir.
-İthalat sırasında ithalatçı firma tarafından hazırlanan GB üzerine transferi yapan banka ismi aracı olarak kaydedilir.
-Mal bedeli ithalden önce satıcıya ödendiği için KKDF ödenmeden mal gümrükten çekilir.

Gümrük Nedir ?



Bir ülkeye giren ve kanunların tanıdığı istisnalar dışında kalan mal ve eşyadan

sınırlarda, istasyonlarda, hava ve deniz limanlarında alınan vergi ve resimlerdir

GÜMRÜĞÜN AMAÇLARI NELERDİR?

•Devlet Hazinesine Gelir Sağlamak
•Yerli Sanayiyi dış rekabetten korumak
•Ülkeye giren malları
• Ülkeden çıkan malları kontrol altında tutmaktır.
Neler Gümrük Denetimine tabidir?

Türkiye Cumhuriyeti Toprakları, Karasuları, İç suları Hava sahasını kapsayan yerler Gümrük bölgesine giren insan, Gümrük bölgesine giren eşya Gümrük Bölgesine giren taşıtlar gümrük denetimine tabidir.
Gümrük denetimi nasIl tamamlanır?

Gümrük mevzuatına ve gereken hallerde gümrük gözetimi altındaki eşyaya uygulanacak hükümlere uyulmasını sağlamak üzere

Eşyanın muayenesini, Belgelerin varlığının, Belgelerin gerçekliliğinin kanıtlanmasını, Fatura hesaplarının, Diğer yazılı belgelerin tetkikini, Nakil araçlarının kontrolünü, bagajların ve kişilerin yanlarında yada üstlerinde taşıdıkları eşyanın kontrolünü yapmak sureti ile tamamlanır.

Uluslararası Pazara Giriş Kararı


     Dış pazarların geniş, çok çeşitli ve çok boyutlu olmaları, rekabetçi olunabildiği ölçüde yurt içi pazardaki ile karşılaştırılamayacak derecede büyük satış ve kar imkânı sağlar ve bu dış pazarlara çekici güç etkisi yapar. Büyüme amacı ile değil de, işletmenin sadece varlığını sürdürebilmesi için dışa açılmasının şart olduğu durumlar da olabilir. Ülkede hükümetin koyduğu sınırlamalar işletmeleri dış pazarlara itebilir.

      İhracata ve diğer dış açılma şekillerine verilen teşvikler de dış pazarlara açılarak büyümeyi çekici yapar. İşletmelerin uluslararası pazarlara girmelerini olumlu etkileyen diğer bir faktör de, bu pazarlarda görülen küreselleşme olgusudur. İletişim ve ulaşım teknolojilerinde kaydedilen hızlı gelişmeler, özellikle genç kuşak insanlarda zevklerin ve tercihlerin gitgide birbirlerine benzemesi sonucunu doğurmaktadır. Pazarların küreselleşmesi de, pazar bölümlendirme, yerel markalar ve küçük ölçekli üretim yerine, standardizasyona, standart mal ve markaların küresel düzeyde büyük ölçekli olarak daha düşük maliyetlerle üretimine yol açmaktadır.

DOLAŞIM BELGELERİ

Dolaşım Belgeleri kaç tanedir arasındaki fark nedir?

İki tane dolaşım belgesi vardır.
* A.TR Belgesi
* EUR.1 Belgesi

FARKLAR:
- A.TR Belgesinde menşe yoktur. EUR Belgesinde menşe vardır.
-A.TR Belgesi Avrupa Birliği ülkelerine EUR.1 de ise EFTA (Avrupa Serbest Ticaret Topluluğu) ülkelerine gider.

İHRACATTA RİSKLERİ ORTADAN KALDIRMAK

İHRACATTA RİSKLERİ ORTADAN KALDIRABİLMEK İÇİN;

•ALICI HAKKINDA ARAŞTIRMA YAPILMALIDIR...
•İYİ BİR SÖZLEŞME YAPILMALIDIR: Alıcının vermiş olduğu siparişi mutlaka yazılı olarak almak, sözleşme yapmak, peşin ödemeli çalışmak ya da kısmi avans almak, akreditifli ödeme ile çalışmak, alıcı hakkında bankalar kanalı ile araştırma yaptırmak ya da banka teminatı almak alıcı riskini azaltabilir.
•İHRACAT KREDİ SİGORTASI YAPILMALIDIR: Ülke riskini azaltmak için Eximbank ihracat kredi sigortası yaptırmak bu riski azaltabilir.
•TAŞIMA SİGORTASI YAPILMALIDIR: Malların yolda zarar görmesini önlemek için sigorta mutlaka yapılmalıdır.
•GEREKİYORSA GÖZETİM ŞİRKETİYLE İHRACAT YOLUNA GİDİLEBİLİR.
•TÜREV ÜRÜNLERİNDEN FAYDALANILMALIDIR

Bankalarda Risk Yonetım Sureci


        Risk yönetimi neden önce bankalarda başlamıştır? Çünkü, bankacılık risk yönetme sanatıdır. İşletmeler, kar elde etmek için gerçekleştirdikleri faaliyetler sırasında genellikle dolaylı olarak ve çoğu zaman da farkında olmadan risk alırlarken, bankalar bilerek ve isteyerek risk alırlar. Kredi verirken bankaların kar elde etmek için sattığı şey, aslında para değil, güvendir. Bir tarafta mevduat müşterisine verilen güvence, diğer tarafta kredi müşterisinin krediyi geri ödememe ihtimali ile karşılık bulabilmekte ve bankalar aldıkları kredi riskinden zarar edebilmektedirler.

      Müşterinin mevduatını alıp kredi olarak verirken bu hizmetten güven müessesesi sıfatıyla para kazanan bankaların krediyi geri alamama riski her zaman mevcuttur. İşte bu riskin gerçekleşmesi ve bankanın bu işlemden zarar etmesi durumunda zararın mevduat müşterisine yansımıyor olması, yani bankanın bu riski karşılamaya yetecek sermayeye sahip olması gerekir. Bankalarda risk yönetiminin önemi burada ortaya çıkmaktadır. En basit ifadesi ile risk yönetimi, kredinin geri ödenmeme ihtimalinin ve geri ödememe durumunda olası kayıp tutarının istatistiksel olarak hesaplanması, kredinin ancak bu kaybı karşılamaya yetecek kadar sermaye mevcutsa verilmesini sağlayacak bir yöntemler ve işlemler topluluğudur.

       Risk yönetimi öncelikle bankalarda başlamış olmakla beraber, bankaların ardından gerek Avrupa ve gerekse Amerika’da birçok şirketin risk yönetimi metodolojilerini uyguladıkları görülmektedir. Türkiye’de de işi sadece risk yönetimi ile uğraşmak olan bölümlere sahip bazı büyük şirketler mevcuttur.

3 Ekim 2013 Perşembe

Faiz Riskinin Nedenleri



1. Yeniden Fiyatlandırma Riski: Finansal aracılar gibi bankalar da faiz riskiyle birçok şekilde karşılaşmaktadır. Faiz riskinin en çok tartışılan şekli, vadelerden (sabit orandan) ve bankanın varlıklarının, yükümlülüklerinin ve bilanço dışı (OBS) pozisyonlarının yeniden fiyatlandırılmasından (dalgalı orandan) kaynaklanan risk şeklidir. Yeniden fiyatlandırmanın yol açtığı faiz oranlarındaki değişme bankanın gelirlerinde ve temel ekonomik değeri üzerinde büyük önem taşımaktadır. Örneğin, uzun dönemli sabit orandan bir krediyi kısa dönemli bir mevduatla fonlayan bankanın, faiz oranları yükseldiği taktirde hem pozisyondan kaynaklanan gelecekteki gelirinde hem de kendi değerinde azalmalar olacaktır. Bu düşüşlerin nedeni, kredilerin vadesi boyunca, nakit çıkışlarının sabit oluşudur. Oysa, fonlamada ödenen faiz değişkendir ve kısa dönemli mevduatın vadesi dolduktan sonra da yükselir.

2. Gelir Eğrisi Riski: Fiyatlandırmalardaki uyumsuzluklar, bankanın gelir eğrisinin eğiminin ve şeklinin değişmesine yol açar. Bu risk, gelir eğrisindeki beklenmeyen değişmelerin bankanın gelirlerinde ya da temel ekonomik değerinde ters yönde etkiler oluşturmasıyla ortaya çıkar. Örneğin, 10 yıllık vadesi olan ve 5 yıllık devlet kağıtlarıyla hedge edilen devlet tahvillerinin temel ekonomik değeri, pozisyon, eğri üzerinde birbirine paralel hareketlerle hedge edilse de, gelir eğrisi dikleştikçe, hızla düşer.

3. Temel Risk: Diğer bir önemli faiz riski de, benzer fiyatlandırma şekilleriyle farklı araçlara uygulanan oranlar üzerinden kazanılan ya da geri ödemeler arasındaki negatif korelasyondan kaynaklanan risktir. Faiz oranları değiştiğinde, bu farklılıklar benzer vadeleri olan varlıklar, yükümlülükler ve bilanço dışı pozisyonlar arasında yer alan nakit akışlarında ve kazançlarda beklenmedik değişmelere hız kazandırabilir.

4. Opsiyon Riski: Opsiyon, sahibine herhangi bir tarihten itibaren belli süre içinde, belirli bir faiz üzerinden borçlanma ya da borç verme hakkıdır. Döviz opsiyonlarında olduğu gibi, burada da opsiyonu edinen opsiyon satıcısına bir prim ödenmektedir. Faiz oranları da borsa dışında ve içinde işlem gören opsiyonlar olarak ayrılabilirler. Yani borsa ve tezgahüstü piyasalar (OTC) olarak iki farklı piyasada alınıp satılırlar. Sabit faiz düzeninin, yerini değişken faize bırakmasıyla faiz riski ortaya çıkmıştır. Faiz opsiyonları, bu riski ortadan kaldırmak için geliştirilmiş türev ürünlerdendir. Özellikle bankalararası rekabette önemli bir avantaj oluşturduğundan, bankaların sıklıkla baş vurduğu bir opsiyon türüdür. Faiz opsiyonları ile ileriye yönelik faiz riski ortadan kaldırılarak, kar potansiyeli korunabilmektedir. Faiz opsiyonları riskten korunma yanında spekülasyon amacıyla da kullanılabilir.

DIŞ TİCARETTE KULLANILAN BELGELER



*GÜMRÜK BEYANNAMESİ: Türkiye'den yurt dışına olan ihraç konusu malların yetkili gümrük idaresine beyaneme ile bildirilmesi zorunluğu vardır.Bu zorunluluk gümrük beyannamesi ile gümrüğe gelen malların kontrolunü sağlayan belgedir.

*NAVLUN FATURASI: ihracatçının navlun bedelini ödediğine dair ithalatçıya düzenleyerek gönderdiği faturaya denir.

*MENŞE ŞAHADETNAMESİ: menşe:bir eşyanın ekonomik milliyetidir. eşyanın tercihi olmayan menşe statüsünü kanıtlamaya yarayan bir belgedir.

*SAĞLIK SERTİFİKASI: gıda maddeleri ,canlı hayvan ve hayvansal ürünlerin (et,süt,deri,bal vb)ihracatında bir ürünlerin hastalıksız veya sağlıklı olduğunu gösteren tarım il müdürlüğü tarafından tanzim edilir.

*TİCARİ FATURA:satıcı tarafından düzenlenen ürünün türünü ,miktarını ,fiyatını ve teslim şeklini gösteren kıymetli evrak niteliği taşıyan ve alıcıya teslim edilen bir belgedir.

DIŞ TİCARETTE PAZARA GİRİŞ YÖNTEMLERİ NEDİR?


Pazara nasıl girileceginin belirlenmesi en önemli kararlar arasindadir.Giriş şekli seçilirken ihracatçı ihraç pazarında talep edilen hizmet düzeyinin tarifeler ve nakliyenin marka bilincinin ve rekabet avantajının iç pazardakilere benzeyip benzemediğini göz önünde bulundurmalıdır.

PAZARA GİRİŞ ŞEKLİNİ ETKİLEYEN UNSURLAR :

-işletmelerin amaç ve hedefleri
-girilecek ülkedeki siyasi ekonomik ve yasal çevre
-kaynaklar
-pazar potansiyeli
-rekabet çevresi
-ürün karakteristligi
-yönetimin odaklandigi konular

Şirket Birleşmelerinin Türleri



a) Yatay birleşmeler : Aynı amaç ve konu çerçevesinde faaliyette bulunan şirketler arasında çoğu kez pazar payını arttırarak rakiplerini güçsüzleştirmek ya da yeni sinerjiler yaratmak amacıyla gerçekleştirilir.

b) Dikey birleşmeler : Bir ürünün üretiminden dağıtım ya da doğrudan satışına kadar geçirdiği değişik aşamalarda farklı faaliyetlerde bulunan şirketlerin birleşmesine denir.

c) Karma birleşmeler: Değişik alanlara kısa zamanda girmenin yoludur.Birbiri ile organik bir ilişki içinde olmayan farklı faaliyet alanlarındaki şirketlerin birleşmesi ile ortaya çıkar ki burada amaç, daha çok işletme riskini azaltmaktadır.

A.TR Dolaşım Belgesi



Türkiye-Avrupa Topluluğu gümrük birliği uyarınca, işlenmiş tarım ürünleri de dâhil olmak üzere sanayi ürünlerinde serbest dolaşıma ilişkin hükümlerin uygulanması için gerekli koşulların yerine getirilmiş olması halinde, ihracatçının veya gümrük beyannamesini imzalamakla yetkili kanuni temsilcisinin talebi üzerine gümrük idareleri ya da bu idarelerce yetki verilmiş kuruluşlarca düzenlenen belgelerdir.

A.TR Dolaşım Belgesi ilişkili olduğu eşyanın gümrük birliğinde serbest dolaşımda olduğunu göstermektedir. Bu itibarla gümrük birliği kapsamındaki bir ülkeden gelen ancak A.TR Dolaşım Belgesi bulunmayan bir eşyaya üçüncü ülkelere uygulanan vergi oranları uygulanmaktadır

Fiili İhracat


İhracat rejimi hükümlerine göre ihraç eşyasının Türkiye Gümrük Bölgesini terk ettiği tarihe verilen isimdir.Rejimin izahında fiili ihracata ilişkin olarak şu açıklamalar getirilmiştir :Eşyanın Türkiye Gümrük bölgesine terk ettiği tarih ;

a)Kara ve demiryoluyla çıkışlarda gümrük idaresince çıkış işlemleri tamamlanıp kara sınırından yabancı bir ülkeye çıktığı veya serbest bölgeye fiilen girdiği

b)Deniz ve havayoluyla çıkışlarda eşyanın yüklendiği deniz veya hava taşıtının hareket ettiği tarih olarak kabul edilir.

1950-1960 Demokrat Parti Dönemini


Türkiye ekonomisi açısından önemli bir döneminde ifade eden 50 li yıllar,politik gelişmelerden yanı sıra ,ekonomik değişimlerin de yaşandığı bir dönemdir.

Demokrat Parti iktidara geldiğinde Türkiye II.Dünya Savaşı boyunca sürdürmek zorunda olduğu silahlı tarafsızlık politikası nedeniyle yoksul düşmüş, ekonomik göstergeler itibariyle olumsuz bir görüntü arz etmektedir.Yoksul halk kitleleri ve tek parti döneminin verdiği bezginlik ile DP iktidara geldiğine tüm ülkede büyük bir umut ve beklenti hakimdir.

Eşyanın Gümrük Kıymeti


 Eşyanın gümrük işlemlerinde kullanılmak üzere tespit edilen değeri,eşyanın gümrük kıymetini ifade eder.Serbest dolaşımdaki bir eşyanın kıymeti ile aynı eşyanın gümrük kıymeti farklıdır.Ancak serbest dolaşımdaki eşyanın kıymeti gümrük idaresini ilgilendirmezken, hem ihraç edilecek eşyanın, hem de ithal edilecek eşyanın kıymeti gümrük idaresini yakından ilgilendirir.

Gümrük idaresi eşyanın kıymetinin gerçek veya gerçeğe yakın bir değer olmasını bekler ve her aşamada bunu kontrolünü yapar.Özellikle ithal eşyasının gümrük kıymetinin doğru beyan edilmesine gümrük idaresi çok dikkat eder. Çünkü ithalat esnasında alınan gümrük vergisi,katma değer vergisi,özel tüketim vergisi gibi vergiler eşyanın gümrük kıymeti üzerinden hesaplanmaktadır.ithal eşyanın gümrük kıymetinin tespiti,Cenevre kıymet sözleşmesinde belirtilen yöntemler kullanılarak yapılmaktadır.

Osmanlı'da İktisadi Görüşün İlkeleri Nelerdir



1.İaşe ( Provizyonizm) İlkesi: İktisadi faaliyetin amacı, vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamaktır. Üretilen mal ve hizmetlerin, mümkün olduğu kadar bol, kaliteli ve ucuz olması, yani piyasada mal arzının mümkün olan en yüksek düzeyde olması temel hedeftir.

2.Gelenekçilik ( Tradisyonalizm) İlkesi: Osmanlının iktisadi görüşlerini belirleyen ikinci ve önemli unsur gelenekçilik ilkesidir. Gelenekçilik. '' sosyal ve iktisadi ilişkilerde yavaş yavaş oluşan dengelri, eğilimleri mümkün olduğu ölçüde muhafaza etme ve değişme eğilimlerini engelleme ve herhangi bir değişme çıktığı takdirde, tekrar eski dengeye ortadan kaldırma iradesinin hakim olmasıdır.Gelenekçilik ilkesininde arkasında iaşe ilkesinin yattığı görülür. Var olan üretim sisteminde bir denge vardır. Dengenin bozulması halinde bunalma düşme tehlikesi mevcuttur. Böyle bir durum endüstri öncesi toplumların temel kaybılardır. Bu nedenle uzun deneyim ve uyarlamalarla oluşan üretim ve istihdam yapısının değişmeden kalmasına özen gösterilmiştir.

3.Maliyecilik İlkesi: Osmanlı Devleti'nin iktisadi yaşamda düzenlemeleri yönlendiren üçüncü unsur Maliyecilik ilkesidir. Maliyecilik hazineye ait gelirleri mümkün olduğu kadar arttırmak, harcamaları ise kısmaktır. Bu dengenin bozulması ekonomideki dengelerin bozulması olacağından, devlet bu dengenin devamı için azami hassasiyet göstermektir. Osmanlı Devleti bu dengelerin bozulmaması için büyük bir hassasiyet sarf etmiş azami çaba sarf etmiştir.

DASK NEDİR?


Doğal Afet Sigortaları, ülkemizde 17 Ağustos 1999 Marmara Depremiyle gündeme gelen, zorunlu deprem sigortasının genel adıdır.

Doğal Afet Sigortaları Kurumu olan DASK, kâr amacı gütmeyen, işlerini sigorta tekniğine uygun olarak yöneten bir kurumdur, 7 kişilik bir heyet tarafından yönetilir ve Hazine Müsteşarlığı’nca denetlenir.
DASK’ın Amacı Nedir?

DASK’ın amaçları şöyle sıralanabilir:

1) Bütün konutları depreme karşı, güvence altına almak,
2) Mali hasarların yükünü reasüre ederek, paylaşmak,
3) Devletin, deprem kaynaklı giderlerini azaltmak ve gelecekte oluşabilecek hasarlar için fon oluşturmak.
4) Ülkemizde sağlıklı yapılaşmaya katkı sağlamak.
5) Toplum genelinde, sigorta bilincinin gelişmesine katkı sağlamak.

Bu amaçlar hem devletin hem de yaşayanların ortak çıkarları ile örtüşmesi bakımından da ayrıca önemlidir.

Sermaye Piyasası Nedir?



Sermaye piyasası hisse senedi gibi ortaklık sağlayan ya da tahvil, finansman bonosu gibi alacaklılık sağlayan yatırım araçları vasıtasıyla, tasarrufçulardan girişimcilere kaynak aktarılan piyasalardır.Yatırımcılar, yatırımlarını belli bir getiri beklentisi ile yatırım araçlarında değerlendirirler. Girişimciler ise, sermaye piyasasında ihraç ettikleri hisse senetleri veya borçlanma senetleri aracılığı ile yatırımcıların tasarruflarını reel yatırımlara dönüştürürler.

Banka ve aracı kurumları kapsayan aracı kuruluşlar, yatırımcıların talepleri ve beklentileri doğrultusunda sermaye piyasası alım-satım işlemlerini ve şirketlerin hisse senedi veya borçlanma senedi halka arzlarını gerçekleştirirler. Yatırımcılarla girişimcilerin piyasa aracılığıyla buluşması ekonomik büyümeye katkıda bulunmaktadır.

Sigortada Risk Kavramı



Risk,tarafların iradeleri dışında oluşan, maddi veya manevi zarara uğrama tehlikesi yaratma, belirsiz ve gelecekte ortaya çıkabilecek olayları belirlemektedir.

Riziko kavramı ise, ortaya çıkabilecek zararın olası nedeni, yani tehlike anlamında kullanılmaktadır. Sigortacının teminat altına alacağı rizikoları değerlendirmesi açısından önem taşıyan iki riziko kavramı vardır;

-Fiziksel riziko, tehlikenin gerçekleşme olasılığı üzerinde etkin olan noktaları ifade eder.

-Moral riziko, sigortalının tutum ve alışkanlıkları ile ilgilidir ve sigortalının en iyi niyetine bağlıdır.

Riskin, gerçekleşme ihtimali olan fakat ne zaman gerçekleşeceği bilinmeyen ve gerçekleştiği zaman maddi veya manevi anlamda bir kayba neden olan olayları içermesi gerekmektedir.

TEMEL BANKACILIK GELİR KAVRAMLARI


FAİZ:ekonomik olarak bir mal olan paranın zaman değerine denir.

ADAT:faiz hesaplarında kullanılan ve faize esas olacak para miktarı ile gün sayısının çarpılması ile elde edilen sayıyı.

KOMİSYON:bankalar tarafından herhangi bir kaynak maliyetine gerektirmeden gayri nakit işlemler ve risk doğurmayan hizmetler karşılığında alınan bedeldir.

MASRAF:bankaların yaptıkları hizmetler nedeni ile ettikleri gelirler.

KESİNTİ:devlet adına kaynakta KKDF BSMV ve spotaj gibi yükümlülükler nedeni ile brüt faiz üzerine yapılan eklenti veya faiz üzerinden indirimler.

KKDF: kaynak kullanım fonudur.kar üzerinden hesaplanarak resmi kuruma ödenmek üzere banka tarafından müşterilerine tahsil edilmektedir.

BSMV: banka sigorta muameleleri vergisidir.kar üzerinden hesaplanarak resmi kurumlara ödemek üzere banka tarafından müşterilerinden tahsil edilmektedir.

STOPAJ:vergilerin gelir elde ettiği anda devlet adına kaynağında kesilmesi yöntemidir.