3 Ekim 2013 Perşembe

Osmanlı'da İktisadi Görüşün İlkeleri Nelerdir



1.İaşe ( Provizyonizm) İlkesi: İktisadi faaliyetin amacı, vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamaktır. Üretilen mal ve hizmetlerin, mümkün olduğu kadar bol, kaliteli ve ucuz olması, yani piyasada mal arzının mümkün olan en yüksek düzeyde olması temel hedeftir.

2.Gelenekçilik ( Tradisyonalizm) İlkesi: Osmanlının iktisadi görüşlerini belirleyen ikinci ve önemli unsur gelenekçilik ilkesidir. Gelenekçilik. '' sosyal ve iktisadi ilişkilerde yavaş yavaş oluşan dengelri, eğilimleri mümkün olduğu ölçüde muhafaza etme ve değişme eğilimlerini engelleme ve herhangi bir değişme çıktığı takdirde, tekrar eski dengeye ortadan kaldırma iradesinin hakim olmasıdır.Gelenekçilik ilkesininde arkasında iaşe ilkesinin yattığı görülür. Var olan üretim sisteminde bir denge vardır. Dengenin bozulması halinde bunalma düşme tehlikesi mevcuttur. Böyle bir durum endüstri öncesi toplumların temel kaybılardır. Bu nedenle uzun deneyim ve uyarlamalarla oluşan üretim ve istihdam yapısının değişmeden kalmasına özen gösterilmiştir.

3.Maliyecilik İlkesi: Osmanlı Devleti'nin iktisadi yaşamda düzenlemeleri yönlendiren üçüncü unsur Maliyecilik ilkesidir. Maliyecilik hazineye ait gelirleri mümkün olduğu kadar arttırmak, harcamaları ise kısmaktır. Bu dengenin bozulması ekonomideki dengelerin bozulması olacağından, devlet bu dengenin devamı için azami hassasiyet göstermektir. Osmanlı Devleti bu dengelerin bozulmaması için büyük bir hassasiyet sarf etmiş azami çaba sarf etmiştir.

126 yorum:

  1. Umut Yalabık5 Ekim 2013 01:36

    Soru:Osmanlı'da İktisadi Görüşün İlkeleri Nelerdir? Açıklayınız.

    Cevap: 1.İaşe ( Provizyonizm) İlkesi: İktisadi faaliyetin amacı, vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamaktır. Üretilen mal ve hizmetlerin, mümkün olduğu kadar bol, kaliteli ve ucuz olması, yani piyasada mal arzının mümkün olan en yüksek düzeyde olması temel hedeftir.

    2.Gelenekçilik ( Tradisyonalizm) İlkesi: Osmanlının iktisadi görüşlerini belirleyen ikinci ve önemli unsur gelenekçilik ilkesidir. Gelenekçilik. '' sosyal ve iktisadi ilişkilerde yavaş yavaş oluşan dengelri, eğilimleri mümkün olduğu ölçüde muhafaza etme ve değişme eğilimlerini engelleme ve herhangi bir değişme çıktığı takdirde, tekrar eski dengeye ortadan kaldırma iradesinin hakim olmasıdır.Gelenekçilik ilkesininde arkasında iaşe ilkesinin yattığı görülür. Var olan üretim sisteminde bir denge vardır. Dengenin bozulması halinde bunalma düşme tehlikesi mevcuttur. Böyle bir durum endüstri öncesi toplumların temel kaybılardır. Bu nedenle uzun deneyim ve uyarlamalarla oluşan üretim ve istihdam yapısının değişmeden kalmasına özen gösterilmiştir.

    3.Maliyecilik İlkesi: Osmanlı Devleti'nin iktisadi yaşamda düzenlemeleri yönlendiren üçüncü unsur Maliyecilik ilkesidir. Maliyecilik hazineye ait gelirleri mümkün olduğu kadar arttırmak, harcamaları ise kısmaktır. Bu dengenin bozulması ekonomideki dengelerin bozulması olacağından, devlet bu dengenin devamı için azami hassasiyet göstermektir. Osmanlı Devleti bu dengelerin bozulmaması için büyük bir hassasiyet sarf etmiş azami çaba sarf etmiştir.

    YanıtlaSil
  2. Umut Yalabık5 Ekim 2013 01:50

    Soru: Sevr Antlaşmasının Mali Hükümleri nelerdir?

    Cevap:1. Sınırlar (madde 27-36): Edirne ve Kırklareli dahil olmak üzere Trakya'nın büyük bölümü Yunanistan'a, Ceyhan-Antep-Urfa-Mardin-Cizre kent merkezleri Suriye'ye bırakılacak, İstanbul Osmanlı Devleti'nin başkenti olarak kalacak;

    2. Boğazlar (madde 37-61): İstanbul ve Çanakkale Boğazları ile Marmara Denizi silahtan arındırılacak, savaş ve barış zamanında bütün devletlerin gemilerine açık olacak; Boğazlarda deniz trafiği on ülkeden oluşan uluslararası bir komisyon tarafından yönetilecek; komisyon gerekli gördüğü zaman Müttefik Devletlerin donanmalarını yardıma çağırabilecek;

    3. Kürt Bölgesi (madde 62-64): İngiliz, Fransız ve İtalyan temsilcilerinden oluşan bir komisyon Fırat'ın doğusundaki Kürt vilayetlerinde bir yerel yönetim düzeni kuracak; bir yıl sonra Kürtler dilerse Milletler Cemiyeti'ne bağımsızlık için başvurabilecek;

    4. İzmir (madde 65-83): Yaklaşık olarak bugünkü İzmir ili ile sınırlı alanda Osmanlı devleti egemenlik haklarının kullanımını beş yıl süre ile Yunanistan'a bırakacak; bu sürenin sonunda bölgenin Osmanlı veya Yunanistan'a katılması için plebisit yapılacak;

    5. Ermenistan (madde 88-93): Osmanlı Ermenistan Cumhuriyetini tanıyacak; Türk-Ermeni sınırını hakem sıfatıyla ABD Başkanı belirleyecek (Başkan Wilson 22 Kasım 1920'de verdiği kararla Trabzon, Erzurum, Van ve Bitlis illerini Ermenistan'a verdi.)

    6. Arap ülkeleri ve Adalar (madde 94-122): Osmanlı savaşta veya daha önce kaybettiği Arap ülkeleri, Kıbrıs ve Ege Adaları üzerinde hiçbir hak iddia etmeyecek;

    7. Azınlık Hakları (madde 140-151): Osmanlı din ve dil ayrımı gözetmeksizin tüm vatandaşlarına eşit haklar verecek, tehcir edilen gayrımüslimlerin malları iade edilecek, azınlıklar her seviyede okullar ve dini kurumlar kurmakta serbest olacak, Osmanlı'nın bu konulardaki uygulamaları gerekirse Müttefik Devletler tarafından denetlenecek;

    8. Askeri Konular (madde 152-207): Osmanlı'nın askeri kuvveti, 15.000'i jandarma olmak üzere 50.000 personelle sınırlı olacak, Türk donanması tasfiye edilecek, Marmara Bölgesinde askeri tesis bulunduramayacak, askerlik gönüllü ve paralı olacak, azınlıklar orduya katılabilecek, ordu ve jandarma Müttefik Kontrol Komisyonu tarafından denetlenecek;

    9. Savaş Suçları (madde 226-230): Savaş döneminde katliam ve tehcir suçları işlemekle suçlananlar yargılanacak;

    10. Borçlar ve Savaş Tazminatı (madde 231-260): Osmanlı'nın mali durumundan ötürü savaş tazminatı istenmeyecek, Türkiye'nin Almanya ve müttefiklerine olan borçları silinecek; ancak Türk maliyesi müttefiklerarası mali komisyonun denetimine alınacak;

    11. Kapitülasyonlar (madde 260-268): Osmanlı'nın 1914'te tek taraflı olarak feshettiği kapitülasyonlar müttefik devletler vatandaşları lehine yeniden kurulacak;

    12. Ticaret ve Özel Hukuk (269-414): Türk hukuku ve idari düzeni hemen her alanda Müttefikler tarafından belirlenen kurallara uygun hale getirilecek; sivil deniz ve demiryolu trafiği Müttefik devletler arasında yapılan işbölümü çerçevesinde yönetilecek; iş ve işçi hakları düzenlenecek; eski eserler kanunu çıkarılacak vb.

    YanıtlaSil
  3. Umut Yalabık5 Ekim 2013 01:54

    YENİ TÜRK DEVLETİ'NİN KURULUŞU CUMHURİYETİN İLÂNI

    1-Büyük Millet Meclisinin Açılması ve Yeni Türk Devleti'nin Kuruluşu nelerdir?

    BayrakMustafa Kemal Paşa, 8 Nisan'da yayımladığı bildiride, Damat Ferid'in Aydın ilini Yunanistan'a teslim ettiğini, tecavüze uğrayan Türklerin müdafaasına engel olduğunu, İtilaf Devletleri'ni askerî işgalde bulunmaya davet ettiğini fakat milletin bu sefer tedbirli ve hazırlıklı davranacağını Damad Ferit Hükûmetini tanımayacağını açıklıyordu. İstanbul işgal altında olduğundan normal faaliyetini sürdüremeyen Mebuslar Meclisi'nin olağanüstü yetki ile Ankara'da toplanması için her türlü tedbir alınmıştı. 19 Mart 1920'de bu hususta her tarafa bildiri gönderildi. Yapılan seçimler sonunda mebuslar Ankara'da toplandılar. 23 Nisan 1920'de Büyük Millet Meclisi açıldı. Mustafa Kemal Paşa derhâl bir hükûmet teşkil edilmesini istedi. Meclis, kurucu meclislerin sahip oldukları bütün haklara sahip olduğu gibi hükûmet vazifesini de üzerine almış bulunuyordu. Yeni kurulan bu devlet teşri, icra ve kaza kuvvetlerini kendinde topladığından bir "cumhuriyet" demekti. Fakat şartlar uygun olmadığından bu deyim o dönemde kullanılmamıştır. Mustafa Kemal Paşa, Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanlığına seçildi; böylece hem devlet, hem de hükûmetin başına geçmiş oldu.

    Büyük Millet Meclisi, ilk iş olarak çıkarttığı 29 Nisan 1920 tarihinde Hıyanet-i Vataniye Kanunu ile yurtta meydana gelen olumsuz cereyanları önlemek, ayaklanmaları kışkırtanları ve ayaklanmalara katılanları yola getirmeyi amaçlıyordu.

    Hıyanet-i Vataniye Kanunu'nun çıkarılmasından hemen sonra Büyük Millet Meclisi, 3 Mayıs 1920'de şu 11 vekili seçerek programını yapmış ve yeni Türk Devleti'nin ilk hükûmetini I.İcra Vekilleri Heyeti adıyla kurmuştur.

    YanıtlaSil
  4. Umut Yalabık5 Ekim 2013 02:28

    Devletçiliğe yönelmede bir köşe taşı: Birinci beş yıllık Sanayi Planı Özetleyiniz?

    1930’lu yıllarda Türkiye Cumhuriyeti hızlı bir toplumsal dönüşüm sürecindedir. Bu ulus devlet aynı zamanda büyük bir iktisadi kriz yaşayan ve savaşa doğru sürüklenen dünyanın da bir parçasıdır. Bu çalışmada hazırlık süreciyle birlikte Birinci Beş Yıllık Sanayi Planı (BBYSP) ve uygulaması konu edilmiştir. 1934-38 yılları arasında uygulanmış olan BBYSP, belli bir tarihsel birikim zemininde dönemsel etkilerle şekillenmiş, sosyo-politik boyuta sahip bir iktisadi plandır. Sonraki dönemlerin iktisadi politikalarında da etkisini hissettirecek olan Plan’ın, kendisinden önceki deneyim ve birikim üzerinde şekillendiği görülmüştür. Bu nedenle çalışma Cumhuriyet öncesi döneme kısa bir değini ile başlamakta ve Cumhuriyet sonrası önemli gelişmelere dikkat çekmektedir. BBYSP’nın ana ekseni, İktisat uzmanlarından oluşan Sovyet heyetinin ortaya koyduğu raporlar doğrultusunda oluşturulmuş; uygulamada özkaynakların yanı sıra Sovyet ve İngiliz yardımları önemli maddi dayanaklar olmuştur.

    YanıtlaSil
  5. Umut Yalabık5 Ekim 2013 02:33

    Soru: 7 Eylül 1946 Kararları açıkla?

    Cevap:

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umut Yalabık5 Ekim 2013 02:35

      7 Eylül 1946’da gerçekleştirilen ve Cumhuriyet ekonomisinin ilk devalüasyonu olma özelliğini taşıyan düzenlemeler, Türk iktisat tarihinin en önemli kararlarından birisidir. İç gelişmelerin etkisi olmakla birlikte, daha çok İkinci Dünya Savaşı sonrasında ortaya çıkan ABD önderliğindeki ekonomik ve siyasi değişim rüzgarlarının izlerini taşıyan bu operasyon, üretimi artırma, dış ticareti sağlıklı bir yapıya kavuşturma ve Uluslararası Para Fonu’na (IMF) üye olabilme gibi amaçları taşımaktadır. Ne var ki, uygulama süreci özellikle üretim ve dış ticaret alanlarında istenen başarıyı getirmediğinden, kararlar giderek artan biçimde kapsamlı eleştirilere maruz kalmıştır. Sonuçta, 7 Eylül 1946 tarihli devalüasyon, ülke dış ticaretinin hızlı şekilde liberalleşmesi amacını güden, ancak ekonomik ve siyasi açılardan yeterli analiz yapılamadığı için temel noktalarda başarılı olamayan bir politika olarak değerlendirilebilir.

      Sil
  6. NAZLI PARİMLİ5 Ekim 2013 10:03

    1) Osmanlıda iktisadi görüşün ilkeleri nelerdir açıklayınız.

    A) İAŞE İLKESİ :

    iaşe ilkesi gereği iktisadi faaliyetin amacı, vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamaktır. üretilen mal ve hizmetlerin, mümkün olduğu kadar bol, kaliteli ve ucuz olması, yani piyasada mal arzının mümkün olan en yüksek düzeyde olması temel hedeftir.
    Osmanlı iktisad politikasında en önemli unsurdur. bu ilkeyi gerçekleştirmek,mal arzını bollaştırıp ucuzlatmak için, osmanlı devleti üretim ve ticaret üzerinde sıkı şekilde mücadeleci davranmıştır.

    B) GELENEKÇİLİK İLKESİ:

    Osmanlının iktisadi görüşlerini belirleyen ikinci ve en önemli unsurdur. sosyal ve iktisadi ilişkilerde yavaş yavaş oluşan dengeleri, eğilimleri mümkün olduğu ölçüde muhafaza etme ve değişme eğilimlerini engelleme ve herhangi bir değişme çıktığı taktirde, tekrar eski dengeye dönmek üzere değişmeyi ortadan kaldırma iradesinin hakim olmasıdır, Osmanlı esnaf ve sanaatkarlarında üretim tarzı ve tekniği açısından her türlü yeniliğe ve değişime kapalı bir anlayış hakimdir. Alışılmış üretim tekniği dışında yenilikler makbul sayılmamıştır.

    C)MALİYECİLİK :

    Osmanlı devletinin iktisadi yaşamda düzenlemeleri yönlendirilen üçüncü unsurudur.Maliyetçilik hazineye ait gelirleri mümkün olduğu kadar arttırmak,harcamaları ise kısmaktır.Bu dengenin bozulması,ekonomideki dengelerin bozulması anlamına gelir.
    Osmanlı Devleti bu dengelerin bozulmaması için büyük hassasiyet göstermiş,Ancak zaman içerisinde özellikle endüstri devriminin yaşanması ile,parasal ilişkiler artmış ,mübadele hacmi genişlemiştir,ticaretle uğraşanlar zenginleşmiş ve bu denge sistemi bozulmaya başlamıştır.

    YanıtlaSil
  7. NAZLI PARİMLİ5 Ekim 2013 10:29

    2) Kurtuluş savaşın dönemi Türkiye 'deki finansman nasıldı ?

    I.Dünya savaşı Osmanlı İmparatorluğu için sonun başlangıcıdır.1683 yılından beri sürekli toprak kaybeden Osmanlı, kendi varlığının tehlikeye girdiğini fark etmiş ve ölüm kalım savaşına katılıyordu.Nitekim I.Dünya Savaşı kaybedildi.Parasal sorunlar bütün Anadolu'da ciddi bir sorun olmuştur.Yerel giderlerin karşılanması için halkın vereceği para ve mal bağışlarının toplanmasına bağladır.her kişinin ne kadar mal ve para bağışı yapması Heyeti milliye tarafından saptanacaktır..
    öngörülen bağışları yapmaktan kaçınanların cezaları Kuva-yi Milliye kumandanların tarafından belirlenecek ve gene onlar tarafından yerine getirilecektir.Sivas Kongresinde de parasal sorunlar yaşanmış,Sivas halkının bağış ve yardımları önemli olmuştur.Yaşanan bu mali sıkıntıların aşılması için Osmanlı Bankası'ndan borç alınması düşünülmüştür bunun olumsuz etki yapacağı düşüncesiyle Mustafa Kemal karşı çıkmıştır.Mazhar Müfit Osmanlı Bankası'ndan kendi adına bir miktar borç alarak ,finansmana katkı sağlanmıştır.

    YanıtlaSil
  8. NAZLI PARİMLİ5 Ekim 2013 10:40

    3) İzmir İktisat Kongresi hakkında bilgi veriniz ve alınan kararlar nelerdir ?

    İzmir İktisat Kongresine sanayiciler,tüccarlar,işçiler ve çiftçileri temsilen 1135 delege katılmıştır.Kongreye Manisa delegesi Kazım Karabekir başkanlık yapmıştır.İzmir İktisat Kongresi ilk yapılan ekonomik planlamadır.

    MADDELERİ;
    1)Hammaddesi yurt içinde yetişen veya yetiştirilebilen sanayi dalları kurulması gerekmektedir.

    2)El işçiliğinden ve küçük imalattan süratle fabrikaya veya büyük işletmeye geçilmelidir.

    3)Devlet yavaş yavaş iktisadi görüşleri de olan bir organ haline gelmeli ve özel sektörler tarafından kurulamayan teşebbüsler devletçe ele alınmalıdır.

    4)Özel teşebbüslere kredi sağlayacak bir Devlet Bankası kurulmalıdır.

    5)Dış rekabete dayanabilmek için sanayinin toplu ve bütün olarak kurulması gerekir.

    6)Yabancıların kurdukları tekellerden kaçınılmalıdır.

    7)Sanayinin teşviki ve milli bankaların kurulması sağlanmalıdır.

    8)Demiryolu inşaat programına bağlanmalıdır.

    9)İş erbabına amele değil, işçi denmelidir.

    10)Sendika hakkı tanınmalıdır.

    YanıtlaSil
  9. NAZLI PARİMLİ5 Ekim 2013 10:51

    4)I.Beş yıllık sanayi planının hedefleri ve sanayileşme hakkında bilgi veriniz.

    Birinci beş yıllık planda 3 hedef gözetilmiştir ;

    1) Eldeki tüm sermayenin mümkün olduğu kadar sanayi sektörüne aktarılması veya sanayileşme için kullanılması öngörülmüştür.

    2) Özel girişimciliğin zayıf olduğu ülkemizde daha çok sayıda kamu iktisadi kuruluşunun oluşturulması ve sanayileşmede devletin öncülüğü ilkesi açısından uygun görülmüştür.

    3) sonuncu ve önemli hedef ise,Türkiye'de ham maddesi bulunan üretim alanlarında ,temel sanayilerin kurulması amaçlanmıştır.

    Planda 5 an grupta sanayileşmenin başlatılması öngörülmüştür;

    1) mensucat sanayi ( pamuk,yün)

    2)maadin sanayi ( demir,bakır,kükürt)

    3)selüloz sanayi (karton,suni ipek )

    4)seramik sanayi (şişe,cam)

    5)kimya sanayi (zaç yağı,klor)

    YanıtlaSil
  10. NAZLI PARİMLİ5 Ekim 2013 11:02

    5) 1938-1950 arası dönemin değerlendirmesini yapınız.

    Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşanılan zor yıllardır.Döneme damgasını vuran en önemli gelişme ise şüphesiz II.Dünya Savaşıdır.Bu nedenle ekonomi politikalarının temel belirleyicisi savaşın oluşturduğu koşullardır.Dönemin hemen başında hızla artan askeri harcamalar sağlam finansman kaynaklarından karşılanmadığından açık finansmana başvurulmuştur.Patlayan enflasyonun yıkıcı tüm sonuçları bu dönemde yaşanmıştır.Ayrıca savaş döneminde uygulamaya konulan Varlık Vergisi ve Toprak Mahsülleri Vergisi oldukça başarısız denemelerdir.Savaş sonrası dönemde,özellikle dış yardım ve kredilerle kamu karcamalarının büyük bir kısmının alt yapı ve devlet yatırımlarına dönüştürülmesi mümkün iken,buda gerçekleştirilememiştir.Bu nedenle 1938-1950 arası dönem kaybedilmiş yıllardır. Bu dönemde gerçekleştirilen tek olumlu atılım vergi reformu çalışmalarıdır.

    YanıtlaSil
  11. AYŞENUR ELVERDİ5 Ekim 2013 11:16

    Osmanlı ekonomisini bağımlı hale getiren kurumlar
    1) DÜYUN-U UMUMİYE
    Alacaklı ülkeler, alacaklarının bir kısmından vazgeçmiş, buna karşılık diğer alacaklarını tahsil edebilmek için devletin gelir kaynaklarının nerede ise tamamını ipotek altına almışlardır. Osmanlının vergilerini toplamakta alacaklarına karşılık önemli bir kısmına el koymakta gerisini osmanlı yönetimine vermektedir. Bu kurum zaman içinde devlet içinde devlet gibi hareket etmiş, osmanlının harcamalarına ve yeni borçlenmelerına karışarak bağımsız davranmasına mani olmuştur.

    2) OSMANLI BANKASI
    Fransız ve ingiliz sermayesi ile kurulduğu dönemden kısa bir süre sonra osmanlının para politikalarında tek başına söz sahibi olmuş bir kurumdur. Para politikasına yönelik tüm kararlar osmanlı bankasının önerisi doğrultusunda alınmıştır. Banka ikinci meşrutiyetin ilanından sonra adeta merkez bankası gibi çalışmaya başlamıştır.

    3) REJİ İDARESİ
    Ekonomik bağımlılığın kırsal alana girmesinin en somut örneği reji yöntemi olmuştur. Reji osmanlı bankasının desteği ile kurulmuş, 25 yıllık süreyle tekel hakkını satın alarak tütün ekimi, alım ve satımını denetlemeye başlamıştır. yaklaşık 192 bin dönümlük bir alanda tütün ekimi yapan aileler rejiye bağımlı hala gelmiştir. reji yönetimi kaçakçılığı önlemek için kendi kolluk gücünü oluşturmuştur. İmtiyaz süresi boyunca köylüler ve kolluk kuvvetleri arasındaki mücadelede çok sayıda insan ölmüşütr.

    YanıtlaSil
  12. AYŞENUR ELVERDİ5 Ekim 2013 11:32

    2) Sevr antlaşmasının bilgisi ve maddeleri nelerdir ?

    Dünya tarihinde şartları en ağır antlaşmadır. Antlaşmaya göre Türklere bırakılan ülke sınırlarını bile tespit etmek mümkün değildir. Antlaşmaya konulan mali hükümlerde son derece ağırdı.

    MADDELERİ

    1) Türk maliyesini İngiliz, Fransız, İtalyan hükümetlerini temsil eden bir komisyon idare edecekti. Osmanlılar bu komisyonda bir temsilci ile temsil edilecekti.

    2) komiyon mali ve iktisadi alanda çıkarılacak kanunları düzenleme amacıyla hazırlanacak kararname ve yönetmeliklerini denetleyecekti.

    3) yeni vergi koymak vergi kanunlarda değişiklik yapmak komisyonun iznine bağlı idi. osmanlı içerden veya dışardan borçlanma yapabilmek için komiyondan izin almaya mecburdu.

    4) eski antlaşmalardan sözleşmelerden kapitülasyonlardan yararlanan ülkeler aynı ayrıcalıklardan yararlanmaya devam edecekti.

    5) osmanlı imparatorluğu eskiden kendisine ait olan yörelerde kurulmuş yeni devletten herhangi bir katkı payı talep etmeyecek ve savaş tazminatı istemeyecekti.

    YanıtlaSil
  13. AYŞENUR ELVERDİ5 Ekim 2013 11:48

    3. Türkiye Cumhuriyeti Kuruluş Yılları Hakkında Bilgi Veriniz.

    Osmanlı imparatorluğu mudanya mütarekesiyle hukuken son bulmuş ve Türkiye'nin sadece TBMM hükümetinin temsil etmesi dönemi başlamıştır. Osmanlı saltanatına son verilmiştir. Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti, devlet biçimi olarak yeni olmakta beraber yoktan var edilmemiş, imparatorluğun ekonomik ve toplumsal mirası üzerine kurulmuştur. İmparatorluğun çöküşü ile kurulan cumhuriyet anadolu ile doğu trakyada kurulmuş yeni bir devlettir. Büyük toprak kaybı sonrasında kurulan cumhuriyet, çok önemli ekonomik kaynaklarını yitirmiştir. Türkiye Cumhuriyeti ekilebilir alanının yıllık verimin çok düşük olduğu, ticaret kanallarının tıkandığı, sanayisinin yok denilebilecek seviyede olduğu, üretim ilişkileri yönünden dışa bağımlı bir yapıda olan mirası devralmıştır. Düyun-u umumiyenin vesayeti, gelişmiş ülkelerle yapılan ikili anlaşmalar bağımsız bir mali politikanın izlenmesini olanaksız kılmaktadır. işte böyle bir ortamda osmanlı imparatorluğunun yıkılıp yerine Türkiye Cumhuriye' nin resmen kurulmadığı bir dönemde izmir iktisad kongresi diye bilinen türkiye iktisad kongresi toplanmıştır. kongrenin amacı ülkenin ekonomik sorunlarını dile getirmek ve cözümlenmeleri için neler yapılması gerektiğin tartışmaktır.

    YanıtlaSil
  14. AYŞENUR ELVERDİ5 Ekim 2013 12:03

    4. 1923-1938 arası dönemin değerlendirilmesini yapınız.

    1923-1938 arası dönem yeniden yeniden yapılanma ve ekonomik örgütlenme çabaları içerisinde geçmiş, sanayileşme ve tarım alanında önemli adımlar atılmıştır. bu dönemde amaç; 'ulusal ekonomik bağımsızlık sağlanarak, çağdaş bir uluş devletini gerekli kuralları ve kurumlarıyla oluşturma' şeklinde ifade edilebilir. toplumda 'sınıf farklılıklarıve çalışmaları' engellenmeye,'ulus ve ulusal birlik bilinci' yerleştirilmeye çalışmıştır. özel yerli ve yabancı, sermayenin ve teşebbüs gücünün yetersizliği, sanayileşme ve kalkınma da, Cumhuriyetin başlangıç yılları itibariyle daha çok düzenleyici,destekleyici ve koruyucu rolü ve etkinliği olan devleti, 1930' lu yıllarda başta sümerbank ve etibank olmak üzere kamu kuruluşları eliyle müdahaleci ve yatırımcı konumuna getirilmiştir.

    YanıtlaSil
  15. AYŞENUR ELVERDİ5 Ekim 2013 12:16

    5. 7 Eylül 1946 Kararları Hakkında Bilgi Veriniz.

    Eylül 1946’da gerçekleştirilen ve Cumhuriyet ekonomisinin ilk devalüasyonu olma özelliğini taşıyan düzenlemeler, Türk iktisat tarihinin en önemli kararlarından birisidir. İç gelişmelerin etkisi olmakla birlikte, daha çok İkinci Dünya Savaşı sonrasında ortaya çıkan ABD önderliğindeki ekonomik ve siyasi değişim rüzgarlarının izlerini taşıyan bu operasyon, üretimi artırma, dış ticareti sağlıklı bir yapıya kavuşturma ve Uluslararası Para Fonu’na (IMF) üye olabilme gibi amaçları taşımaktadır. Ne var ki, uygulama süreci özellikle üretim ve dış ticaret alanlarında istenen başarıyı getirmediğinden, kararlar giderek artan biçimde kapsamlı eleştirilere maruz kalmıştır. Sonuçta, 7 Eylül 1946 tarihli devalüasyon, ülke dış ticaretinin hızlı şekilde liberalleşmesi amacını güden, ancak ekonomik ve siyasi açılardan yeterli analiz yapılamadığı için temel noktalarda başarılı olamayan bir politika olarak değerlendirilebilir.

    YanıtlaSil
  16. selin uludağ5 Ekim 2013 14:16

    1958 istikrar tedbirleri hakkında bilgi veriniz?
    DP iktidarı 4 ağustos 1958 tarihinde artan ekonomik sıkıntılar ve borç baskılarını aşabilmesi için istikrar programı uygulama kararı almıştır. hükümet borç erteleme ve yeni kredi talepleriyle başvuruda bulunduğu uluslararası kuruluşlardan ciddi bir istikrar programı uygulamasını ve Türk lirasının devalüe edilmesi gibi önlemler alınmadığı taktirde hiçbir destek görmeyeceği cevabını alınca istikrar programı hazırlamak zoruna kaldı. bu program çerçevesinde alınan kararlar:
    1-) Türk lirasının dolar karşısındaki değerinin 2,82 liradan 9,45 liraya düşürülmesi
    2-) ithalat ve ihracat rejimlerinde serbestleşmeye yönelinmesi
    3-) KİT' lerin ürettiği mal ve hizmetlerin fiyatlarına zam yapılması
    4-) özel kesimin ürettiği mal ve hizmetler üzerindeki fiyat denetiminin kaldırılması
    5-)merkez bankasının kamu kesimine açtığı kredilerde ciddi kısıtlamalar getirilmesi gibi önlemlerdir.

    YanıtlaSil
  17. selin uludağ5 Ekim 2013 14:26

    24 ocak karalarının içeriği hakkında bilgi veriniz?
    24 ocak karaları ile öncelikle ve kısa vadede 1974'ten beri devam eden ödemeler dengesi sorunu ve enflasyon çözümlenmeye çalışılmıştır. ancak bu sefer alınan kararlar ile kesin bir çözüm bulunması hedeflenmiştir. alınan kararlar sistematik biçimde incelendiğinde ;
    1-)dış ticaret dengesine yönelik kararlar
    2-)fiyatlarla ilgili düzenlemeler
    3-)faiz politikaları
    4-)sanayileşme alanında değişim
    5-)yabancı sermayeye yönelik teşvikler
    6-)kamu kesiminin sınırlandırılması
    7-)oluşturulan yeni kurumlar ve düzenlemeler ana başlıkları uygun düşecektir.

    YanıtlaSil
  18. selin uludağ5 Ekim 2013 14:40

    güney asya krizinin çıkmasına yol açan temel bölgesel faktörler nelerdir?
    1-)finans ve reel kesimde dışarıdan borçlanmayı ve aşırı düzeyde kur riski taşıyan pozisyon tutmayı cazip hale getiren sabit kur rejimlerinin uzun süre devam ettirilmesi.
    2-) bankaların borç portföylerinin yapısının hızla bozulmasına yol açan ticari mallardan ticari olmayan mallara yönelik akım ve bu akımın neden olduğu geri ödenmeyen borçlar
    3-)kurumsal inceleme ve denetim mekanizmalarının gevşemesi
    4-) başta taylant olmak üzere bölgedeki pek çok ülkede görülen büyük dış açıklar ve ekonominin aşırı ısınmasının giderilmesinde yaşanan başarısızlıklar
    5-) çin halk cumhuriyetinin 1990'lı yıllarda eko. alanda gerçekleştirdiği önemli reformlarla ülkeye büyük miktarda yabancı sermaye çekmesi

    YanıtlaSil
  19. selin uludağ5 Ekim 2013 14:50

    enflasyon hakkında bilgi veriniz?
    fiyatlar genel seviyesinin bir süreklilik içinde yükselmesidir. dünyanın nerde ise her ülkesinde bu sorun farklı boyutlarda ve farklı dönemlerde yaşanmıştır. ancak çağdaş ve örnek alınacak hiçbir ülkede enflasyon Türkiye'deki kadar uzun sürmemiş yüksek seviyelerde gerçekleşmemiştir. daha da önemlisi Türkiye bu sorunla 1980 ve 1990'lı yıllarda adeta yaşamaya alışmış topum anflasyonla mücadele edildiğine ve enflasyonun düşeceğine inanmaz hale gelmiştir.1970 lerin ikinci yarısında başlayan enflasyonist süreçle ilgili olarak 1980 den başlayarak 5 farklı istikrar proğramı uygulamaya sokulmuş, ancak hiç birinde önemli bir başarı elde edilememiş ve 20 yıllık dönem enflasyonun en ağır olumsuzluklarının yaşandığı dönem olmuştur.

    YanıtlaSil
  20. selin uludağ5 Ekim 2013 14:57

    21. yy girerken Türkiye'nin temel sorunları nelerdir?
    1-) hızlı nüfus artışı ve nüfus artışına bağlı başta çarpık kentleşme olmak üzere işsizlik ve kayıt dışı ekonomi
    2-)tarım reformunun gerçekleşmemiş olması nedeniyle verimlilik artışının sağlanmaması ve destekleme vs. politikaları ile rekabet edilememesi
    3-)ithalata bağımlı bir sanayi yapısı nedeniyle kesintisiz bir üretime gidilememesi, ihracatta ürün çeşitliliği sağlanamaması
    4-)gelir dağılımında yaşanan çarpıklıklar
    5-)enflasyonun bir türlü menkul seviyelere indirilememesi

    YanıtlaSil
  21. İzmir İktisat Kongresi: İlk yapılan planlı kongredir. 17 şubat 1923 de yapılmıştır.

    Kazım Karabekir başkanlık yapmıştır.
    kongre, sembolik ve pratik olmak üzere iki amaç taşımaktadır

    YanıtlaSil
  22. Güldem Uguz6 Ekim 2013 01:56

    Soru 1 : Osmanlı da iktisadi görüşün ilkelerini açıklayınız
    Osmanlı devleti, 14-16. yüzyıllardaki tedrici inkişafı içinde teşekkül eden ana vasıfları ile ‘klasik’ diye nitelenen hüviyetinde, 19. yüzyılın ilk yarısına kadar köklü bir değişiklik geçirmeden yaşadı. 19. yüzyılı ilk yarısından itibaren giderek hızlanan değişmelerle, bu ‘klasik’ diye nitelenen hüviyetinin bir çok unsurları ortadan kalktı; buna karşılık bir çok yeni unsurlarla beslenen yeni ve değişik bir hüviyet tebellür etmeğe başladı.
    Osmanlı devleti’nin iktisadi hayatla alakalı kararlarında 1500 ile 1800 yılları arasında etkili olmuş görünen ve Osmanlı iktisadi dünya görüşünün temel unsurları arasında sayılması gereken başlıca üç ana ilke tespit etmekteyiz bunlar iaşe ( provizyonizm ), fiskalizm ve gelenekçiliktir.
    1.İaşe ( provizyonizm ) ilkesi
    ktisadi faaliyete ve bu faaliyetten doğan mal ve hizmetlere başlıca iki açıdan bakmak mümkündür. Mal ve hizmetleri pazarda satmak ve kar etmek üzere satın alan veya üretim yapanların açısından iktisadi faaliyetin amacı, kısaca kar etmekten ibarettir. Alıcı veya üreticiler, mümkün olduğu kadar ucuza mal etmek ve mümkün olduğu kadar pahalı satmak için iktisadi faaliyette bulunurlar. Tüketiciler açısından iktisadi faaliyetin amacı, mal ve hizmetlerin, tam tersine, mümkün olduğu kadar ucuz, kaliteli ve bol bulunmasını sağlamaktır. Çok kar etmek için çok mal satmak bazen iyi olmakla beraber ekseriya kötüdür; çünkü malın bolluğu fiyatı düşürebilir ve bu sebepten karı azaltabilir. Tüketici için ise bolluk ve ucuzluk hemen daima arzulanan bir hedeftir.

    İaşe ilkesi, iktisadi faaliyete bu iki açıdan, ikincisi, yani tüketici açısından bakan görüşün dayandığı ilkedir. Buna göre, iktisadi faaliyetin amacı, insanların ihtiyacını karşılamaktır. Binaenaleyh üretilen mal ve hizmetlerin,mümkün olduğu kadar bol, kaliteli ve ucuz olması, yani piyasada mal arzının mümkün olan en yüksek düzeyde tutulması esas hedeftir.
    2.Gelenekçilik
    Gelenekçilik, sosyal ve iktisadi ilişkilerde yavaş yavaş oluşan dengeleri eğilimleri mümkün olduğu ölçüde muhafaza etme ve değişme eğilimlerini engelleme ve herhangibi bir değişme çıktığı taktirde, tekrar eski dengeye dönmek üzere değişmeyi ortadan kaldırma iradesinin hakim olması şeklinde tanımlanabilir.

    Ziraat, esnaflık ve ticarette iaşe ilkesinden kaynaklanan düzenlemelerin hedefi üretim ile tüketimin dengede tutulmasıdır. Dengenin bozulması halinde bulanıma düşme tehlikesi daima mevcuttur. Korkulan asıl tehlike kıtlıktı. Üretimin geçimlilik ( subsistence ) düzeyinin etrafında dalgalandığı endüstri öncesi ekonomilerde yaygın olan bu tehlike Osmanlı ekonomisi içinde geçerli idi. Üretimde küçük bir düşme veya tüketimde küçük bir artış, mevcut ulaşım imkanlarının yetersizliği karşısında kolayca kıtlığa dönüşebilirdi. Onun içindir ki, tüketimi arttıracak nitelikteki değişme eğilimleri sürekli olarak kontrol altında tutulurdu. Dengenin korunmasında yalnız tüketimin değil, üretiminde kontrol altında tutulması gerekiyordu. Ekonomide ihtiyaç duyulan zorunlu itahalatı sağlayacak kadar bir üretim fazlası dışında herhangibi bir mal veya hizmette üretim fazlası görülmeside arzuya şayan değildi.

    Çünkü emek ve kapital gibi üretim faktörlerinin kıt olduğu ve miktarların kolayca arttırılmadığı bir ekonomide, belirli bir mal veya hizmetin üretimini arttırmak için gerekli olan ilave emek ve kapitali, diğer alanlardan çekip o mal veya hizmeti üreten sektöre kaydırmakla mümkündü.
    3.Fiskalizm(maliye) ilkesi
    Devletin iktisadi hayata karşı tavrını belirleyen ve bu alandaki düzenlemeleri yönlendiren üçüncü ilke fiskalizmdir. En genel ve kısa tanımı ile fiskalizm hazineye ait gelirleri mümkün olduğu kadar yüksek düzeye çıkarmaya çalışmak ve ulaştığı düzeyin altına inmesini engellemektir.

    YanıtlaSil
  23. Güldem Uguz6 Ekim 2013 02:00

    Soru 2 : telakif-i milliye emirleri nelerdir?
    1. Her kazada bir Tekalif-i Milliye Komisyonu kurulacak.


    2. Tüccar ve ahali elindeki çamaşırlık bez, erkek elbisesi yapmaya elverişli her çeşit kumaş ile kösele, astar, meşin, sahtiyan, çarıklık deri, mıh ve hayvan malzemesinin % 40’ına , bedeli sonradan ödenmek üzere el konacak.

    3. Her ev bir kat çamaşır, bir çift çorap ve çarık hazırlayarak askerlerin kullanması için Tekalif-i Milliye Komisyonlarına teslim edecek.

    4. İnsan ve hayvan yiyeceklerinin % 40’ına bedeli sonradan ödenmek üzere el konacak.

    5. Her türlü nakil vasıtaları, ayda bir kez 100 kilometre olarak orduya taşıma hizmeti verecek.

    6. Ordunun yiyeceğine ve giyeceğine yarayan bütün terk edilmiş mal ve malzemelere el konacak.

    7. Muharebeye ilişkin her türlü silah ve mühimmat, üç gün içinde Tekalif-i Milliye Komisyonlarına teslim edilecek.

    8. Akaryakıt, kamyon lastiği ve haberleşme malzemesinin % 40’ına bedeli sonradan ödenmek üzere el konacak.

    9. Silah ve malzeme yapan zanaatkarlar tespit edilerek ordu hizmetine alınacak.

    10. Her türlü araba ve hayvanın % 20’sine bedeli sonradan ödenmek üzere el konacak.

    YanıtlaSil
  24. Güldem Uguz6 Ekim 2013 02:05

    Soru 3 : İzmir İktisat Kongresinde alınan kararlar nelerdir?
    • Yerli malı kullanılması sağlanmalıdır
    • Teknik eğitim geliştirilmelidir.
    • Ham maddesi yurt içinde olan sanayi dalları kurulmalıdır
    • Küçük imalattan büyük işletmelere geçilmelidir
    • Özel teşebbüse kredi sağlayacak bir devlet bankası kurulmalıdır
    • Demiryolu inşaatı programa bağlanmalıdır
    • Yabancıların kurduğu tekellerden kaçınılmalıdır
    • İşçilerin durumu düzeltilmelidir.

    YanıtlaSil
  25. Güldem Uguz6 Ekim 2013 02:32

    Soru 3 : Birinci beş yıllık sanayi planı hakkında bilgi veriniz.
    Dünya ekonomik buhranının ertesinde tüm dünya ülkelerinde ekonomiye daha fazla müdahale edilmeye başlanmış ve yeni bir dönem başlamıştır. Bu krizden neredeyse hiç etkilenmeyen ülke sovyetler birliği'dir. Doğal olarak bu durum dikkat çekmiş bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de Rusya'nın başarı nedenlerini incalemiştir. Sonuçta Türkiye'de de planlı sanayileşme anlayışının hayata geçirilmesine karar verilmiştir. Planlama sürecinde Rus uzmanların önemli katkıları olmuş ayrıca Ruslar finansmana katkı da sağlamıştır.

    YanıtlaSil
  26. Güldem Uguz6 Ekim 2013 02:55

    Soru 4 : 1938-1950 dönemi hakkında bilgi veriniz.
    1938-1950 arası dönem Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşanılan zor yıllardır. Döneme damgasını vuran en önemli gelişme ise şüphesiz II. Dünya Savaşıdır. Bu nedenle ekonomi politikalarının temel belirleyicisi savaşın oluşturduğu koşullardır.Dönemin hemen başında hızla artan askeri harcamalar sağlam finansman kaynaklarından karşılanamadığından açık finansmana başvurulmuştur. Neticede patlayan enflasyonun yıkıcı tüm sonuçları bu dönemde yaşanmıştır. Ayrıca savaş döneminde uygulamaya konulan Varlık Vergisi ve Toprak Mahsülleri Vergisi oldukça başarısız denemelerdir. Savaş sonrası dönemde özellikledış yardım ve kredilerle kamu harcamalrının büyük bir kısmının altyapı ve devlet yatırımlarına dönüştürülmesi mümkün iken bu gerçekleştirilmemiştir.

    YanıtlaSil
  27. Güldem Uguz6 Ekim 2013 03:04

    Soru 5 :1958 İstikrar Tedbirlerinde alınan kararlar nelerdir?
    Türk lirasının Amerikan Doları karşısındaki değerinin 2.82 liradan 9.45 liraya düşürülmesi,
    İthalat ve ihracat rejimlerinde serbestleşmeye yönelinmesi,
    KİT'lerin ürettiği mal ve hizmetlerin fiyatlarına zam yapılması,
    Özel kesimin ürettiği mal ve hizmetler üzerindeki fiyat denetiminin kaldırılması,
    Merkez Bankası'nın kamu kesimine açtığı kredilerde ciddi kısıtlamalar getirilmesi gibi kararlardır.

    YanıtlaSil
  28. zübeyde erol6 Ekim 2013 04:27

    soru 1: Osmanlı ekonomisini bağımlı hale getiren kurumları açıklayınız?
    Düyun-u Umumiye: Osmanlının vergilerini toplamakta, alacaklarına karşılık önemli bir kısmına el koymakta, gerisini Osmanlı yönetimine vermiştir. Bu kurum zaman içerisinde devlet içinde devlet gibi hareket etmiş, Osmanlının bağımsız davranmasına mani olmuştur.
    Osmanlı Bankası: Osmanlının para politikalarında tek başına söz sahibi olmuştur. Para politikalarına yönelik tüm kararlar bu kurum doğrultusunda gerçekleştirilmiştir. 2.meşrutiyetin ilanından sonra Merkez Bankası gibi çalışmaya başlanmıştır.
    Reji İdaresi: Bu kurum Osmanlı Bankasının desteği ile kurulmuş. Tekel hakkını satın alarak tütün ekimi alım ve satımını denetlemeye başlamıştır. Reji yönetimi kaçakçılığı önlemek için kendi kolluk gücünü oluşturmuş imtiyaz süresi boyunca köylüler ve kolluk kuvvetleri arasındaki mücadele de yirmi bine yakın insan ölmüştür.

    YanıtlaSil
  29. zübeyde erol6 Ekim 2013 04:38

    soru 2: Tekalif-i Milliye emirlerini kısaca açıklayınız.
    -Her ilçede kaymakam başkanlığı altında, mal müdürü ve ilçenin en büyük askeri amiri ile idari meclisi, belediye ve ticaret odalarının seçtikleri ikişer üyeden oluşan Tekalif-i milliye komisyonları kurulacaktır.
    -Her evden ordunun ihtiyaçlarında kullanılacak giyeceklerin belirli bir süre içinde komisyona teslim edilmelidir.
    -Tüccar ve halkın elinde bulunan buğday, un, nohut, tuz vs. stoklarının %40ına ordu adına el konulacaktır.
    -Ülkeyi terk etmiş olanların hazineye geçmiş olan mallarından ordu ihtiyacına yarayacak olanlara el konulacaktır.
    -Halkın elinde bulunan ve savaşta kullanılabilecek her türlü silah ve cephane en çok 3 gün içerisinde Tekalif-i Milliye komisyonlarına teslim edilecektir.

    YanıtlaSil
  30. Soru 1)1950-1960 arası ulaştırma sektöründe neler yaşanmıştır?Açıklayınız
    CEVAP)1950-1960 dönemi politikaları içerisinde en köklü dönüşüm ulaşım sektöründe yaşanmıştır. Dönemin yöneticileri,Türk ekonomisinde yaşanan sorunların ve bölgeler arası derin farkların azaltılmasında,bütün türleriyle ulaştırma imkanlarının arttırılması gerektiğinin öneminin her vesile ile dile getirmişler ve uygulamalarını bu yönde gerçekleştirmişlerdir.1950’den sonra zaman zaman kaynak kıtlığı yaşansa da ulaştırma alanında köklü ve sistemli bir dönüşüm yaşanmıştır.Dönem boyunca ulaştırma sektöründe sağlanan gelişme her sektörde eşit ağırlıkta olmamış,tam aksine bu dönemde karayollarına ağırlık verilmiş,deniz ve hava yollarında da yeni yatırımlar yapılmıştır.Bu dönemde demiryollarının ihmal edilmese bile yeni hat inşasına girilmediği bilinmektedir.BU alandaki en büyük atılım karayollarında gerçekleşmiştir.Deniz taşımacılığı ve deniz taşıma araçları inşa endüstrisinde büyük gelişmeler sağlanmıştır.Bu alanda devlet müdahaleciliği azaltılmış ve özel yatırımlar teşvik edilmiştir.Bu dönemde hava yollarında da önemli atılımlar yapılmıştır.En önemli gelişmeyi sağlayacak faaliyet yeni,modern ve uzun mesafeli seferlere uygun uçaklar alınmış,yeni havaalanları inşa edilmiştir.Böylece hem ülke içi, hem de ülkelerarası sefer sayıları arttırılmıştır.Havayollarında da yeniden yapılanmaya gidilmiş,Türk Havayolları Anonim Şirketi kurulmuştur.Devlet,özel ve yabancı sermaye ile oluşturulan bu kurum sayesinde kısa sürede yük taşımacılığı 3,6 kat,yolcu taşımacılığı ise 2,5 katlık artış göstermiştir.

    YanıtlaSil
  31. Soru 2)Vergi reform komisyonları niçin kurulmuştur. Amaçları nelerdir? Açıklayınız.
    CEVAP)Kalkınma planlarının başlıca amaçlarından biri de kamu gelirlerini arttırmak olmuştur. Özellikle vergi gelirlerinin arttırılması için çeşitli çalışmalar yapılmış;çeşitli komisyonlar oluşturulmuş;birçok yabancı bilim adamının görüşlerine başvurulmuştur.Konu ile ilgili ilk önemli adım,Vergi Reform Komisyonu’nun oluşturulmasıdır.1960 yılında Milli Birlik Hükümeti tarafından oluşturulan ve 1961’de çalışmalarına başlayan Vergi Reform Komisyon üyeleri,Maliye Bakanlığı ve özel sektör temsilcileri ile bilim adamlarından oluşmaktadır. Zaman zaman çeşitli mesleki kuruluşların temsilcileri de komisyona katılmışlardır. Türk vergiciliğinde başlı başına ayrı bir görüş ve felsefenin temsilcileri ve savunucuları durumuna gelen Vergi Reform Komisyonu’nun vergicilik konusunda getirdiği temel yaklaşımlar; vergiden optimal hasılayı sağlamak,vergi sisteminin sosyal ve ekonomik işlevlerini gereği gibi yerine getirecek düzenlemeleri yapmak,vergi kanunlarını anlaşılır,açık ve basit bir duruma getirmek,vergi hukukunu demokratik ilkelere göre geliştirmek şeklinde düzenlemek yönünde olmuştur. Vergi Reform Komisyonu çalışmaları sonucunda;yatırım indirimi,değer fazlası istisnası,yeniden değerleme,zirai kazançların vergilendirilmesi,servet beyanı ve vergide uzlaşma müesseselerini vergi sistemine kazandırmıştır.Bazı çevrelerin şiddetle savunduğu,bazılarının şiddetle eleştirdiği esaslara dayanan bu reform hareketi;siyasilerin tutarsız davranışları sonucunda etkinliğini yitirmiş ve geniş uygulama alanı bulamamıştır.Vergi reform komisyonunun önerileri özellikle Devlet Planlama Teşkilatınca benimsenmemiş ve önemli görüş ayrılıkları belirmiştir.

    YanıtlaSil
  32. Soru 3)Faiz politikası reformunu açıklayınız.
    CEVAP )1930’lu yıllarda “devletçilik” ilkesinin uygulamaya başlaması ile faiz oranları devlet müdahalesiyle belirlenmeye başlamış,böylece yatırım için ucuz kaynak sağlayacağı öngörülmüştür.Devlet öncülüğünde sermaye birikiminin gerçekleştirilmesi düşük faiz oranlarına dayandırılmıştır .Bu politika hem özel hem de kamu tasarruflarının belirli gruplara kanalize edilmesi sonucunu doğurmuştur .1970’li yıllarda, yüksek enflasyon ortamında faizlerin bürokratik müdahalelerle düşük tutulması birçok olumsuz sonucu beraberinde getirmiştir.Olumsuzlukların başında;düşük faiz nedeniyle tasarruflar gayrimenkul,altın vb. gibi üretken olmayan alanlara akmıştır.Bu durum sermaye piyasalarının gelişmemesine neden olmuştur.Ancak piyasa boşluğu kabul edilmediğinden “enformel para piyasaları” oluşmuş; emlakçi,kuyumcu,komisyoncu vb. adlarla çeşitli kişiler para toplayarak ve resmi faiz oranlarının çok üstünde faiz ödeyerek “tefecilik” yapmaya başlamıştır.Tefecilik yapılmasının birçok olumsuz boyutunun yanı sıra önemli bir olumsuz sonucu; yüksek faizle para verilmesi yasal olmadığından tefeciler bunları resmi gelirleri arasında gösteremediklerinden vergisini de ödememişlerdir.Bütün bu olumsuzlukların yanı sıra resmi bankaların düşük faizli kredileri iktidardaki partilerin yandaşlarına dağıtılıyor ve her siyasi iktidar kendi zenginini yaratıyordu.Bu olumsuzlukların aşılması için 1980 temmuz ayında vadeli mevduat faizlerinin serbest bırakılması uygulaması başlamıştır.

    YanıtlaSil
  33. Soru 4) Transfer harcamaları nedir?
    CEVAP) Genel bütçeden diğer kamu kurum ve kuruluşları ile özel ve tüzel kişilere aktarılan kaynaklardır. Transfer harcamaları, karşılıksız ve GSMH üzerinde dolaylı etkileri olan harcamalardır.Kamulaştırma ve bina satın alımları,kurumlara katılma payları ve sermaye teşkilleri,iktisadi transferler ve yardımlar, mali transferler ,sosyal transferler ve borç ödemeleri transfer harcamalarının alt kalemleridir.Transfer harcamaları gelirin yeniden dağılımı için yapılmaktadır.Ancak Türkiye’ de 1990’ların sonlarında transfer harcamaları artık borç faiz ödemelerine dönüşmüştür.1980 sonrası uygulanan para-kredi,faiz ve döviz politikalarının bütçe üzerindeki en büyük etkisi iç ve dış borç faizlerinde olmuştur. Borç ödemelerinin sürekli artması ilk olarak harcama politikalarında manevra sahasını daraltmakta,sosyal amaçlı harcamalara kaynak azalmaktadır.1980 sonrası özellikle demokratik döneme geçildikten sonra gelip geçen tüm iktidarların vaatlerine rağmen ,kamu borçlanma gereği yani kamu kesimi açıkları devam etmiş ve ekonomi üzerinde enflasyonist baskı oluşmuştur.GSMH oranları önceleri %16-17 civarında iken,son dönemde hızla yükselerek %35’ler seviyesine çıkmıştır.GSMH oranı kamu sektörünün ekonomi içinde ağırlığını gösterdiğinden,özellikle 1990’ların sonlarında kamu sektörünün hacminde ciddi artışlar olduğu açıktır.Oysa Türkiye ekonomisinde milat kabul edilen 24 ocak 1980 kararları ile kamu sektörünün ekonomideki ağırlığının azaltılması ve piyasa ekonomisine geçiş hedeflenmiştir.

    YanıtlaSil
  34. Soru 5)2000’li yıllarda sektörel gelişmeler nelerdir?
    CEVAP)2000’li yıllar dünyada ekonomik ve ticari gelişmelerde hızlı bir değişme süreci yaşanmasına zemin hazırlamıştır.Bu dönem küreselleşmenin Dünya ekonomisi için tüm olumlu yansımasının yaşandığı dönemdir.Türkiye ekonomisi de bu dönemde olumlu-olumsuz birçok önemli dönüşüm yaşanmıştır.İhracattan doğrudan yabancı sermaye yatırımlarına,kamu disiplininden özelleştirmeye çok uzun yıllar yapılması gerektiği önerilen reformlar hayata geçirilmiştir.Bu atılımların sonuçları olumlu olmuş,geleceğe yönelik beklentileri arttırmıştır.Buna karşılık tarım sektöründen işsizliğe bazı konularda da gelişmeler olumsuz olmuş ,bazı fırsatlar kaçırılmıştır.Şüphesiz bu dönemde en olumsuz gelişmeler kayıt dışı ekonomi,enerji,yer altı kaynaklarını değerlendirilmesi gibi bazı konulara yönelik ciddi politikaların geliştirilmemiş olmasıdır.

    YanıtlaSil
  35. zübeyde erol6 Ekim 2013 05:15

    soru 3: Tüccar grubunun talepleri nelerdir?
    -Ana ticaret bankası kurulması
    -Borsaların millileştirilmesi
    -Cuma günleri herkesin tatil yapması
    -Tekelciliğe karşı mücadele
    -Kömür üretiminin dış rekabetten korunması
    -İpotek karşılığı kredi verilmesi
    -İktisat öğretiminin yaygınlaştırılması
    -Haberleşme hizmetlerinde gecikmelerin önlenmesi
    -Ticaret ataşelikleri kurulması

    YanıtlaSil
  36. zübeyde erol6 Ekim 2013 05:20

    soru 4: Birinci beş yıllık sanayi planının hedefleri nelerdir?
    *Eldeki tüm sermayenin mümkün olduğu kadar sanayi sektörüne aktarılması ve sanayileşme için kullanılması ön görülmüştür.
    **Kamu iktisadi kuruluşunun oluşturulması, sanayileşmede devletin öncülüğü ilkesi açısından uygun görülmüştür.
    ***Türkiye'de ham maddesi bulunan üretim alanlarından temel sanayilerin kurulması amaçlanmıştır.

    YanıtlaSil
  37. zübeyde erol6 Ekim 2013 05:30

    soru 5: Vaner planı hakkında bilgi veriniz.
    Kemal Süleyman Vaner tarafından hazırlanan vaner planı tarımın geri kalmış yapısını değiştirmeyi hedeflemiştir. Tarımın gelişmesi için başta yol yapımı olmak üzere alt yapı yatırımlarına öncelik verilmesi planlanmış, özel sektörün faaliyet göstermek istediği alanlarda tam serbesti içinde davranması ilkesi benimsenmiştir. ABD'li uzmanlar, savaştan çıkmış Avrupa'nın gıda maddeleri ihtiyacının karşılanmasında, tarımda karşılaştırmalı üstünlüğü olduğu iddia ettikleri Türkiye'ye büyük işler düştüğünü söylemişlerdir.

    YanıtlaSil
  38. Menevşe BAKİOĞLU6 Ekim 2013 07:20

    1- Osmanlı' iktisadi görüşünün ilkelerini açıklayınız.
    klasik Osmanlı sisteminde içeriği açısından günümüz anlamında bir iktisadi anlayış ve devletin iktisadi fonksiyonlarından bahsetmek mümkün değildir. Osmanlı imparatorluğu bir çok iktisadi fonksiyonu yerine getirmekle beraber, bunların hiç birisi iktisadi bir hedefe odaklanmış olarak gerçekleşmemiş, siyasi veya askeri amaçlarla alınan kararların bir yansıması olarak ortaya çıkmıştır. Nitekim iktisadi fonksiyonların, bürokratik yapı içerisinde belli bir organı olmamıştır.

    YanıtlaSil
  39. Menevşe BAKİOĞLU6 Ekim 2013 07:47

    2-Kurtuluş savaşında ki dış yardımları açıklayınız.
    Kurtuluş Savaşı'nın parasal kaynakların arasında dış ülkelerden gelen yardımların büyük önemi vardır. Bu yardımların arasında en büyük meblağ olmasa da en önemli rolü Sovyetler Birliği'nden gelen yardımlar olmuştur .
    Önemli bir diğer yardım Fransızlardan gelmiştir 20 Ekim 1921'de imzalanan Ankara antlaşmasından sonra Güney Cephesi'nde savaşa son veren Fransızlar çekilirken bol miktarda silah ve cephane bırakmıştır ayrıca 10 adet uçak armağan edilmiştir.

    YanıtlaSil
  40. Mnevşe BAKİOĞLU6 Ekim 2013 08:03

    3-İzmir iktisat kongresi hakkında bilgi veriniz.
    İzmir İktisat Kongresi (17 Şubat-4 Mart 1923), İzmir'de Banka-Han binasında toplanan 1135 delege ile yeni Türkiye'nin ekonomik sorunları tartışıldığı bir kongredir. Dönemin Türkiye yönetici kadrosu Kurtuluş Savaşı ile kazanılan zaferden sonra prensip olarak siyasi ve ekonomik bağımsızlığı öngörmüştü. TBMM'nin bu dönemde başlıca uğraşı yurdu işgalden kurtarmak olsa da, öngörülen bu ekonomik bağımsızlık hedefinin nasıl gerçekleştirileceğine dair bir kongre yapıldı

    YanıtlaSil
  41. Nimet KOCABIYIK6 Ekim 2013 09:09

    Soru 1) 1950-1960 arası sanayi sektörünü açıklayınız.
    Bu dönemi bundan önceki dönemlerden ayıran en önemli özellik, özel sektörün teşvik edilmesi ve dış yardımı ile kredilerin birlikte kullanarak sanayileşme ve kalkınma stratejisinin takip edilmesidir. Bu dönemde, kamu yatırımlarının özel yatırımlara rakip değil tamamlayıcı olması ilkesinin gerçekten uygulanmaya çalışılmasından dolayı, hem kamu yatırımlarından hem de özel yatırımlarda önemli artışlar sağlanmıştır. Devletin bütün müdahaleleri özel teşebbüs sınırlamaktan çok teşvik etmeye yöneliktir. Dönemin hemen başında çıkartılan yasaların yeterli olmadığı ve yeterli yabancı sermaye çekilmediği düşüncesiyle, ABD ‘ den uzmanlar getirtilerek yeni ve ayrıntılı kanunlar hazırlatılmıştır. Bu çalışmalar sonucu 1954 yılında imalat sanayi ve diğer alt sektörde özel yabancı sermayenin teşvikini yönelik Özel Sermaye Teşvik Kanunu ile petrol alanında özel sektörün ve yabancı sermayenin teşvikine yönelik kanunlar yürürlüğe sokulmuştur. Ancak önemle belirtilmesi gereken husus, 1950’ lerde kurulan sanayinin bir kısmında teknoloji transferi layıkıyla yapılmamış, bu nedenle montaj sanayi ortaya çıkmıştır. Uygulamaya sokulan bu sanayileşme anlayışıyla yatırım mallarından başka yedek parça ve ara malların ithalatı büyük ölçüde artmış ve bazı tesislerin yabancı sermayeye ait olması yüzünden artan karların yurt dışına transferinde sorunlar başlamıştır. Özellikle kamu yatırımlarının ve özel sektöre verilen kredilerin önemli bir kısmı açık finansmanla sağladığından, dönem ortasından itibaren enflasyonda artış başlamış ve dış ödemeler krizi oluşmuştur.

    YanıtlaSil
  42. Nimet KOCABIYIK6 Ekim 2013 09:10

    Soru 2) Planlı ekonomiye geçiş nasıl olmuştur? Açıklayınız.
    27 Mayıs 1960 sonrası yönetime gelen Milli Birlik Komitesi sıkıntılı bir ekonomi devralmıştır. Altın ve döviz rezervlerini tükenmiş, dış borç 500 milyon dolara yaklaşmış, dış ticaret dengesi bozulmuş ve ihracat yıllık 300 milyon dolar civarında gerçekleşmektedir. Milli Birlik Komitesi bir yandan ekonomiyi canlandırmak , diğer yandan da Türkiye’ yi yeni bir ekonomik temele oturtmak niyetine açılımlar için çabalamaktadır.Uzun vadeli en önemli karar, daha sonra Devlet Planlama Teşkilatı’ na dönüşecek olan Planlama Bürosu’ nun kurulmasıdır. Milli Birlik Komitesi, 30 Eylül 1960 tarih ve 91 sayılı yasayla Devlet Planlama Teşkilatını kurmuş ve planlı ekonomi ilkesini Anayasaya sokmuştur.

    YanıtlaSil
  43. Nimet KOCABIYIK6 Ekim 2013 09:11

    Soru 3) 24 Ocak kararlarının içeriği nedir?
    24 ocak kararları ile öncelikle ve kısa vadede 1974’ ten beri devam eden ödemeler dengesi sorunu ve enflasyon çözümlenmeye çalışılmıştır. Ancak bu sefer alınan kararlarla kesin bir çözüm bulunması hedeflenmiştir. Alınan kararlar sistematik bir şekilde incelebdiğinde;
    .. Dış ticaret dengesine yönelik kararlar
    .. Fiyatlarla ilgili düzenlemeler
    .. Faiz politikaları
    .. Sanayileşme anlayışında değişim
    .. Yabancı sermayeye yönelik teşvikler
    .. Kamu kesiminin sınırlandırılması
    .. Oluşturulan yeni kurumlar ve düzenlemeler

    YanıtlaSil
  44. Nimet KOCABIYIK6 Ekim 2013 09:12

    Soru 4) 1980-1999 yılları arasında kamu sektöründe nasıl gelişmeler olmuştur?
    24 ocak 1980 kararları ile köklü dönüşümlerin yaşanacağı alanlardan biri olarak ilan edilen kamu sektöründe önemli değişiklikler hayata geçirilmiştir. Ekonomi politikalarında yaşanan deiğişim kaçınılmaz olarak maliye politikalarına etki etmiş, kamu harcamaları ve vergi politikaları yeni bir yapıya bürünmüştür. Kamu sektörü yüklendiği görevleri harcamalar ve gelirler politikaları ile gerçekleştirmektedir kamu sektörünü oluşturan konsolide bütçe, yerel yönetimler, sosyal güvenlik kuruluşları, KİT’ler ve fonlar, yaptıkları harcamalar ve topladıkları gelirlerle piyasaların başarısızlığını telafi etmek ve kaynak dağılımına müdahale etmek gibi önemli işlevler yerine getirirler. Kamu harcamaları içerisinde en önemli pay konsolide bütçe harcamalarıdır. Konsolide Bütçe harcamalarının bir ülkenin ekonomik ve sosyal yaşamı üzerinde oldukça önemli etkileri vardır. Konsolide bütçe harcamaları; özellikle keynezyen politikaların uygulandığı ekonomilerde fiyat istikrarının sağlanması, gelir dağılımının değiştirilmesi, sermaye birikiminin teşvik edilmesi ve talep yetersizliğinden kaynaklanan işsizliğin önlenmesinde önemli bir mali araç olarak kullanılmaktadır. Devletlerin sosyal yaşam üzerine yaptıkları etki ve giriştikleri müdahalede kullanılan araçların en önemlisi bütçedir. Bütçe gelir ve harcamaları politikaları ile köklü değişikliklerin yapılması mümkündür. Bu nedenle, önemli etkileri olan bütçe harcamalarının belirlenmesi hem siyasi hem de ekonomik bir karardır.

    YanıtlaSil
  45. Nimet KOCABIYIK6 Ekim 2013 09:14

    Soru 5) Maliye politikası ile ilgili kararlar nelerdir?
    Krizin bankacılık sektörüne etkisi, kamu finansmanı üzerine önemli bir yük getirmiştir. TL’ nin değer yitirmesi ve faiz oranlarının yükselmesi, borç yükünü arttırmıştır. Kamu borç stokundaki artışın kontrol altında tutunabilmesi için, faiz dışı harcamalarda azami tasarruf yapılması kararlaştırılmıştır. Kamu harcamaları azaltılmış, toplam memur sayısının arttırılmaması öngörülmüş, tarımsal desteklemelerde miktar kısıtlamasına gidilerek, destekleme fiyatları öngörülen enflasyonu aşmayacak şekilde artırılması ve sosyal güvenlik kurumlarının sağlık harcamalarının disiplin altına alınması kararlaştırılmıştır. Vergi tabanı genişletilerek, vergi gelirlerinin artırılması öngörülmüş, akaryakıtta otomatik fiyat ayarlaması yapılması kararları alınmıştır. Kur değişiklikleri ve artan maliyetler, enerji, petrol gibi ithal ürünlerin fiyatlarına gecikmeksizin yansıtılması, bireysel yatırımcıların kamu kağıtlarından elde ettikleri gelirin beyanname dışı tutulması suretiyle, kamu kağıtlarına olan bireysel talebin artırılması bu çerçevede alınan kararlardır.

    YanıtlaSil
  46. MenevşeBAKİOĞLU6 Ekim 2013 09:24

    4-1923 1938 döneminde gerçekleştirilen ekonomik faaliyetler nelerdir ?
    1) Ekonomi ile ilgili kongreler, kalkınma planları, yasal düzenlemeler
    2) Yabancı sermayenin elindeki stratejik hizmetlerle, madenlerin devletleştirilmesi.
    3) Demiryolu Ağının Genişletilmesi.
    4) Tütün, şeker, alkol ve petrol Tekelinin devlete geçmesi.
    5) Milli Bankaların Kurulması ve Güçlendirilmesi.
    6) Sanayileşmeye Önem Verilmesi ve Sanayi Kentleri oluşturulması.
    7) Üretimin, Tasarrufun,Yerli Malı Kullanmanın teşvik edilmesi.
    8) Tarımda halka öncülük, tarımsal üretimi geliştirici tedbirler.
    9) Tüm bunların sonucunda hızlı büyüme.

    YanıtlaSil
  47. Menevşe BAKİOĞLU6 Ekim 2013 10:03

    5-2.Dünya savaşı sonrası iktisadi gelişmeler nasıldır?
    Savaş sonrası batı düyasında yaşanan dönüşüm iktisadi bakımdanda önemli değişiklikler yaşanmasını zorunlu kılmıştır. Belki de bir dönüm noktası olan değişim: 1930 sonrasında 16 yıl boyunca kesintisiz olarak izlenen kapalı korumacı dış dengeye dayalı ve içe dönük iktisat politikalarının gevşetildiği ithalatın kısmen serbestleştirerek büyük ölçüde artırıldığı dış yardım ve kaynakların kullanıldığı yabancı sermayeye izin verildiği yeni bir ekonomik anlayışın kabul edilmesidir. Bu dönemle başlayan ve 1950'lerin ortasına kadar sürecek olan bu dönemde dış pazara dönük ve tarıma madenciliğe altyapı yatırımlarına ve inşaat sektörüne öncelik veren bir kalkınma anlayışı gündemdedir.

    YanıtlaSil
  48. Reyhan UĞUR8 Ekim 2013 10:22

    Soru 1) İzmir iktisat kongresi hakkında bilgi veriniz ?
    İtilaf Devletleri tarafından Lozan Antlaşması ile devam etmesi istenilen Osmanlı Devleti'nin ekonomisinde ciddi hasarlara yol açmış kapitülasyonların ve diğer imtiyazların kabul edilemeyeceği kongrede belirtildi. Ekonomik sorunları aşmak, savaştan yeni çıkan halkın kalkındırılması ve onlara yol gösterilmesi gibi konular üzerinde duruldu.
    İktisat vekili Mahmut Esat (Bozkurt) Bey'in 13 Şubat 1923 tarihinde verdiği beyanata göre Türkiye İktisat Kongresi "Hükümetin Delaleti" ile toplanmıştır. Anadolu Ajansı 13 Şubat 1923'de Mahmut Esat Bey, aynı beyanatta kongrenin amacını şu şekilde belirtmektedir; "Bu Kongreyi millet ve memleketimizin kabiliyet ihtiyacat-ı iktisadiyesini elbirliği ile tetkik ederek ona göre bir ittila usulü vaz ve tetkik eylemek aynı zamanda memleketimizin muhtelif ve şimdiye kadar yek diğerine yabancı kalmış iktisat amillerinin birbiri ile tanıştırmak için açıyoruz".
    Kongrede ele alınacak sorunlardan bazılarını kongre heyeti; Türkiye'de kredi meselesi, istihsalin tanzimi, gümrük meselesi, vergiler, vesait-i nakliye başlıkları altında ayrıntılı bir rapor şeklinde işleyerek; 23 Şubat 1923'de yayınlamıştır.
    Türkiye'nin çiftçi, tüccar, sanayi ve işçi zümrelerinden seçilen 1135 üyenin katıldığı bu kongrede bu grupların hazırladığı "Misak-ı İktisadî Esasları" tartışıldı ve kabul edildi.
    İzmir'in Kurtuluşundan 5 ay sonra ve Lozan Antlaşması'nın imzalanmasından 4 ay önce toplanan Türkiye İktisat Kongresi Anadolu kurtuluş hareketinin iktisadi yönünü göstermesi bakımından, son derece önemlidir. Anadolu Ajansı'nın 5 Mart 1923 tarihli bir haberinde; "tab ve neşredilecek bilumum kitapların ilk sahifelerinde Misak-ı İktisadi esasları gayet okunaklı bir surette yazılacaktır. Kongre Divanınca bu babda alakadarına tebligat icrasına karar verilmiştir" denilmesine rağmen iktisat kongresi ile ilgili tebliğler sadece Osmanlıca "İktisat Esaslarımız" adlı bir kitapçık ta yayınlanmıştır. Kongreye her kazadan gönderilen sekiz kişi Atatürk'ün açılış nutkunda belirttiği üzere milleti temsil ediyor ve delegelerin söyleyeceklerine itibar edeceklerini bildiriyordu. Tüm bunlara rağmen,toprağa sahip olmadan çalışan ortakçı ve yarıcının kongrede tam olarak temsil edilemediği de aşikardır.
    Öte yandan işçi grubunun iktisat esaslarının 34. maddesi tarım işçilerinin ve toprağa sahip olmayan köylünün kongrede temsil olunmadığı kanısını doğrulayacak niteliktedir. Bu maddeye göre "Ziraat işlerinde kullanılan işçiler yukarıdaki (işçi grubunun iktisat esaslarını içeren) maddelerin ahlakından müstesnadır." Bir başka deyimle, kongrede sanayi ve işçilerini temsil edenler, tarım işlerinde çalışıp kongrede temsil edilemeyen işçilerin çıkarlarını savunmayı düşünmemişlerdir.
    Eldeki belgelerden anlaşıldığına göre Kurtuluş Savaşı'nın sürüp gittiği yıllarda bile Ankara Hükümeti imkanlar ölçüsünde sosyo-ekonomik konularla ilgilenir ve uğraşırken, bu arada madencilik konusuyla da ilgilenmiş, özellikle Zonguldak Kömür Havzası'ndaki durum gözden kaçmamıştır. Kongrede bu duruma da değinilmiştir.
    Bu kongrede alınan kararların çoğu zamanla tatbik edilmişse de, özellikle tarımla ilgili maddeler günümüzde dahi tam anlamıyla amacına ulaştırılamamıştır. Netice itibariyle, İzmir İktisat Kongresi ile başlayan bir fikri gelişmenin oluşması, ekonomik envanterlerin belirlenmesi, model arayışları ve belli ölçüde uygulamaya başlama dönemidir. Bu dönemde ekonominin sahip oldukları ve olmadıkları belirlenmiş, ekonomik hedefler tayin edilmiş, karma ekonomi modelinin temelleri hazırlanmıştır.

    YanıtlaSil
  49. Reyhan UĞUR8 Ekim 2013 10:25

    Soru 2) İzmir iktisat kongresinde İlk oturum kararları nelerdir ?
    Saat 10'da başlayıp, 11.15'te kapanan ilk oturumda alınan aşağıdaki genel kararlar, şöyledir;
    Madde-1: Türkiye, milli hudutları dahilinde, lekesiz bir istiklal ile, dünyanın sulh ve terakki unsurlarından biridir.
    Madde-2: Türkiye halkı hakimiyetine, kanı ve canı pahasına elde ettiğinden, hiçbir şeye feda etmez;ve milli hakimiyete müstenit olan meclis ve hükümetine daima zahirdir.
    Madde-3: Türkiye halkı, tahribat yapmaz; imar eder. Bütün mesai iktisaden memleketi yükseltmek gayesine matuftur.
    Madde-4: Türkiye halkı, sarf ettiği eşyayı mümkün mertebe kendi yetiştirir. Çok çalışır, vakitte, servette ve ithalatta israftan kaçar. Milli istihsali temin için icabında geceli gündüzlü çalışmak şiardır.
    Madde-5: Türkiye halkı, servet itibari ile bir altın hazinesi üzerinde oturduğuna vakıftır. Ormanlarını evladı gibi sever, bunun için ağaç bayramları yapar ; yeniden orman yetiştirir. Madenleri kendi milli, istihsali için işletir ve servetlerini herkesten fazla tanımaya çalışır.
    Madde-6: Hırsızlık, yalancılık, riya ve tembellik en büyük düşmanımız; taasubdan uzak dindarene bir selabet her şeyde esasımızdır. Her zaman fa ideli yenilikleri severek alırız. Türkiye halkı mukaddesatına, topraklarına, şahıslarına ve mallarına karşı yapılan düşman fesat propagandalarından nefret eder ve daima bunlarla mücadeleyi bir vazife bilir.
    Madde-7: Türkler, irfan ve marifet aşığıdır. Türk, her yerde hayatını kazanabilecek şekilde yetişir; fakat her şeyden evvel memleketinin malıdır. Maarife verdiği kutsiyet dolayısıyla ( Mevlûdu şerif) Kandil günü, aynı zamanda bir kitap bayramı olarak tes'id eder.
    Madde-8: Birçok harpler ve zaruretten dolayı eksilen nüfusumuzun fazlalaşması ile beraber sıhhatlerimizin, hayatlarımızın korunması en birinci emelimizdir. Türk mikroptan, pis havadan, salgından ve pislikten çekinir, bol ve saf hava, bol güneş ve temizliği sever. Ecdat mirası olan binicilik, nişancılık, avcılık, denizcilik gibi bedeni terbiyenin yayılmasına çalışır. Hayvanlarına da aynı dikkat ve himmeti göstermekle beraber cinslerini düzeltir ve miktarlarını çoğaltır.
    Madde-9: Türk, dinine, milliyetine, toprağına, hayatına ve müessesatına düşman olamayan milletlere daima dosttur; ecnebi sermayesine aleyhtar değildir. Ancak kendi yurduna kendi lisanına ve kanununa uymayan müesseselerle münasebette bulunmaz. Türk, ilim ve sanat yeniliklerini nerede olursa olsun doğrudan doğruya alır ve her türlü münasebette fazla mutavassıt istemez.
    Madde-10: Türk, açık alın ile serbestçe çalışmayı sever; işlerde inhisar istemez.
    Madde-11: Türkler, hangi sınıf ve meslekte olurlarsa olsunlar, candan sevişirler. Meslek, zümre itibarile el ele vererek birlikler, memleketini ve birbirlerini tanımak, anlaşmak için seyahatler ve birleşmeler yaparlar.
    Madde-12: Türk kadını ve kocası, çocuklarını iktisadi misaka göre yetiştirir.

    YanıtlaSil
  50. Reyhan UĞUR8 Ekim 2013 10:28

    Soru 3) Reji idaresi hakkında bilgi veriniz ?
    Osmanlı İmparatorluğu’nun dış borçlarına karşılık olarak, İmparatorluk’ta tütün ekimini ve tütün işlenmesini düzenlemek üzere Fransızların kurmuş oldukları tekel idaresi. Osmanlı İmparatorluğu’nun aldığı dış borçları ödeyememesi üzerine, yabancı alacaklılarla Muharrem Kararnamemesi adı verilen bir anlaşma yapılmıştı. Anlaşmaya bağlı olarak İmparatorluk’ta bazı vergileri toplamak ve dış borçların ödenmesini sağlamak üzere bir de Düyunu Umumiye idaresi kurulmuştu. Muharrem Kararnamesi ile tütün tekeli ve tütün öşürü Düyunu Umumiye İdaresi’ne bırakılmıştı. Oysa Fransız tahvil sahipleri, Düyunu Umumiye’yi tütün ekiminden doğrudan pay almaktan vazgeçirip, tütünü düzenleyip vergilendirmek üzere, kendilerinin ayrı bir idare kurmalarına ikna ettiler. Muharrem Kararnamesi de böyle bir örgütün kurulmasına olanak veriyordu.
    Böylece Düyunu Umumiye ile" Osmanlı Hükümeti ve üç alacaklı banka (Osmanlı Bankası, Credit Anstalt ve Bleichröder) arasında Nisan 1884 de vanlan anlaşma ile tütün tekeli Düyunu Umumiye’den yeni kurulan Reji şirketine (asıl ismi "Societe de la Regie Cointeresse des Tabacs de l Empire Ottoman) devredildi.


    YanıtlaSil
  51. Özgün Keziban ÖZDEMİR9 Ekim 2013 11:31

    SORU 1 : 1950 -1960 döneminde uygulanan vergilerini açıklayınız?

    Bu dönemdeki vergi gelirlerindeki artışın özellikle milli gelirdeki artıştan kaynaklandığı bilinmektedir temelinde 1950 de yürürlüğe giren Türk Vergi Sisteminin katkısı büyüktür. en önemli atılım verimliliği düşük Esnaf Vergisinin 1955 de kaldırılması ve yüksek gelirli esnaf gelir vergisi kapsamına alınmasıdır. 1958 de düzenlemeye gidilmiş hayvan vergisinde küçük değişikliklere gidilmiş 1957 de Hususi Otomobil Vergisi kısmi bir servet vergisi niteliğinde önemli bir uygulamadır.1954 de yürürlüğe giren Gümrük kanunu ile spesifik matrahtan ad valorem esasına geçilmiş ve yeni tarife cetvelleri düzenlenmiştir. Yine bu dönemde Amme alacakları Tahsili Usulü hakkındaki kanun yürürlüğe girmiştir. Bunların yanı sıra Harçlar kanunu kabul edilmiş ve kamu gelirlerinin artması sağlanmıştır.

    YanıtlaSil
  52. Özgün Keziban ÖZDEMİR9 Ekim 2013 11:33

    SORU 2 : Vergi reform komisyonları nedir ?

    Kalkınma planlarının başlıca amaçlarından biride kamu gelirlerini arttırmak olmuştur. Özellikle vergi gelirlerinin artması için çeşitli çalışmalar yapılmış; çeşitli komisyonlar oluşturulmuş, birçok yabancı bilim adamının görüşlerine başvurulmuştur. Konu ile ilgili ilk önemli adım Vergi Reformu Komisyonu’nun oluşturulmasıdır.
    1960 yılında Milli birlik hükümeti tarafından oluşturulan ve 1961 de çalışmalarına başlayan Vergi reformu komisyon üyeleri maliye bakanlığı ve özel sektör temsilcileri ile bilim adamlarından oluşmaktadır. Zaman zaman çeşitli mesleki kuruluşların temsilcileri de komisyona katılmışlardır. Vergiciliğe getirdikleri temel yaklaşımlar: vergiden optimal hasılayı sağlamak vergi sisteminin soysal ve ekonomik işlevlerini gereği gibi yerine getirecek düzenlemeleri yapmak vergi kanunları anlaşılır açık ve basit duruma getirmek vergi hukukunu demokratik ilkelere göre geliştirmek şeklinde oluşmuştur.

    YanıtlaSil
  53. Özgün Keziban ÖZDEMİR9 Ekim 2013 11:34

    Soru 3: Türkiye İMF arasında 17. kez imzalanan stand-by anlaşmasının önemli kararları nelerdir?
    — Bankalar kanunu değiştirilmiş mali durumu bozulan bankalara devlet tarafından el konulması kolaylaştırılmış
    — SSK kanun değiştirilerek erken emeklilik konusunda ve sisteme yeni girecekler için emeklilik yaşı yükseltilmiş katkı payı attırılmış
    — Tarım destekleme politikalarında yeni bir yapılanmaya gidilmiş
    -İmtiyaz devri sözleşmelerinde uluslar arası tahkimin kabul edilmesi için gerekli anayasa değişikliği yapılmıştır. Böylece yabancı yatırımcıların özelleştirmelere ilgi duyması sağlanmak istenmiştir
    Bu kararlar doğrultusunda aralık 1999 da 2000-2002 yılları arasında uygulamak üzere ekonomi yazınına Enflasyonla Mücadele Programı olarak geçen bir istikrar programı açıklanmıştır .

    YanıtlaSil
  54. Özgün Keziban ÖZDEMİR9 Ekim 2013 11:35

    SORU 4: 21. yy ‘la girerken yaşanan sorunlar nelerdir kısaca açıklayınız ?
    1: İŞSİZLİK: 1950 den sonra Türkiye’de şehirleşme hareketleri ile birlikte ülke gündemine giren işsizlik ve istihdam sorunu özellikle kırdan şehirlere göçün artmasıyla 1970’li yıllarda yüksek seviyeye çıkmıştır. 1980 sonrası uygulanan politikaların da sonucu olarak işsizlik oranları iyice artmış 1990’larda ise evrensel ölçülere göre yüksek seviyeye ulaşmıştır. Uluslar arası Çalışma örgütü (İLO) tanımına göre: çalışmaya hazır olup çalışmaya arzu edenlerin iş aradığı halde iş bulamamasıdır.
    Türkiye’de işsizliğin asıl nedeni ise ilk kez iş arıyor olma ve işlerin doyurucu olmaktan uzak bulunmasıdır. İşsizlik daha çok hane halkı olmayanlar arasında yaygındır.
    2: ENFLASYON: fiyatlar genel seviyesinin bir süreklilik içinde yükselmesidir. Çağdaş ve örnek alınacak hiçbir ülkede enflasyon Türkiye’deki kadar uzun sürmemiştir 1980 ve 1990 lı yıllarda adeta yaşanmaya alışılmış toplum enflasyon ile mücadele edildiğine ve düşeceğine inanmaz hale gelmiştir.
    Enflasyonun iki nedeni vardır: talep fazlalığı ve maliyetlerin artması. Nedeni ne olursa olsun enflasyon kontrol altına alınmaz ise bir süre sonra daha güçlü başka nedenlerde devreye girmekte ve enflasyon kronikleşmektedir.
    Enflasyon kaynakların kullanımında etki yapar. Enflasyonist süreç nedeniyle tüketim harcamaları artar döviz fiyatları yükselir ve yatırım malları ithalatı güçleşir ayrıca yatırımların gerektirdiği verimlilik ve maliyet hesapları doğru olarak saptanamaz.

    YanıtlaSil
  55. Özgün Keziban ÖZDEMİR9 Ekim 2013 11:36

    SORU5:5 Nisan kararlarının amaçları nelerdir ?
    Temel amacı enflasyonu düşürmek Türk lirasına istikrar kazandırmak ihracat artışını hızlandırmak ve böylece ekonominin dengelerini yeniden oluşturmak.
    5 nisan kararlarının amaçlar, kararların ilgili paragraflarında söyle açıklanmaktadır:
    — Enflasyonu hızla düşürmek TL sına istikrar kazandırmak ihracat artışını hızlandırmak ekonomik sosyal kalkınmayı sosyal dengeleri de gözeten sürdürülebilir bir temele oturtmaktır
    — Ekonominin bir taraftan hızla istikrara kavuşturulması amaçlanırken diğer taraftan istikrarı sürekli kılacak yapısal reformlar da gerçekleştirilecektir.
    —Gelirlerin ekonominin rekabet gücünü dikkate alan ve verimli istihdamı destekleyen bir yapıda gelişmesi istikrarın bir diğer temel unsurudur.
    — İstikrarın kalıcı olması sürdürebilir bir büyüme ortamına girilmesi kanunun ekonomideki rolünün yeniden tanımlanması ve bu çerçevede yeniden örgütlenmesini gerektirmektedir. Burada temel ilke sübvansiyon dağıtan bir devlet yapısından ekonomide piyasa mekanizmasının tüm kurum ve kurullarıyla işlenmesini sağlayan ve sosyal dengeleri gözeten bir devlet yapısına geçmek olmalıdır
    — Kısa vade de toplumun her kesiminin gücü oranındaki fedakarlık göstermesi gerekmektedir. Bu fedakârlığın gösterilmesi ve toplumun bütün kesimlerince desteklenmesi programın başarısı için temel şarttır.

    YanıtlaSil
  56. ÜMİTNUR ERKUT10 Ekim 2013 09:00

    SORU 1: 1958 İstikrar tedbirleri çerçevesinde alınan kararları açıklayanız.
    - Türk Lirasının Amerikan doları karşısındaki değerinin 2.82 liradan 9.45 liraya düşürülmesi,
    - İthalat ve ihracat rejimlerinde serbestleşmeye yönelilmesi
    - KİT’lerin ürettiği mal ve hizmetlerin fiyatlarına zam yapılması
    - Özel kesimin ürettiği mal ve hizmetler üzerindeki fiyat denetiminin kaldırılması
    - Merkez bankasının kamu kesimine açtığı kredilerde ciddi kısıtlamalar getirilmesi gibi önlemlerdir.

    YanıtlaSil
  57. ÜMİTNUR ERKUT10 Ekim 2013 09:02

    SORU 2: Planlı ekonomi döneminde DPT’nin görevleri nelerdir?
    - Ülkenin doğal, beşeri ve iktisadi her türlü kaynak ve imkanlarını tespit ederek izlemek, iktisadi ve sosyal politikayı ve hedefleri tayinde hükümete yardımcı olmak;
    - Çeşitli bakanlıklara müşavirlik yapmak;
    - Hükümetçe kabul edilen hedefleri gerçekleştirecek uzun ve kısa vadeli planları hazırlamak;
    - Planın uygulanmasını takip etmek ve değerlendirmek;
    - Özel sektörün faaliyetlerini, planın hedeflerine uygun bir şekilde teşvik edecek ve düzenleyecek tedbirleri tavsiye etmek.

    YanıtlaSil
  58. ÜMİTNUR ERKUT10 Ekim 2013 09:03

    SORU 3: Sanayide dışa açık ve ihracata dönük büyüme ve sanayileşme stratejisini gerçekleştirmek için hangi tedbirler uygulanmaya konmuştur?
    - Devletin sanayide kaynak dağılımını doğrudan yönlendirici rolünün en aza indirilmesi, kaynak dağılımında planlama yerine fiyat mekanizmasına ağırlık verilmesi prensip haline gelmiştir. Bu amaca ulaşmak için fiyat kontrolleri kaldırılmış ve fiyatların arz ve talep şartlarına göre piyasada belirlenmesi esas alınmıştır.
    - Sanayileşme sürecinde firma stratejilerinin etkinliğinin ön plana çıkması hedeflenmiştir.
    - Reel faiz politikasının uygulanmasına geçilmiştir. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası faaliyete geçmiştir. Para ve sermaye piyasaları giderek serbestleştirilmiştir.
    - İhracatın teşviki, kaynakların ihracata dönük sanayilere aktarılması ve yatırımlarda ülkenin faktör donanımına uygun teknolojilerin seçilmesi için esnek ve gerçekçi kambiyo kuru politikasının uygulanmasına geçilmiştir.

    YanıtlaSil
  59. ÜMİTNUR ERKUT10 Ekim 2013 09:03

    SORU 4: 2000 li yılların başında Türk firmalarının rekabet düzeylerini yeterince geliştirememelerinin nedenleri nelerdir?
    - Bu dönemde ekonomik ve siyasi istikrarsızlığın aşılamamasının neden olduğu belirsizlikler ve güven ortamının oluşturulamaması,
    - Fiziki ve sosyal altyapıdaki yetersizlikler,
    - Kurumsal ve beşeri altyapıdaki yetersizlikler,
    - 1990’lı yıllarda çok sık yaşanan ulusal ve uluslar arası (Uzakdoğu, Rusa vs.) krizler,
    - AB ile ilişkilerde yaşanılan belirsizlikler.

    YanıtlaSil
  60. ÜMİTNUR ERKUT10 Ekim 2013 09:04

    SORU 5: Aralık 1999’ da imzalanan Stand by Anlaşmasında geçen tarımla ilgili taahhüt maddeleri nelerdir?
    - Mevcut destekleme sisteminin değiştirilerek, doğrudan gelir desteğine geçilmesi,
    - Ziraat Bankası’nın sübvansiyonlu tarım kredi sistemi uygulamasına son verilmesi,
    - Destekleme alım fiyatlarının dünya borsa fiyatlarına göre belirlenmesi,
    - Tarım Satış Kooperatifleri Birliklerinin yeniden yapılandırılması
    - TŞFAŞ, ÇAYKUR ve TEKEL’in özelleştirilmesi,
    - Tütün ve Şeker yasalarının çıkarılması kararlaştırılmştır.

    YanıtlaSil
  61. SORU 1 )
    Türkiye'nin iki kıta üzerindeki topraklarıyla hem Asya hem de Avrupa devleti konumu nedeniyle sahip olduğu stratejik önemi nelerdir ?

    - Orta Avrupa ve ortadoğunun petrol zengini ülkeleri arasında en kısa kara yolu olması.
    - Karadeniz ülkelerini açık denizlere bağlayan deniz yolu üzerinde olmasıdır.

    YanıtlaSil
  62. SORU 2 )
    Osmanlı devletinin iktisadi yaşamla ilgili kararlarında ve müdahalelerindeki ilkeler nelerdir? yazıp açıklayınız.

    -iaşe (provizyonizm) ilkesi:vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamaktır.yani piyasada mal arzının mümkün olan en yüksek düzeyde olması temel hedeftir.
    -gelenekçilik (tradisyonalizm) ilkesi: belli davranışları yönlendiren ve yerine göre üreten insanları bu kalıplara uymaya zorlayan ideolajik bir cihazdır.
    -maliyecilik (fiskalizm) ilkesi:maliyecilik hazineye ait gelirleri mümkün olduğu kadar arttırmak, harcamaları ise kısmaktadır.

    YanıtlaSil
  63. SORU 3 )
    1960-1980 planlı dönemde kurulan bankalar hangilerididr?
    1962 – TC Turizm Bankası
    1963 – Sınai Yatırım ve Kredi Bankası
    1964 – Devlet Yatırım Bankası
    1964 – Amerikan-Türk Dış Ticaret Bankası
    1968 – Türkiye Maden Bankası
    1976 – Devlet Sanayi ve İşçi Yatırım Bankası
    1977 – Arap -Türk Bankası

    YanıtlaSil
  64. SORU 4 )
    izmir iktisat kongresinde tartışan kaç tane grup vardır? isimlerini yazarak 1tanesini açıklayınız.

    -sanayi grubu
    -tüccar grubu
    -çiftçi grubu
    -işçi grubu: -amele yerine işçi denilmesi
    -çalışma süresinin 8 saate indirilmesi
    -12 yaşından küçüklerin çalıştırılmaması
    - kaza ve hayat sigortasının kurulması
    - ücretlerin para olarak gününde ödenmesi
    -gece çalışmalarında çift ücret ödenmesi

    YanıtlaSil
  65. SORU 5 )
    OSMANLI İMPARATORLUGUNUN 19 YY. EKONOMİSİ HAKKINDA BİLGİ VERİNİZ ?
    19 yy başlarında osmanlı ekonomisi gerek tarım gerekse tarım dışı üretim faaliyetlerinde kapitalist olmayan üretim ilişkilerine sahip ilkel ve durağan bir ekonomıye sahiptir. avrupa ile yapılan dış ticaret küçük boyutlarda yabancı sermaye yatırımları ise yok denecek kadar azdır. batı avrupa da sanayileşme yaşanırken osmanlı bu gelişmelerin uzagında kalmıştır. bunun en önemlli nedeni osmanlı ekonomık algısının farlı temellere oturmuş olmasıdır.

    YanıtlaSil
  66. sariye kılınç16 Ekim 2013 06:16

    soru-1: İaşe ilkesini açıklayınız
    İaşe ilkesi gereği iktisadi faaliyetlerin amacı, vatandaşların ihtiyacını karşılamaktır.Üretilen mal ve hizmetlerin mümkün olduğu kadar, bol , kaliteli ve ucuz olması, yani piyasada mal arzının mümkün olan en yüksek düzeyde olası temel hedeftir.
    iaşe ilkesi osmanlı iktisat politikasında en önemli unsurdur.Bu ilkeyi gerçekleştirmek mal arzını bollaştırıp ucuzlatmak için Osmanlı devleti üretim ve ticaret üzerinde sıkı şekilde müdahaleci davranmıştır.Nitekim narh uygulamaları, lonca düzenlemeleri vs. iaşe ilkelerinin aksamaması için uygulanan yöntemlerdir. Aynı şekilde yurt içi ihtiyaçlar karşılandıktan sonra fazla kalan kısmın ihtiyacına müsaade edilmesinin de yine arkasında iaşe ilkesi anlayışı vardır.
    Dış ticarette başta Fransızlar olmak üzere yabancıllara tanınan kapitülasyonların arka planında iaşe iaşe ilkesi yatmaktadır.

    YanıtlaSil
  67. sariye kılınç16 Ekim 2013 06:41

    soru-2:DIŞ YUARDIMLARI AÇIKLAYINIZ
    Kurtuluş savaşının parasal kaynaklarının arkasında dış ülkelerden gelen yardımlarında büyük önemi vardır.En büyük meblağ olmasada en önemli rolü Sovyetler Birliğinden gelen yardımlar olmuştur.
    Sovyetler Birliği anadoludaki herkesin sosyalizme herhangi bir paralelliğin olmadığının farkındadır. Fakat ortak düşman İngiltereye karşı yürütülen savaşın desteklenmesi ve neticede İngilizlerin Çanakkkale ve İstanbul boğazının kontrol etmemeleri sovyetlerin çıkarına idi.
    Diğer bir yardım fransızlardan geldi 20 ekim 1921'de imzalanan Ankara antlaşmasından sonra Güney cephesinde savaşa son veren Fransızlar savaştan çekilirken bo miktarda silah ve cephane bırakmışlardır. Ayrıca 10 adet uçak armağan etmişler ve büyük taarruz sırasında önemli rol oynamıştır.Dİğer yardımda hint müslümanlarının açtıkları kampanyalar Halifenin 1.Dünya savaşında yaptığı cihad çağrısını desteklemiştir.Hint müslümanlarından gelen yardım savaşın finansmanında kullanılmamış Osmanlı Bankasında Mustafa Kemal Adına açılan bi hesapta bloke edilmiş ve daha sonraki zamanda İş Bankası kuruluşunda ve çeşitli hizmetlerde kullanılmıştır.
    Çarlık Rusyanın yerine geçen bolşevikler halklara özgürlük vaat ettikleri için Azerbeycan 28 nisan1920 de bağımsızlığını ilan etti ancak bu bağımsızlık 27 Nisan 1920 de Rusyanın hakimiyeti ile sona ermiştir.Üç yıllık mücadele sonucunda Azerbeycan Türkiyenin bağımsızlık mücadelesi için yardımda bulunmuştur.Yardımda 19.000 osmanlı altını 1.000.000 fransız frangı ve 8 parça petrol poliçesi bulunmaktadır.Doğu komutanı Kazım Karabekir Paşaya yetim Türk çocuklarının eğitimi için 500 adet yüzlük Osmanlı altını verdiği ve bunun için Ankara Hükümeti'nin teşekkürlerini ilettiğini bilinmektedir.

    YanıtlaSil
  68. sariye kılınç16 Ekim 2013 06:52

    soru-2: İzmir iktisat kongresini açıklayınız.
    İzmir İktisat Kongresi, yeni Türk devletinin ekonomide izleyeceği yolu araştırmak, kalkınma hedeflerini ortaya koymak ve bu yolla ulusal ekonomiye geçiş için gerekli adımları atmak amacıyla 17 Şubat 1923 tarihinde toplandı. Kongreye çiftçi, işçi, tüccar ve sanayici temsilcileri katıldılar. Toplantı sonunda Misak-ı İktisadi kararları alındı.Maddeler;

    Madde-1: Türkiye, milli hudutları dahilinde, lekesiz bir istiklal ile, dünyanın sulh ve terakki unsurlarından biridir.
    Madde-2: Türkiye halkı hakimiyetine, kanı ve canı pahasına elde ettiğinden, hiçbir şeye feda etmez;ve milli hakimiyete müstenit olan meclis ve hükümetine daima zahirdir.
    Madde-3: Türkiye halkı, tahribat yapmaz; imar eder. Bütün mesai iktisaden memleketi yükseltmek gayesine matuftur.
    Madde-4: Türkiye halkı, sarf ettiği eşyayı mümkün mertebe kendi yetiştirir. Çok çalışır, vakitte, servette ve ithalatta israftan kaçar. Milli istihsali temin için icabında geceli gündüzlü çalışmak şiardır.
    Madde-5: Türkiye halkı, servet itibari ile bir altın hazinesi üzerinde oturduğuna vakıftır. Ormanlarını evladı gibi sever, bunun için ağaç bayramları yapar ; yeniden orman yetiştirir. Madenleri kendi milli, istihsali için işletir ve servetlerini herkesten fazla tanımaya çalışır.
    Madde-6: Hırsızlık, yalancılık, riya ve tembellik en büyük düşmanımız; taasubdan uzak dindarene bir selabet her şeyde esasımızdır. Her zaman fa ideli yenilikleri severek alırız. Türkiye halkı mukaddesatına, topraklarına, şahıslarına ve mallarına karşı yapılan düşman fesat propagandalarından nefret eder ve daima bunlarla mücadeleyi bir vazife bilir.
    Madde-7: Türkler, irfan ve marifet aşığıdır. Türk, her yerde hayatını kazanabilecek şekilde yetişir; fakat her şeyden evvel memleketinin malıdır. Maarife verdiği kutsiyet dolayısıyla ( Mevlûdu şerif) Kandil günü, aynı zamanda bir kitap bayramı olarak tes'id eder.
    Madde-8: Birçok harpler ve zaruretten dolayı eksilen nüfusumuzun fazlalaşması ile beraber sıhhatlerimizin, hayatlarımızın korunması en birinci emelimizdir. Türk mikroptan, pis havadan, salgından ve pislikten çekinir, bol ve saf hava, bol güneş ve temizliği sever. Ecdat mirası olan binicilik, nişancılık, avcılık, denizcilik gibi bedeni terbiyenin yayılmasına çalışır. Hayvanlarına da aynı dikkat ve himmeti göstermekle beraber cinslerini düzeltir ve miktarlarını çoğaltır.
    Madde-9: Türk, dinine, milliyetine, toprağına, hayatına ve müessesatına düşman olamayan milletlere daima dosttur; ecnebi sermayesine aleyhtar değildir. Ancak kendi yurduna kendi lisanına ve kanununa uymayan müesseselerle münasebette bulunmaz. Türk, ilim ve sanat yeniliklerini nerede olursa olsun doğrudan doğruya alır ve her türlü münasebette fazla mutavassıt istemez.
    Madde-10: Türk, açık alın ile serbestçe çalışmayı sever; işlerde inhisar istemez.
    Madde-11: Türkler, hangi sınıf ve meslekte olurlarsa olsunlar, candan sevişirler. Meslek, zümre itibarile el ele vererek birlikler, memleketini ve birbirlerini tanımak, anlaşmak için seyahatler ve birleşmeler yaparlar.
    Madde-12: Türk kadını ve kocası, çocuklarını iktisadi misaka göre yetiştirir.

    YanıtlaSil
  69. sariye kılınç16 Ekim 2013 06:59

    SORU-3:1929 Buhran yıllarını açıklayınız.
    1929 Dünya Ekonomik Bunalımı, 1929'da başlayan (etkilerini ancak 1930 yılının sonlarında tam anlamıyla hissettiren) ve 1930'lu yıllar boyunca devam eden ekonomik buhrana verilen isimdir. Buhran, Kuzey Amerika ve Avrupa'yı merkez almasına rağmen, dünyanın geri kalanında da (özellikle de sanayileşmiş ülkelerde) yıkıcı etkiler yaratmıştır.
    Büyük Bunalım en çok sanayileşmiş şehirleri vurmuş, bu kentlerde bir işsizler ve evsizler ordusu yaratmıştır. Bunalımdan etkilenen birçok ülkede inşaat faaliyetleri durmuş; tarım ürünü fiyatlarındaki %40-60'lık düşüş, çiftçileri ve kırsal bölge nüfusunu kötü etkilemiştir.[1] Talebin beklenmedik düzeyde düşmesi nedeniyle madencilik alanı buhranın en fazla etkilendiği sektörlerden biri olmuştur. Büyük Bunalım farklı ülkelerde farklı tarihlerde sona ermiştir.
    1929 Bunalımı temelde Amerika’da borsanın çöküşüne ithaf edilse de; o yıllarda yeryüzündeki ekonomik koşullara, krizin büyüklüğü ve etkisine bakıldığında Büyük Dünya Bunalımı adını almayı hakettiği açıkça görülmektedir. Bunalım dünyada 50 milyon insanın işsiz kalmasına, yeryüzündeki toplam üretimin %42 oranında ve dünya ticaretinin de %65 oranında azalmasına neden olmuştur. 1929 yılına kadar dünyada oluşan diğer krizlere bakıldığında dünya ticaretinin en fazla %7 oranında düştüğü düşünülürse 1929 bunalımının ne derece etkili olduğu tahmin edilebilir.
    Dünyayı bu denli etkileyen büyük bunalımı sebep ve sonuçları ile anlayabilmek için öncelikle I. Dünya Savaşı sonrasında dünyada oluşan ekonomik ve sosyal koşulları göz önünde bulundurmak gerekir.
    I. Dünya Savaşı dolaylı ya da doğrudan tüm dünyayı etkilemekle beraber, savaş sonrasında oluşan dünya tablosundaki en önemli figürler gerek yaşadıkları değişimler gerek dünya ekonomisine etkilerinden dolayı Amerika, İngiltere ve Almanya oldu.
    Savaşa kadar dünyada hegemonik güç sayılan İngiltere, kanayan bir ülke durumuna geldi. Savaş sonrası Amerika’dan alınan borçla yeniden kurulan altın standardıyla değer kazanan pound, İngiliz ihracatının azalmasına sebep oldu. Daha az ihracat daha fazla altının dışa akımına bu da yeniden borçlanmaya neden oldu.
    O yıllarda Almanya ise Amerika’nın savaş sonrasında geri istediği tazminat sorunuyla karşı karşıyaydı. Ekonomisi durma noktasına gelen Almanya, tazminat sorununa çözüm olarak para basmayı denedi. Bu para Amerika tarafından kabul edilmediği gibi Almanya’da hiperenflasyona neden oldu. Daha sonra tazminat sorunu 1924 yılında Amerika’nın önerdiği Dawes Planı ile çözülmeye çalışıldı. Bu planda Amerika Almanya’ya yeniden yapılanması için kredi verecek; yapılanmasını tamamlayan Almanya daha sonra tazminatını ödeyecekti.

    YanıtlaSil
  70. NEŞE ÇELEBİ18 Ekim 2013 06:10

    SORU-1:Osmanlı Devletinin iktisadi yaşamla ilgili kararlarında ve müdahalelerin arkasındaki ilkeler nelerdir, kısaca açıklayınız?
    CEVAP:İAŞE İLKESİ: İaşe ilkesi gereği iktisadi faaliyetin amacı, vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamaktır. Üretilen mal ve hizmetlerin, mümkün olduğu kadar bol, kalite ve ucuz olması, yani piyasada mal arzının mümkün olan en yüksek düzeyde olması temel hedeftir.
    GELENEKÇİLİK İLKESİ: Sosyal ve iktisadi ilişkilerde yavaş yavaş oluşan dengeleri, eğilimleri mümkün olduğu ölçüde muhafaza etme ve değişme eğilimlerini engelleme ve herhangi bir değişme çıktığı takdirde, tekrar eski dengeye dönmek üzere değişmeyi ortadan kaldırma iradesinin hakim olmasıdır.
    MALİYECİLİK İLKESİ:Maliyecilik hazineye ait gelirleri mümkün olduğu kadar artırmak harcamaları ise kısmaktır. Bu dengenin bozulması, ekonomideki dengelerin bozulması alacağından devlet bu dengenin devamı için azami hassasiyet göstermektir.

    YanıtlaSil
  71. NEŞE ÇELEBİ18 Ekim 2013 06:28

    SORU-2: Sevr Antlaşmasının mali hükümleri nelerdir,maddeler halinde yazınız?
    CEVAP:-Türk maliyesini İngiliz, Fransız, İtalyan Hükümetlerini temsil eden bir komisyon idare edecekti.
    -Maliye Bakanlığına hazırlanacak yıllık bütçe, bir komisyonca incelenecek, komisyonun"öngördüğü değişiklikler yapılacak,tasarı bu haliyle ilerde kurulacak Parlamantoya sunulacaktı.
    -Komisyon, mali ve iktisadi alanda çıkarılacak kanunları düzenleyen kararname ve yönetmelikleri denetleyecekti.
    -Yeni vergi koymak, vergi kanunlarında değişiklik yapmak komisyonun iznine bağlı idi.
    -Osmanlı içerde veya dışardan borçlanma yapabilmek için komisyondan izin almaya mecburdur.

    YanıtlaSil
  72. mustafa solmaz18 Ekim 2013 06:34

    SORU 1-)İAŞE İLKESİNİ AÇIKLAYINIZ?
    iaşe ilkesi gereği iktisadi faaliyetin amacı; vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamaktır. üretilen mal ve hizmetlerin mümkün olduğu kadar bol kaliteli ve ucuz olması yani piyasada mal arzının mümkün olan en yüksek düzeyde olması temel hedeftir. genel olarak verimliliği artırmanın zor ayrıca verimliliğin düşük olduğu ve ulaştırma imkanlarının kısıtlı ve pahalı olduğu bu dönemde kıtlık yaşanmaması sosyal düzenin korunması ve devlet faaliyetlerinin devamı için iaşe ilkesi Osmanlı iktisat politikasında en önemli unsurdur. bu ilkeyi gerçekleştirmek mal arzını bollaştırıp ucuzlatmak için Osmanlı devleti üretim ve ticaret üzerinde sıkı şekilde müdahaleci davranmıştır.

    YanıtlaSil
  73. mustafa solmaz18 Ekim 2013 06:43

    SORU2-)SEVR ANTLAŞMASININ MALİ HÜKÜMLERİ NELERDİR?
    1-)Türk maliyesi İngiliz, Fransız, İtalyan hükümetlerini temsil eden bir komisyon idare edecekti. Osmanlılar bu komisyonda bir temsilci ile temsil edileceklerdi.
    2-)maliye bakanlığınca hazırlanacak yıllık bütçe bu komisyonca incelenecek komisyonun ön gördüğü değişiklikler yapılacak tasarı bu haliyle ilerde kurulacak parlamentoya sunulacaktı
    3-)sözü edilen komisyon mali ve iktisadi alanda çıkarılacak kanunları düzenleme amacıyla hazırlanacak kararname ve yönetmelikleri denetleyecekti
    4-)yeni vergi koymak vergi kanunlarında değişiklik yapmak komisyonun iznine bağlı idi
    5-)Türkiye'de para basma hakkı Duyun-ı umumiye idaresine ve Osmanlı Bankası'na danışılarak komisyon tarafından gerçekleşecekti
    6-)Osmanlı içerden veya dışardan borçlanma yapabilmek için komisyondan izin almaya mecburdu

    YanıtlaSil
  74. mustafa solmaz18 Ekim 2013 06:52

    SORU3-)İKTİSAT MİSAKININ İÇERİĞİNİ YAZINIZ?
    1-)Türkiye milli hudutlar tarihinde lekesiz bir istiklal ile dünyanın sulh ve terakki unsurlarından biridir.
    2-)Türkiye halkı tahribat yapmaz imar eder
    3-)Türkiye halkı sarf ettiği eşyayı mümkün mertebe kendi yetiştirir.
    4-)Türkiye halkı servet itibariyle bir altın hazinesi üzerinde oturduğuna vakıftır.
    5-)hırsızlık, tembellik, yalancılık, riya en büyük düşmanımızdır.
    6-)Türkler irfan ve marifet aşkıdır
    7-)Türkler; dinine, milliyetine, toprağına, hayatına ve müessesatına düşman olmayan millet ile daima dosttur

    YanıtlaSil
  75. NEŞE ÇELEBİ18 Ekim 2013 07:00

    SORU-3: 04 Mart 1923 de kabul edilen İktisat Misakın 12 maddeden oluşur. Bu maddeler nelerdir?
    CEVAP:
    MADDE 1:Türkiye, milli hudutlar dahilinde, lekesiz bir istiklal ile dünyanın Sulh ve Terakki unsurlarından biridir.
    MADDE 2: Türkiye halkı milli hakimiyetini kanı canı pahasına elde ettiğinden hiçbir şeye feda etmez ve milli hakimiyeti olan Meclis ve Hükümetine daima zehirdir.
    MADDE 3: Türkiye halkı tahribat yapmaz;imar eder.
    MADDE 4: Türkiye halkı, şart ettiği eşyayı mümkün mertebe kendi yetiştirir.
    MADDE 5: Türkiye halkı, servet itibariyle bir altın hazinesi üzerine oturduğuna vakıftır.
    MADDE 6: Hırsızlık, yalancılık, riya ve tembellik en büyük düşmanımızdır, taassuptan uzak dindara ne bir sa löbet her şeyde esasımızdır.
    MADDE 7: Türkler, irfan ve marifet aşkıdır. Türk her yerde hayatını kazanabilecek şekilde yetişir, fakat her şeyden evvel memleketin malıdır.
    MADDE 8: Birçok harpler ve zaruretlerden dolayı eksilen nüfusumuzun fazlalaşması ile beraber sıhhatlerimizin, hayatlarımızın korunması en birinci emelimizdir.
    MADDE 9: Türk, dinine milliyetine, toprağına, hayatına ve müessesatına düşman olmayan milletlere daima dosttur.
    MADDE 10: Türk, açık alın ile serbestçe çalışmayı sever, işlerde inhisar istemez.
    MADDE 11: Türkler hangi sınıf ve meslekte olurlarsa olsunlar, candan sevişirler.
    MADDE 12: Türk kadını ve hocası, çocukları iktisadi misaka göre yetiştirir.

    YanıtlaSil
  76. mustafa solmaz18 Ekim 2013 07:01

    SORU4-)BİRİNCİ BEŞ YILLIK SANAYİ PLANI HAKKINDA BİLGİ VERİNİZ?
    dünya ekonomik buhranının ertesinde tüm dünya ülkelerinde ekonomiye daha fazla müdahale edilmeye başlanmış ve yeni bir dönem başlamıştır. bu krizden neredeyse hiç etkilenmeyen ülke Sovyetler birliğidir. doğal olarak u durum dikkat çekmiş bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de Rusya'nın bu başarı nedenlerini incelemiştir. birinci beş yıllık planda 3 hedef gözetilmiştir;
    1-)eldeki tüm sermayenin mümkün olduğu kadar sanayi sektörüne aktarılması veya sanayileşme için kullanılması öngörülmüştür.
    2-)özel girişimciliğin nispeten zayıf olduğu ülkemizde daha ok sayıda kamu iktisadi kuruluşunun oluşturulması sanayileşmede devletin öncülüğü ilkesi açısından uygun görülmüştür.
    3-)Türkiye'de ham maddesi bulunan üretim alanlarında temel sanayilerin kurulması amaçlanmıştır.

    YanıtlaSil
  77. NEŞE ÇELEBİ18 Ekim 2013 07:08

    SORU-4: 1923-1938 döneminin değerlendirilmesini açıklayınız?
    CEVAP: 1923-1938 arası dönem yeniden yapılanma ve ekonomik örgütlenme çabaları içerisinde geçmiş, sanayileşme ve tarım alanında önemli adımlar atılmıştır. Bu dönemde amaç; ulusal ekonomik bağımsızlık sağlanarak, çağdaş bir ulus devletini gerekli kuralları ve kurumlarıyla oluşturma, şeklinde ifade edilebilir

    YanıtlaSil
  78. mustafa solmaz18 Ekim 2013 07:14

    SORU5-)GELENKEÇİLİK İLKESİNİ AÇIKLAYINIZ_
    Osmanlının iktisadi görüşlerini belirleyen ikinci ve önemli unsurdur. gelenekçilik sosyal ve iktisadi ilişkilerde yavaş yavaş oluşan dengeleri eğilimleri mümkün olduğu ölçüde muhafaza etme ve değişme eğilimlerini engelleme ve herhangi bir değişime çıktığı taktirde tekrar eski dengeye dönmek üzere değişmeyi ortadan kaldırma iradesinin hakim olmasıdır. var olan üretim sisteminde bir denge vardır dengenin bozulması halinde bunalıma düşme tehlikesi mevcuttur. böyle bir durum endüstri öncesi toplumların temel kaygılarıdır. bu nedenle uzun deneyim ve uyarlamalarla oluşmuş olan üretim ve istihdam yapısının değişmeden kalmasına özen gösterilmiştir.

    YanıtlaSil
  79. NEŞE ÇELEBİ18 Ekim 2013 07:23

    SORU-5: 1939-1950 arası ekonomi hakkında bilgi veriniz?
    CEVAP: Bu dönemin nedenli kayıp olduğunu göstermektedir.Bütün dünyanın savaştığı yıllarda, Türkiye'nin ekonomisi dünya ile bütünleşmemiş olmasına rağmen ekonomik büyüme yaşanmamış, hatta tam aksine üst üstüne 6 yıl küçülme yaşanmıştır.Küçülmenin bu kadar sürekli olmasına karşın, iç borçlardaki artış dikkat çekicidir.
    1946 sonrası liberal bir dönemin başlamasıyla ekonomide büyüme hızlanmış, dış borç oranları düşmüş, iç borçların oranlarında 1950 seçim yılına kadar azalmalar görülmüştür. Aynı şekilde kişi başına düşen gelir itibariyle, 1940' lı yılların başında suni artış, özellikle 1947 devalüasyonu ile önemli ölçüde düşmüştür. Bu dönem Türkiye cumhuriyetinin geri kalmışlığının ve dışarıya bağımlılığının temellerinin atıldığı yıllardır.

    YanıtlaSil
  80. ALİME ÇELEBİ18 Ekim 2013 07:52

    soru: 1
    1950-1960 Demokrat Parti döneminde iktisadi olaylardan, yapılan yeniliklerden ve gelişmelerden kısaca bahsediniz.
    cevap: Türkiye 2. dünya savaşı nedeniyle yoksul düşmüş, ekonomik göstergeler itibariyle olumsuz görünmektedir.
    1950 Ağustosunda özel sektörün gelişmesini kolaylaştırmak için Türk Sınai Kalkınma Bankası kurulmuş, 1951 yılında Yabancı sermaye teşvik Kanunu gözden geçirilerek; altyapı, ulaştırma, enerji ve madenlerin işletilmesi konularında büyük teşvikler getirilmiştir.
    Türkiye'nin, NATO'ya giriş kararı DP ve CHP nin onayıyla 18 şubat 1952 de TBMM de onaylamıştır. bu yıllar bağımsız köylülüğün gelişmeye başladığı, gelişen kredi koşulları nedeniyle tefecilerin bu sektörde azalmaya başladığı yıllardır.
    1954-1960 a kadar geçen sürede, savaş sonunda yaşanan ekonominin göreli bir durgunluk içinde dalgalanmalara tabi olduğu; ihraç mallarına yönelik talebin düştüğü ve dış kaynakların belli bir düzeyi aşamaması nedeniyle ithalatın sınırlandığı bir dönemdir.1957 yılına gelindiğinde sanayicinin yatırım yapmaktan çekindiği bir döneme gelinmiş ekonomi büyük bir durgunluğa girmiştir. bu durgunluğu aşmak için kontrollü dış ticaret rejimi uygulanmıştır.

    YanıtlaSil
  81. ALİME ÇELEBİ18 Ekim 2013 08:11

    soru: 2
    1960-1980 Planlı dönem de yapılan kalkınma planları hakkında bilgi veriniz.
    cevap:: :)1. kalkınma planı döneminde; iç tasarruflarda plan hedefine oldukça yaklaşmasına rağmen dış kaynaklar hedeflenen ölçüde gerçekleşmemiştir.
    2. kalkınma planı döneminde; imalat, enerji ve konut sektörlerinde hedefler aşılmış, ihracat artışı öngörülenden fazla olmasına rağmen, arzu edilen yapısal değişim gerçekleşememiş, sanayi ürünlerinin ihracat içerisindeki payı artırılamamıştır.
    3. planın uyguladığı 1973-1978 arası dönem enflasyonun yükselişe geçtiği KİT'lerin ekonomide ciddi sorunların oluşturduğu, enerji ve döviz dar boğazlarının Türk ekonomisini krize götürdüğü yıllardır.
    4. kalkınma planı koalisyon hükümetlerinin farklı yaklaşımları nedeniyle yürürlüğe girmesi gereken 1978-1983 yılları arasında yürürlüğe girmiştir. Son derece ağır ekonomik bunalım yaşanan bir dönemde 4. 5 yıllık plan % 8'lik büyüme hızı ön görmüştür.bu plan uygulanamamıştır.

    YanıtlaSil
  82. ALİME ÇELEBİ18 Ekim 2013 08:17

    soru: 3 1980- 1999 DÖNEMİ
    24 ocak kararlarının içeriği nelerdir ?
    cevap: dış ticaret dengesine yönelik kararlar
    fiyatlarla ilgili düzenlemeler
    faiz politikaları
    sanayileşme anlayışında değişim
    yabancı sermayeye yönelik teşvikler
    kamu kesiminin sınırlandırılması
    oluşturulan yeni kurumlar ve düzenlemelerdir...

    YanıtlaSil
  83. ALİME ÇELEBİ18 Ekim 2013 08:44

    soru: 4
    ENFLASYON nedir?? Nedeni nedir??
    cevap (: Enflasyon: fiyatlar genel seviyesinin bir süreklilik içinde yükselmesidir.
    Dünyanın nerede ise her ülkesinde bu sorun farklı boyutlarda ve farklı dönemlerde yaşanmıştır. Ancak Türkiye'deki kadar uzun sürmemiştir.
    Enflasyonun temelde iki nedeni vardır:
    1-Talep fazlalığı ve maliyetlerin artması;
    ekonomik üretim sürecinde, taleplerin arzlarla karşılanamadığı durumlarda fiyatlar genel düzeyinde bir artış meydana gelir ki , bu durum ''TALEP ENFLASYONU'' olarak ifade edilir.
    2- fiyatlar genel düzeyindeki sürekli ve yüksek artışın diğer bir nedeni; üretime katılan girdilerden birinin veya birkaçının maliyetindeki artıştır...

    YanıtlaSil
  84. ALİME ÇELEBİ18 Ekim 2013 08:58

    soru:5
    2000-2010 yılları arasında Türkiye de yaşanan işsizlik sorunundan kısaca bahsediniz.
    Türkiye de işsizlik sorunu;Türkiye'nin çok eski ve yapısal bir sorunudur.
    Kalkınma sürecinde tarımda verim artışlarına paralel olarak istihdam azalması, evrensel kalkınma sürecine paralel olarak doğal bir olgudur. Gençlerin büyük bir bölümü eğitim nedeniyle tarımdan kopmakta, yetişkinlerin bir bölümü köyü terk etmeden tarım dışı faaliyetlere geçmekte, diğer bir bölümü de tüm aileyi toplayarak kente göç etmektedir. bu doğal süreç son dönemde Türkiye'de de gözlenmekte, tarımda çalışanların sayısı sadece oransal olarak değil mutlak olarak da azalmaya başlamıştır. bu geçikmiş ama beklenen bir gelişme neticesinde işsizlikte aşırı artışlaar gözlenmektedir.
    sık sık yaşanan ekonomik krizlerde işsizliği artıran bir başka nedendir..

    YanıtlaSil
  85. Sedef Eskivar19 Ekim 2013 02:14

    SORU 1: Osmanlı’da iktisadi görüşün ilkelerini açıklayınız.
    İaşe İlkesi: İktisadi faaliyetin amacı, vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamaktır. Üretilen mal ve hizmetlerin, mümkün olduğun kadar bol, kaliteli ve ucuz olması, yani piyasada mal arzının mümkün olan en yüksek düzeyde olması temel hedeftir.
    Gelenekçilik İlkesi: Gelenekçilik, ‘’ sosyal ve iktisadi ilişkilerde yavaş yavaş oluşan dengeleri, eğilimler mümkün olduğu ölçüde muhafaza etme ve değişme eğilimlerini engelleme ve herhangi bir değişme çıktığı taktirde, tekrar eski dengeye dönmek üzere değişmeyi ortadan kaldırma iradesinin hakim olması’’dır.
    Maliyecilik İlkesi: Maliyecilik hazineye ait gelirleri mümkün olduğu kadar arttırmak, harcamaları ise kısmaktır. Bu dengenin bozulması, ekonomideki dengelerin bozulması olacağından, devlet bu dengenin devamı için azami hassasiyet göstermektedir.

    YanıtlaSil
  86. Sedef Eskivar19 Ekim 2013 02:20

    SORU 2: Kurtuluş Savaşı finansmanında en önemli gelir kaynakları nelerdir?
    -Duyun-u Umumiye gelirleri
    -Eskiden varolan ve yeni çıkartılan yasalarla toplanan vergiler
    -Dış yardımlar

    YanıtlaSil
  87. Sedef Eskivar19 Ekim 2013 02:21

    SORU 3: Tüccar grubunun talepleri nelerdir?
    • Bir ana ticaret bankasının kurulması,
    • Borsaların millileştirilmesi,
    • Cuma günleri herkesin tatil yapması,
    • Tekelciliğe karşı mücadele,
    • Kömür üretiminin dış rekabetten korunması,
    • İpotek karşılığı kredi verilmesi,
    • İktisat öğretiminin yaygınlaştırılması,
    • Haberleşme hizmetlerinde gecikmelerin önlenmesi,
    • Ticaret ataşeliklerin kurulması

    YanıtlaSil
  88. Sedef Eskivar19 Ekim 2013 02:29

    Soru 4: 1923-1938 dönemlerinde ekonomiye önem verilmesinin nedenleri nelerdir?
    -Cumhuriyeti kuran kadro, sosyolojik ve kültürel alandaki devrimlerin ekonomik altyapıya oturtulması gerektiği yönündeki kesin kanaatleri, yani ekonomik altyapı değişmediği sürece, askeri kazanımlarla ülke kalkınmasının gerçekleşmeyeceği ve yapılan devrimlerin kalıcı olmayacağı inancıdır.
    -Türkiye'nin ''muasır medeniyet seviyesine çıkabilmesi'' için Batı düzeyinde sanayileşmiş olmanın gerekliliğidir.

    YanıtlaSil
  89. Sedef Eskivar19 Ekim 2013 02:42

    SORU 5: Hilts Raporu nedir?
    1948 yılında ABD federal karayolları örgütü genel müdür yardımcısı Hilts’in başkanlığındaki heyetin ülkemizi gelip incelemesiyle hazırladığı rapordur.
    Hilts raporunda yatırım önceliğini karayolu yapımını verilmesi gerektiğini ve bunun için Bayındırlık Bakanlığı’na bağlı yollar genel müdürlüğünün idaresinde bağımsız bir tüzel kişiliğe sahip bir karayolları genel müdürlüğünün kurulması istenilmektedir. Raporda karayolu taşımacılığının demiryoluna kıyasla daha ucuz bir taşımacılık olduğu iddia edilmektedir. Bu suretle Türkiye demiryollarının Van’a kadar uzatılmasına gerek olmayıp 35.000 km.lik karayoluna ihtiyaç duyulduğunu vurgulanmaktadır

    YanıtlaSil
  90. Soru 1 Truman Doktrini Olarak Bilinen Yardım Paketini Açıklayınız.
    Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Harry Truman tarafından Sovyet tehdidine karşı hazırlanmış plandır. Truman Doktrini, ABD nin uluslar arası politikasının değiştiğini ve Sovyet düşmanlığının bu yeni politikada temel esas olduğunu ilan etmiştir. Bu doktrin ile ABD “kominizm tehdidi” altındaki devletlere mali ve askeri yardım yapacağını açıklamıştır. Bu doğrultuda Rus tehdidi altındaki devletlere mali ve askeri yardım yapacağını açıklamıştır. Bu doğrultuda Rus tehdidi altındaki Yunanistan ve Türkiye ye 400 milyon dolar askeri yardım yapılması öngörülmüştür. Türkiye yi tehdit eden Rusya ve Yunanistan da aşırı solcu bir iktidarın iş başına geçip güneye doğru genişleyen SSCB nin etki alanına girmeme bu iki ülkenin Batı Blok undan kopmamaları ve etki alanı içinde kalamarlı için bu yardım yapılmıştır. Bu yardım çerçevesinde hem stratejik bir bölgede iki müttefik batı blok u ülkesi olmuş hem de Rusya yı çevreleme politikası başlatılmıştır. Türkiye ABD den 1947 den itibaren Truman Doktrini çerçevesinde askeri yardım alamaya ve 1948 den sonar Marshall Yardım Programı çerçevesinde ekonomik yardım alamaya başlamıştır.

    YanıtlaSil
  91. Soru 2 1950-60 Yıllarında Kamu Maliyesindeki Gelişmeleri Yazınız.
    Vergi gelirindeki artışın özellikle milli gelirdeki artıştan kaynaklandığı bilinmektedir. Bu gelişmenin temelinde 1950 de yürürlüğe giren Türk Vergi Sisteminin katkısı büyüktür. Bu dönemde reform olarak nitelenen yeni vergi sisteminde gözlenen birçok aksaklık giderilmeye çalışılmıştır. Bu çerçevede en önemli atılım verimliliği düşük Esnaf Vergisinin 1955 yılında kaldırılması ve yüksek gelirli esnaf gelir vergisi kapsamına alınmasıdır. Ayrıca gelir vergisi tarifesi 1958 yılında yeniden düzenlenmiştir. Bunların yanı sıra hayvan vergisinde bazı küçük değişikliklere gidilmiştir. 1957 yılında Hususi Otomobil Vergisi kısmı bir servet vergisi niteliğinde önemli bir uygulamadır. 1954 yılında yürürlüğe giren Gümrük Kanunu ile spesifik matrahtan ad valorem esasına geçilmiş ve yeni tarife cetvelleri düzenlenmiştir. Yine bu dönemde 1954 yılında Amme Alacakları Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun yürürlüğe girmiştir. Bunların yanı sıra Harçlar Kanunu kabul edilmiş ve kamu gelirlerinin artması sağlanmıştır.

    YanıtlaSil
  92. Soru 3 9-10 Ağustos 1970 İstikrar Kararlarını Yazınız.
    İşletme vergisi, taşıt alım vergisi spor toto vergisi, gayrimenkul kıymet artış vergileri getirilmiştir. Emlak vergisi yasalaşmış, gider vergilerinde değişiklik yapılmış bazı vergi bağışıklıkları kaldırılmıştır. Finansman kanunları Türkiye de özellikle orta ve yüksek gelir kategorilerine yönelik neredeyse tek ciddi vergileme çabasıdır. 1 Ağustos 1960 dan beri resmi olarak 9 TL olan 1 Doların değerinin devalüe edilmesi ve 10 Ağustos 1070 den sonra 1 ABD Dolarının 15 TL karşılığı olması kararıdır. Destekleme alımına konu olan tarım ürünlerinin fiyatları yeniden saptanmış KİT ürünlerine zam yapılmıştır. Para politikaları konusunda en önemli unsur faizlerin yükseltilmesidir. Ayrıca sıkı para politikaları uygulanacağı ilan edilmiştir. İMF le bir anlaşma sağlanmış ve 90 milyon dolar Stand-by kredisi alınmıştır. Ayrıca farklı uluslar arası kuruluşlardan 234 milyon dolarlık kaynak elde edilmiştir. Bu kanunların ardından Türkiye yi sanayi ürünleri ihracatçısı yapabilecek bir döviz kuru ayarlaması gerçekleştirilmiştir.

    YanıtlaSil
  93. Soru 4 Dışa açık ve ihracata dönük büyüme ve sanayileşme stratejisini gerçekleştirmek için uygulanması gereken tedbirleri yazınız.
    1. Devletin sanayide kaynak dağılımı doğrudan yönlendirici rolünün en aza indirilmesi, kaynak dağılımında planlama yerine fiyat mekanizmasına ağırlık verilmesi prensip haline gelmiştir.
    2. Sanayileşme sürecinde firma stratejilerinin etkinliğinin ön plana çıkması hedeflenmiştir.
    3. Reel faiz politikasının uygulanmasına geçilmiştir. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası faaliyete geçmiştir. Para ve sermaye piyasaları giderek serbestleşmiştir.
    4. İhracatın teşviki, kaynakların ihracata dönük sanayilere aktarılması ve yatırımlarda ülkenin faktör donanımına uygun teknolojilerin seçilmesi için esnek ve gerçekçi kambiyo kuru politikasının uygulanmasına geçilmiştir.

    YanıtlaSil
  94. Soru 5 Aralık 1999 da imzalanan Stand by anlaşmasında tarımla ilgili yapılan taahhütleri yazınız.
    1. Mevcut destekleme sisteminin değiştirilerek doğrudan gelir gelir desteğine geçilmesi
    2. Ziraat Bankası nın sübvansiyonlu tarım kredi sistemi uygulanmasına son verilmesi
    3. Destekleme alım fiyatlarının dünya borsa fiyatlarına göre belirlenmesi
    4. Tarım Satış Kooperatifleri Birliklerinin yeniden yapılandırılması
    5. TŞFAŞ, ÇAYKUR ve TEKEL in özelleştirilmesi
    6. Tütün ve Şeker Yasalarının çıkarılması kararlaştırılmıştır.
    Daha sonra 2001 yılında Tarım Reformu Uygulama Projesi (TRUP) imzalanmış ve
    1. Doğrudan gelir desteği
    2. Çiftçi geçiş programı
    3. Tarım satış Kooperatifleri Birliklerinin yeniden yapılandırılması
    Proje destek hizmetleri uygulamalarına geçilmiştir.

    YanıtlaSil
  95. Soru 1 ) Osmanlı'daki iktisadi görüşün ilkeleri nelerdir? Açıklayınız.

    Osmanlı Devletinin iktisadi yaşamla ilgili kararlarının arkasında 3 ana ilke vardır. Bunlar;
    - İaşe (provizyonizm ) İlkesi
    - Gelenekçilik ( tradisyonalizm) İlkesi
    - Maliyecilik ( fiskalizm ) İlkesi

    İaşe İlkesi; bu ilkenin amacı, vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamaktır. Yani piyasada mal arzının mümkün olan en yüksek düzeyde olması temel hedeftir.

    Gelenekçilik İlkesi : Bu ilkenin arkasında iaşe ilkesinin yattığı görülür. Var olan üretim sisteminde bir denge vardır. Dengenin bozulması halinde bunalıma düşme tehlikesi mevcuttur. Böyle bir durum endüstri öncesi toplumların temel kaygılarıdır. Bu nedenle uzun deneyim ve uyarlamalarla oluşmuş olan üretim ve istihdam yapısının değişmeden kalmasına özen gösterilir.

    Maliyecilik İlkesi ; Maliyecilik hazineye ait gelirleri mümkün olduğu kadar arttırmak , harcamaları ise kısmaktır.

    YanıtlaSil
  96. 1:) Osmanlı Devletinin iktisadi yaşamla ilgili kararlarında ve müdahalelerin arkasında ilkeler nelerdir ve bunlar hakında bilgi veriniz?
    A:) İAŞE (provizyonizm) İLKESİ;
    İaşe ilkesi geregi iktisadi faliyetin amacı ,vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamaktır.Üretilen mal ve hizmetlerin ,mümkün olduğu kadar bol ,kaliteli ve ucuz olması ,yani piyasada mal arzının mümkün olan en yüksek düzeyde olması temel hedeftir.
    B:)GELENEKÇİLİK İLKESİ;
    Belli davranışları yönlendiren ve yerine göre üreten insanları bu kalıpları uymaya zorlayan ideolojik bir cihazdır.
    C:)MALİYECİLİK İLKESİ;
    Maliyecilik hazineye ait gelirleri mümkün olduğu kadar artırmak ,harcamaları ise kasmaktır.Bu dengenin bozulması ,ekonomideki dengelerin bozulması olacagından ,devlet bu dengenin devamı için azami hassasiyet göstermektedir.

    YanıtlaSil
  97. 2:)TR Ekonomisinde kurtuluş savaşı dönemindeki DIŞ BORÇLAR hakında bilgi veriniz ?
    Kurtuluş savaşı dönemindeki parasal kaynaklar arasında dış ülkelerden alınan yardımlarında üyük önemi vardır.u yardımların arasında en büyük meblağ olmasa da en önemli rolü Sovyetler birliğinden gelen yardımlar olmuştur.
    Yardımlar Sivas Kongresinden sonra başlanmıştır.Sovyetler Birligi ,Kurtuluş savaşı boyunca 1921 ve 1922 yıllarında ANKARA’YA toplam 11.000.000 altın Rublelik yardım yapmıştır.Ayrıca çok önemli ölçüde silah ve cephane yardımıda yapmışlardır.

    YanıtlaSil
  98. 3:)İKTİSAT KONGRESİ’nde tartışmalarda sanayi gurubunun taleplari nelerdir?
    Sanayi Gurubunun Taleplari;
    *Koruyucu gümrük vergileri yoluyla sanayinin korunması ve bu sanayi için ithal olunacak mallara muhafiyet tanınması ,
    *Sanayinin teşvik edilmesi,
    *Ulaştırmada ucuz tarifelerin uygulanması,
    *Sanayicilere kredi olanaklarının artırılması ,
    *Sanayi için gerekli eleman yetiştirecek teknik okullar açılması.

    YanıtlaSil
  99. 4:)İKTİSAT KONGRESİ’nde tartışmalarda çiftçi gurubunun taleplari nelerdir?
    Çiftçi Gurubunun Taleplari;
    *Aşarın kaldırılması,
    *Tütün ekimi ve ticaretin serbest bırakılması,
    *Tarımsal kredinin düzene sokulması,
    *Yol vergisi gelirinin şose yapımında harcanması,
    *Orman köyleri ile ilgilenilmesi ,
    *Hayvan hastalıkları ile ilgilenilmesi ,
    *Göllerde balık üretilmesi,
    *tarım alet ve makinalarının standartlaştırılması,
    *tamir atölyelerinin kurulması

    YanıtlaSil
  100. 5:) İKTİSAT KONGRESİ’nde tartışmalarda Tüccar gurubunun taleplari nelerdir?
    Tüccar Gurubunun Taleplari;
    *Bir ana ticaret bankası kurulması,
    *Borsaların milileştirilmesi,
    *Cuma günlerini herkesin tatil yapması,
    *Tekelcilige karşı müdehale,
    *kömür üretiminim dış rekabetten korunması
    *ipotek karşılıgı kredi verilmesi,
    *Haberleşme hizmetlerinde gecikmelerin önlenmesi
    *İktisat ögretiminin yaygınlaştırılması.

    YanıtlaSil
  101. Soru 2 ) Sevr anlaşmasının mali hükümleri nelerdir?
    1. Türk maliyesini İngiliz, Fransız, İtalyan hükümetlerini temsil eden bir komisyon idare edecekti. Osmanlılar bu komisyonda bir temsilci ile temsil edilecekti.
    2. Maliye Bakanlığınca hazırlanacak yıllık bütçe, bu komisyonca incelenecek; komisyonun öngördüğü değişiklikler yapılacak, tasarı bu haliyle ilerde kurulacak Parlamentoya sunulacaktı.
    3. Sözü edilen komisyon, mali ve iktisadi alanda çıkarılacak kanunları, düzenleme amacıyla hazırlanacak kararname ve yönetmelikleri denetleyecekti.
    4. yeni vergi koymak, vergi kanunlarında değişiklik yapmak Komisyonun iznine bağlı idi.
    5. Türkiye'de para basma hakkı Düyun-ı Umumiye İdaresine ve Osmanlı Bankası'na danışılarak komisyon tarafından gerçekleşecekti.
    6. Osmanlı içerden veya dışardan borçlanma yapabilmek için komisyon dan izin almaya mecburdu.
    7. Eski antlaşmalardan, sözleşmelerden , uygulamalardan, kapitülasyonlardan ve diğer her türlü ayrıcalıklardan 1 Ağustos 1914 tarihinde yararlanan ülkeler, aynı ayrıcalıklardan yararlanmaya devam edecekti.
    8. Türk devleti mali kaynaklarından ayrıcalığı paylarla; Düyun-ı Umumiye'ye ödemekle yükümlü olup ödemediği tüm borçlarını ödemek zorundaydı. Ayrıca savaş tazminatı ve diğer tüm borçlarını ödemekle yükümlü idi.
    9. Osmanlı İmparatorluğu ; eskiden kendisine ait olan yörelerde kurulmuş yeni devletlerden herhangi bir katkı payı talep etmeyecek savaş tazminatı istemeyecekti.

    YanıtlaSil
  102. Soru 3 ) İzmir İktisat Kongresi'ndeki çiftçi grubunu talepleri nelerdir?
    -Aşarın kaldırılması
    - Tütün ekimi ve ticaretinin serbest bırakılması
    - Reji'nin kaldırılması
    - Tarımsal kredinin düzene sokulması
    - Yol vergisi gelirinin şose yapımına harcanması
    - Orman köyleri ile ilgilenilmesi
    - Hayvan hastalıkları ile mücadele
    - Göllerde balık üretilmesi
    - Tarım alet ve makinelerinin standartlaştırılması
    - Tamir atölyeleri kurulması
    - pratik tarım derslerinin okul programlarına konması
    - Yüksek öğretim görenlerin bir süre köylere gönderilmesi

    YanıtlaSil
  103. Soru 4 ) 1923-1929 Döneminin en önemli özelliği nedir?

    1924 Anayasası ile özel mülkiyetin güvence altına alınması ve 1926 yılında yeni Medeni Kanunun kabulüyle taşınmaz mallarda özel mülkiyet rejimiyle bağdaşmayan bütün unsurların tasfiyesi atılımıdır.

    YanıtlaSil
  104. GİZEM GÜRSOY20 Ekim 2013 13:05

    SORU 1)Menderes hükümetinin uyguladığı iktisat politikalarını açıklayınız?
    1) Bütün devlet hizmetlerinin görülmesinde azami tasarruf zihniyetiyle hareket ederek devlet masraf ve külfetlerini asgariye indirmek ve devlet bütçelerini iktisadi bünyemizin takatiyle mütenasip ve hakiki manasıyla muvazeneli bir hale getirmek.
    2) Bütçede envestisman mahiyetini olan kısmı, mümkün olduğu kadar genişletmek ve bunun dışındaki bütün imkânlarımızı da yalnız ve yalnız istihsale matuf mevkilere tercih etmek
    A) Hususi teşebbüsün kendini hukuki ve fiili emniyet altında hissetmeyi sağlamak ve yardım etmek.
    B) Memlekette mevcut sermayenin istihsale akmasını kolaylaştırmak
    C) Yabancı teşebbüs sermaye tekniğinde geniş ölçüde faydalanmak

    3) İktisadi cihazlarımızı için devlet bütçesinden envestisman maliyetinin de ayrılacak ayrılacak tahsilâtı memleketimizin tabii şartları göz önünde bulundurularak vücuda getirilecek bir plana bağlamak
    4) İstihsal hayatını devletin zararlı müdahalelerinden ve her çeşit bürokratik engellerden kurtarmak

    YanıtlaSil
  105. GİZEM GÜRSOY20 Ekim 2013 13:06

    SORU 2) Türkiye de toprak işletme sistemi dört temel kategoride sınıflandırılmıştır bunlar nelerdir?
    1) Ağırlıklı olarak güneydoğu da modernizasyon yoksun eski feodal toprak sahipliği
    2) Batı ve kuzeybatıda kendi işinde çalışmayan modern işletme tipi
    3) İç Anadolu ve Çukurova da görülen, küçük çiftçilerin sattığı toprakların yoğunlaşmasıyla büyük toprak sahipliğine doğru bir eğilim gösteren küçük ve orta toprak sahipliği,
    4) Kırsal işgücü deposunu oluşturan küçük ve yoksul köyler.

    YanıtlaSil
  106. GİZEM GÜRSOY20 Ekim 2013 13:07

    Özal döneminde ki fon uygulamalarının amacı nedir?

    Çiftçi Kredileri Fonu, Çimento Fonu vs. gibi isimlerle oluşturulmuş olan bu fonlar, yeni kaynaklar bulmak ve bu kaynakları değerlendirmek düşüncesiyle oluşturulmuştur. Fon sistemi olağan üstü durumlarda kamu hizmetlerinin gerektirdiği hızlı karar verme ve uygulama zorunluluğuna bütçe kurallarına uymaması sonucu ortaya çıkmıştır.

    YanıtlaSil
  107. GİZEM GÜRSOY20 Ekim 2013 13:08

    1980 istikrar paketi olarak adlandırılan paketin maddeleri nedir?
    1. Kamu harcamalarının disiplin altına alınması için yasal düzenlemeler:
    Kamu harcamaları incelendiğinde çıkan tablo aşırı israftır. Özellikle popülist yaklaşımlar sonu olan sübvansiyonlar ve seçim ekonomisi uygulamalarının önüne geçilmelidir.
    2. Vergi reformu;
    Ülkemizde ki vergi sistemi rasyonel bir vergi sistemi önerilerine uyum sağlamamaktadır.
    3. Özelleştirme
    Türkiye’de kamu iktisadi teşebbüsleri siyasi otoritenin emrinde ve piyasa ekonomi anlaşışına ters olarak çalışmaktadır. Bu nedenle bu kuruluşlar siyasi otoritenin kontrolünden vakit geçirilmeden çıkarılmalıdır.
    4. Sosyal güvenlik reformu
    Kamu sektöründe önemli yük kaynağı olmaktan çıkarılmalıdır bunun için primlerin zamanında tahsil ve harcamaların kontrol altına alınması gerekir.
    5. Yerel yönetim reformu;
    Türkiye de yerel yönetimler yönetim sistemi içerisinde sorunları en belirgin ve yeniden düzenlenmesi gereği sürekli gündeme getirilen kesimi oluşturur.
    6. İç borçların yönetimi
    Kamu açıklarının finansmanında son dönemde en önemli araç haline gelen iç borçların vadesinin uzatılması şarttır.
    7. Siyasi istikrarın sağlanması;
    Kamu sektörünün daha etkin çalışabilmesi artan kamu harcamalarının azaltılması piyasalara güven verilmesi için siyasi istikrar birinci derece önemlidir.

    YanıtlaSil
  108. GİZEM GÜRSOY20 Ekim 2013 13:09

    SORU 5) Enflasyon hedeflenmesinin Türkiye de uygulanabilirliği ile ilgili olarak değinilen maddeler nelerdir?
    a) Mali baskınlık oranı:
    b) Merkez bankasının bağımsızlığı
    c) Mali disiplin
    d) Döviz kurları
    e) Enflasyon oranı
    f) Mali derinlik oranı

    YanıtlaSil
  109. İLYAS SARISU20 Ekim 2013 14:53

    1-1938-1945 DÖNEMİ SAVAŞ YILLARINDAKİ ÖNEMLİ GELİŞMELERİ AÇIKLAYINIZ.
    CEVAP: İsmet inönü Cumhurbaşkanı olduktan sonra Mart 1939’da genel seçimler yapılmıştır.Meclise Kazım Karabekir , Ali Fuat Cebesoy gibi son dönemlerde Atatürk’e muhalif bazı isimler girmiştir.CHP kurultayı İnönü’yü “Milli Şef” ilan etmiştir. İnönü, Atatürk’ün aksine karizması olmayan , ittiyatlı ve disiplinli bir komutan ve politikacıdır.
    Türkiye, II. Dünya Savaşı’na girmemiştir; Ancak , cephelerde fiilen savaşmanın dışında savaş ekonomisinin tüm ağırlığı yaşanmıştır.Savaşın Türkiye’ye yüklediği ilk zorunluluk, 500.000 kişilik bir ordunun silah altına alınmasıdır.

    YanıtlaSil
  110. İLYAS SARISU20 Ekim 2013 14:54

    2-1950-1960 döneminin önemli gelişmelerini açıklayınız.
    Cevap: Büyük çoşku ve umutlarla iktidara gelen DP bu beklentilere cevap verebilecek şekilde hazırlıklar yapmış nitekim Menderes de Hükümet programında bu beklentilere değinmiş ve uygulayacağı iktisat politikalarını şu ifadelerle açıklamıştır;
    -Bütün devlet hizmetlerinin görülmsinde azami tasarruf zihniyetiyle hareket ederek devletin masraflarını en aza indirmek ve devlet bütçelerini iktisadi bünyemizin takatiyle en güzel duruma ulaştırmayı hedeflemiştir.
    - İktisadi cihazlanmamızı süratlendirmek
    - İktisadi cihazlarımız için devlet bütçesinden envestisman mahiyetinde ayrılacak tahsisatı memleketimizin tabii şartları göz önünde bulundurularak vucuda getirilecek bir plana bağlamak .
    - İstihsal hayatını devletin zararlı müdehalelerinden ve her çeşit bürokratik engellerden kurtarmak.

    YanıtlaSil
  111. İLYAS SARISU20 Ekim 2013 14:55

    3-Türk sanayi sektörünün temel özelliklerini yazınız .
    - Ölçek ekonomilerinden yararlanamayan küçük ölçekli üretim birimleri kurulmuştur.
    - Rekabet koşullarından uzak, uzmanlaşmamış üretim yapısı oluşturulmuştur.
    - Rekabet eksikliğinin yanı sıra , geri teknoloji kullanımı neticesinde kalitesiz üretim yapılmıştır.
    - İthal ikameci uygulamaların uzantısı ve iç pazarın yetersizliği nedeniyle tekelci Pazar yapısı oluşturulmuştur.
    - Girdi dar boğazına ek olarak iç pazarlarda egemen olma düşüncesiyle aşırı atıl kapasiteler oluşmuştur.
    - Yerleşim yeri seçimi nedeniyle alt yapı yetersizlikleri ortaya çıkmıştır.

    YanıtlaSil
  112. İLYAS SARISU20 Ekim 2013 14:56

    4- 24 Ocak kararının içeriğini yazınız.
    24 ocak kararı ile öncelikle ve kısa vadede 1974 den beri devam eden ödemeler dengesi sorunu ve enflasyon çözümlenmeye çalışılmıştır.Ancak bu sefer alınan kararlarla kesin bir çözüm bulunması hedeflenmiştir.Alınan kararlar sistematik bir şekilde incelendiğinde;
    - Dış ticaret dengesine yönelik kararlar
    - Fiyatlarla ilgili düzenlemeler
    - Faiz politikaları
    - Sanayileşme anlayışında değişim
    - Yabancı sermayeye yönelik teşvikler
    - Kamu kesiminin sınırlandırılması
    - Oluşturulan yeni kurumlar ve düzenlemeler

    YanıtlaSil
  113. İLYAS SARISU20 Ekim 2013 14:56

    5-enflasyon nedir ?
    Enflasyon, fiyatlar genel düzeyinin sürekli ve hissedilir artışını ifade eden bir durumdur.[1] Diğer bir tanımı nominal millî gelirin, bu gelirle satın alınan mal miktarına (gerçek millî gelire) nazaran artması yani şişmesi demektir. Deflasyonun tersidir.
    İlk tanımda iki durumdan bahsedilmektedir:
    Birinci olarak tek bir fiyat ya da fiyat grubu değil, fiyatlar genel seviyesi gösterge alınmaktadır.
    İkinci olarak artışın bir kereye ya da birkaç defaya mahsus olmadığı, sürekli olduğu vurgulanmaktadır.
    Fiyatların genel seviyesi, ekonomide seçilen belli bir mal ve hizmet kümesinin (sepetinin) parasal karşılığıdır. Fiyatlar, mal ve hizmetlerle dolaşımdaki para miktarı arasındaki dengeye göre oluşur. Para miktarındaki artış (emisyon), mal ve hizmet miktarındaki artış (büyüme) ile dengeli olursa fiyatların genel seviyesi değişmez. Ama bunlardan biri diğerinden fazla üretilirse az üretilen kıymetli hale gelir.

    YanıtlaSil
  114. AYŞE BİNBOĞA21 Ekim 2013 03:39

    MADEN SEKTÖRÜNÜN SORUNLARI NERLERDİR
    - maden üretimi işletmecililik piren siperiyle bağdaşmamaktadır.
    - GSMH içindeki payı çok düşüktür
    - maden rezervler i envanteri tamamlanmış değildir.
    - özel kesimde sermayesi az dağınık ve küçük işletmeler hâkimdir.
    - Sağlıklı bir maden envanteri hazırlanmamıştır.
    - Sektördeki kredi sorunlarını çözecek güçlü bir finansman kuruluşu yoktur.


    SANAYİ SEKTÖRÜNDE SANAYİ GRUBUNUN İKTİSADİ ESASLARI ADI ALTINDA OLAN
    5 ÖNEMLİ KARAR NEDİR ?
    - Gümrük himaye usulü
    - Teşviki sanayi kanunu
    - Yollar ve vesaiti nakliye hususi tarifesi
    - Sanayi bakanlığı
    - Tedrisat-ı sınayiye bulunmaktadır.

    KOBİLERİN TANIMI VE SORUNLARI NELERDİR
    - Küçük ve orta boy işletmeler (KOBİ) deyimi çok çeşitli şekillerde tanımlanmaktadır.
    - Hukuki olamaktan çok ekonomik bir anlam taşıyan bu deyim ülkelerin ekonomik yapılarına göre değişiklik gösterir.
    - Ülkelerin ekonomik yapıları değiştikçe kobileri belirleyen ölçülerde değişebilmekte ve ülkenin ekonomik yapılarına bağlı olarak farklı ölçüler kullanılabilmektedir, bu ölçüler işçi sayısı sermaye aktiflerin toplamı kar enerji kullanımı ciro kapasite gibi niceliksel özellikler ve girişimcinin işletmede fiilen çabası iş bölümü ve uzmanlaşma derecesi sermayenin sınırlılığı ve finansal yetersizlik yönetim tekniklerinin uygulanmaması ve yetersizliği gibi niteliksel ölçütler olamak üzere 2 ye ayrılır. Bu farklı ölçütler çeşitli ülkelerdeki kobileri birbirleriyle karşılaştırma olanağını zorlaştırmaktadır.
    LOZAN KONFERANSINDA KONUŞULAN DEMİR YOLLARININ GELİŞMEMESİNİN SEBEBLERİ NELERDİR.
    - Ülkemizde yeryüzü şartları çok arızalıdır
    - Köprü tünel açmak ve hat döşemek oldukça güçtür.
    - Maliyet çok yüksektir.
    - Ülkemizde sermayenin kıt oluşu özel borçlanmalar demir yolu maiyetini artırmaktadır.
    - Köy ilçe ve illerin dağınık oluşu demir yolu hizmetini verimsiz kılmaktadır.
    - Son zamanlara kadar nüfus hareketlerinin çok sınırlı kalmasıda demir yolu inşasına teşvik etmemiştir
    - Turizm faaliyetlerinden dolayı ülke on turistik bölgeye ayrılmıştır.
    - Trakya ve Marmara bölgesi
    - İstanbul merkez olmak üzere Edirne Kırklareli Tekirdağ (Trakya bölümü) Kocaeli Sakarya bursa Balıkesir Çanakkale yi (Marmara bölümü) kapsamaktadır.
    - 2 ege bölgesi
    - İzmir merkez olmak üzere aydın Muğla Manisa denirli Kütahya uşak ve afyonkarahisar ilerini içine almaktadır.
    - 3 orta Anadolu bölgesi
    - Batıda eski şehirden doğuda sivasa kadar olan geniş bölgeyi kapsamaktadır Ankara merkez olmak üzere Konya Niğde Nevşehir kayseri Yozgat Kırşehir tokat Amasya Çankırı ve Kastamonu gibi büyük şehirler bu bölgeye dahi bulunmaktadır.
    - 4 Akdeniz bölgesi
    - Merkez Antalya olmak üzere diğer taraftan Türkiye öncelikli yöreler öncelikli turizm bölgeleri turizm bakanlığı tarafından 1985 tarihinde yeniden tespit edilmiştir

    YanıtlaSil
  115. RABİA ZEYBEK24 Ekim 2013 14:41

    1-) 2000’li yılların tarım sektöründeki gelişmeler hakkında bilgi veriniz.

    Tarım polikalarının temeli IMF ve Dünya Bankası ile yapılan anlaşmalar doğrultusunda uygulanmıştır. Aralık 1999’da imzalanan Stand by Anlaşmasında ;

    • Mevcut destekleme sisteminin değiştirilerek, doğrudan gelir desteğine geçilmesi
    • Ziraat Bankası’nın sübvansiyonlu tarım kredisi uygulamasına son vermesi
    • Destekleme alım fiyatlarının dünya borsa fiyatlarına göre belirlenmesi
    • Tarım Satış Kooperatifleri Birliklerinin yeniden yapılandırılması
    • TŞFAŞ, ÇAYKUR ve TEKEL’in özelleştirilmesi
    • Tütün ve şeker yasalarının çıkarılması kararlaştırılmış

    Daha sonrada 2001 yılında Tarım Reformu Uygulama projesi imzalanmış
    • Doğrudan gelir desteği
    • Çiftçi geçiş programı(alternatif ürün)
    • Tarım satış kooperatifleri birliklerinin yeniden yapılandırılması
    • Proje destek hizmetleri uygulamalarına geçilmiştir.

    YanıtlaSil
  116. RABİA ZEYBEK24 Ekim 2013 14:47

    2-) 2001 ve 2008 küresel ekonomik krizden, ekonomilerinin yapısal özelliklerine bağlı unsurlar nelerdir.

    Küresel ekonomik krizden, ekonomilerinin yapısal özelliklerine bağlı olarak farklı etkiler oluşturabilecek beş unsur;
    - Krizin finans kaynaklı olması nedeniyle finans sektörü sorunlu ülkelerde krizin etkisinin daha fazla olacağı beklentisi
    - Küresel krizin ortaya çıktığı ülkenin ve bu ülkeyle ekonomik ilişkideki ülkelerin krizden daha hızlı etkileneceği savunulabilir
    - Krizin bir ülke üzerindeki etkisinin boyutunu değiştirebilecek unsur, o ülke ekonomisinin ne ölçüde ne ölçüde ihracata dayandığıdır.
    - Bir ekonominin hangi ölçüde uluslararası üretimin zincirlerinin bir parçası olduğudur
    - Küresel krize bağlı olarak azalan uluslar arası sermaye aktarımlarıdır.

    YanıtlaSil
  117. RABİA ZEYBEK24 Ekim 2013 14:52

    3-) Enflasyon hedeflenmesinin Türkiye’de uygulanabilirliği ile ilgili bilgi veriniz.

    a) Mali baskınlık oranı: kamu sektörünü yoğunluğu ; senyoraj eğiliminin artması, iç borçlanma ile faizlerin yükselmesi, özel yatırımın dışlanması, enflasyon baskısının yükselmesi para politikalarının etkisiz hala gelmesi gibi sonuçlar doğurmaktadır.
    b) Merkez bankasının bağımsızlığı: M.B’nın öncelikli hedefinin fiyat istikrarı sağlamak olduğu belirtilmiş, kamu ve diğer kurumlarına kredi açması yasaklanmış. Para politika araçlarını uygulamada TCMB’na tam bağımsızlık verilmiş.
    c) Mali disiplin: bu kriter ağırlıklı olarak faiz dışı fazla hedefidir.
    d) Döviz kurları: enflasyon hedeflemesi dalgalı döviz kuru sisteminin olduğu ülkelerde uygulanmaktadır.
    e) Enflasyon oranı: enflasyon hedeflemesine geçebilmek için enflasyon oranının yüksekliği belli bir seviyenin altında olmak zorundadır.
    f) Mali derinlik oranı: Gelişmiş ve derinliğe sahip mali piyasalarda para ve döviz politikalarından piyasalardan beklenen sonuçları almak mümkündür.

    YanıtlaSil
  118. RABİA ZEYBEK24 Ekim 2013 15:08

    4-) 1958 istikrar tedbirleri programı uygulama kararları nelerdir.

    Bu program çerçevesinde alınan kararlar:
    • Türk lirası’nın Amerikan doları karşısındaki değerinin 2.82 liradan 9.45 liraya düşürülmesi
    • İthalat ve ihracat rejimlerinde serbestleşmeye yönelmesi
    • KİT’ler üretildiği mal ve hizmetlerin fiyatlarına zam yapılması
    • Özel kesimin üretildiği mal ve hizmetler üzerindeki fiyat denetiminin kaldırılması
    • MB’nın kamu kesimine açtığı kredilerde ciddi kısıtlamalar getirilmesi gibi önlemlerdir.

    YanıtlaSil
  119. RABİA ZEYBEK24 Ekim 2013 15:11

    5-) 1978-1980 kriz yılları çözüm için Türkiye İMF’ye verdiği niyet mektubundaki maddeler yazınız.

    - Döviz kurlarını sürekli ayarlayacağını
    - Merkez Bankasından kamu sektörüne açılan kredilerin sınırlandırılacağı
    - KİT’ler yönetiminde reform yapılacağı
    - Bütçe gelirlerini arttıracak bir vergi reformu yapılacağı
    - Tarımsal ürünlerin taban fiyatlarının makul seviyelerde tutulacağı
    - Üretim artışı ücret dengesinin kurulacağını
    - Enflasyon hızının %35’in altına düşürüleceğini taahhüt etmiştir. Fakat tüm önlemlere rağmen başarılı olunamamıştır.

    YanıtlaSil
  120. Tuğçe Koçak27 Ekim 2013 07:05

    1)Osmanlı Devletinin iktisadi yaşamla ilgili kararlarında ve müdahalelerin arkasında üç ana ilke vardır. Bunlar nelerdir? Açıklayınız.
    - İaşe (Provizyonizm) İlkesi
    -Gelenekçilik (Tradisyonalizm)İlkesi
    - Maliyetçilik (Fiskalizm)İlkesi

    *İaşe İlkesi: İaşe ilkesi ğereği iktisadi faaliyetinin amacı , vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamaktır. Üretilen mal ve hizmetlerin, mümkün oldugu kadar bol , kaliteli ve ucuz olması , yani piyasada mal arzının mümkün olan en yüksek düzeyde olması temel hedeftir.
    *Gelenekçilik İlkesi: Gelenekçilik , ' sosyal ve iktisadi ilişkilerde yavaş yavaş oluşan dengeleri, eğilimleri mümkün oldugu ölçüde muhafaza etme ve değişme eğilimlerini engelleme ve herhangi bir değişme çıktıgı taktirde, tekrar eski dengeye dönmek üzere değişmeyi ortadan kaldırma iradesinin hakim olmasıdır.
    *Maliyetçilik İlkesi: Maliyetçilik hazineye ait gelirleri mümkün olduğu kadar artırmak, harcamaları ise kısmaktır.Bu dengenin bozulması, ekonomideki dengelerin bozulması olacagından, devlet bu dengenin devamı için azami hassasiyet göstermektedir.

    YanıtlaSil
  121. Tuğçe Koçak27 Ekim 2013 07:16

    2) Sevr Antlaşmasının Mali hükümlerde son derece ağırdı. Bu hükümler özetle 5 tanesini yazınız.
    - Türk maliyesini İngiliz, Fransız ,İtalyan hükümlerini temsil eden bir komisyon idare edecekti. Osmanlılar bu komisyonda bir temsilci ile temsil edilecekti.
    -Maliye Bakanlığınca hazırlanacak yıllık bütçe, bu komisyonca incelenecek; komisyonun öngördüğü değişiklikler yapılacak, tasarı bu haliyle ilerde kurulacak Parlementoya sunulacaktı.
    -Sözü edilen Komisyon, mali ve iktisadi alanda çıkırılacak kanunları, düzenleme amacıyla hazırlanacak kararname ve yönetmelikleri denetleyecekti.
    - Yeni vergi koymak, veri kanunlarında değişiklik yapmak Komisyonun iznine bağlı idi.
    -Türkiye 'de para basma hakkı, Düyun-ı Umumiye İdaresine ve Osmanlı Bankası'na danışılarak Komisyon tarafından gerçekleşecekti.

    YanıtlaSil
  122. Tuğçe Koçak27 Ekim 2013 07:23

    3) İktisat Misakının içeriğinden 5 madde sayınız.
    - Türkiye, milli hudutlar dahilinde, lekesiz bir istiklal ile, dün yanın sulh ve terakki unsurlarından biridir.
    -Türk kadını ve hocası, çocukları İktisadi Misaka göre yetiştirir.
    -Türk , açık alın ile serbestçe çalışmayı sever; işlerde inhisar istemez.
    -Türkiye halkı tahribat yapmaz, imar eder. Bütün mesai iktisaden memleketi yükseltmek gayesine matuftur.
    -Türkiye halkı milli hakimiyetini, kanı ve canı pahasına elde ettiğinden hiç bir şeye fayda etmez ve milli hakimiyete müstenit olan Meclis ve Hükümetine daima zahirdir.

    YanıtlaSil
  123. Tuğçe Koçak27 Ekim 2013 07:28

    4) Buhran döneminde sağlanan tek dış kaynak nedir? Bigi veriniz.
    Buhran döneminde sağlanan tek dış kaynak ' The American Turkish Investment Cooporation ' dır. Bu kibrit tekeli işletmesinin devri karşılığında elde edilen 10 milyon dolarlık borçlanmadır.

    YanıtlaSil
  124. Tuğçe Koçak27 Ekim 2013 07:34

    5) Sümerbank kaç yılında ne için kurulmuştur? Görevleri nelerdir?
    Sümerbank 1933 yılında sanayi ve bankacılık hizmetlerini yerine getirmek üzere kurulmuştur. Sümerbank; memleket için yararlı görülen sanayi işlerine olanakları ölçüsünde ortak olacak, sanayi için gerekli usta ve işçiler için okullar açacak, mühendis ve uzmanlar yetiştirmek üzere yurt dışında öğrenci okutacaktır. Ayrıca; ham maddesi Türkiye 'de yetişen veya üretilebilen alanlarda nihai ürünleri üretecek fabrikaları kurmak ve /veya finanse etmek öncelikli görevidir.

    YanıtlaSil
  125. bilgehan aktürk27 Ekim 2013 10:00

    960-1980 PLANLI DÖNEMİNDE KURULAN BANKALARI YAZINIZ..
    Bu dönemde kurulan bankalar:

    1962 – TC Turizm Bankası
    1963 – Sınai Yatırım ve Kredi Bankası
    1964 – Devlet Yatırım Bankası
    1964 – Amerikan-Türk Dış Ticaret Bankası
    1968 – Türkiye Maden Bankası
    1976 – Devlet Sanayi ve İşçi Yatırım Bankası
    1977 – Arap -Türk Bankası

    1980'LERDEN SONRA BANKACILIK SEKTÖRÜ HAKKINDA BİLGİ VERİNİZ
    Türkiye'de 24 ocak 1980 kararları sonrasında dışa açılma,serbest pazar ekonomisine geçiş ve liberalleşmeden en çok etkilenen ve değişim içine giren sektörlerden biriside bankacılık sektörü olmuştur. seçici kredi politikalarının kaldırılması,faiz oranlarının serbest bırakılması ve reel olarak pozitif düzeye erişmesinin yolunun açılması sektöre yeni banka girişinin kolaylaştırılması,yabancı bankaların Türkiye'de faaliyet göstermeleri,için uygun bir ortamın hazırlanması.Bunların dışında bankacılık sektörünün uluslararası piyasalardan fon tedarik etmesi serbest bırakılmış,sektörde yer alan bankaların yabancı para cinsinden işlem yapmalarına izin vermiş,bankaların uluslararası kriterlere uygun yapılanma içerisine girmesine yönelik yasal düzenlemeler yapılmıştır.



    Osmanlı devletinin iktisadi yaşamla ilgili kararlarında ve müdahalelerindeki ilkeler nelerdir? yazıp açıklayınız.

    -iaşe (provizyonizm) ilkesi:vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamaktır.yani piyasada mal arzının mümkün olan en yüksek düzeyde olması temel hedeftir.
    -gelenekçilik (tradisyonalizm) ilkesi: belli davranışları yönlendiren ve yerine göre üreten insanları bu kalıplara uymaya zorlayan ideolajik bir cihazdır.
    -maliyecilik (fiskalizm) ilkesi:maliyecilik hazineye ait gelirleri mümkün olduğu kadar arttırmak, harcamaları ise kısmaktadır.

    barker raporunu nedir açıklayınız.

    dünya bankası raporu olarak bilinir . heyetin başkanı james m. barker adını tasıyan rapordur. bu rapora göre kalkınmada tarım öncelikli olmalı, ardındanda gıda işleme, hafif metal işleri, hafif makine ve alet üretimi inşaat malzemeleri ve deri işlemesine ağırlık verilmelidir. KİTler ve madenler özelllestirilmelidir. planlı ekonomi uygulanmalıdır.


    izmir iktisat kongresinde tartışan kaç tane grup vardır

    -sanayi grubu
    -tüccar grubu
    -çiftçi grubu
    -işçi grubu

    YanıtlaSil