26 Ekim 2013 Cumartesi
Risk Yönetimi
Banka’nın risk politikaları ve uygulama esasları, 01.11.2006 tarih ve 26333 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, “Bankaların İç Sistemleri Hakkında Yönetmelik”in 36. maddesi hükümleri dikkate alınmak suretiyle oluşturulmuştur.
Risk politikalarının amacı, T. Halk Bankası A.Ş.’nin, Bankacılık Kanunu’nda belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde, misyon, hedefleri, kârlılık ve verimlilik ilkeleri doğrultusunda faaliyetlerini sürdürmek ve mevduat sahipleri ile Banka hissedarlarının menfaatlerinin azami ölçüde korunmasını sağlamaktır.
“Risk Yönetimi Politikaları ve Uygulama Usulleri” çerçevesinde, Banka’nın alabileceği azami risk tutarının belirlenmesi amacıyla Yönetim Kurulu tarafından Banka’nın risk iştahı belirlenmiştir.
Uygulanan risk yönetimi politikaları, kredi- piyasa ve operasyonel risk unsurları bazında aşağıda yer almaktadır.
Kredi Risk Politikaları
Piyasa Riski Politikaları
Operasyonel Risk Politikaları
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Konu: Bankalarda aktif - Pasif Yönetimi Bilançoda risklerin tanımlanması Aktif kaynaklı - pasif kaynaklı riskler
YanıtlaSilRisk yönetimi, iç denetim ve kontrol faaliyetleri, Yönetim Kurulu’na doğrudan bağlı bir organizasyon ile yürütülüyor.
Risk Yönetimi ve İç Denetim Organizasyonu
Garanti Bankası’nda risk yönetimi, iç denetim ve kontrol faaliyetleri, yasal mevzuat ile de uyumlu olarak icracı fonksiyonlardan bağımsız bir biçimde Yönetim Kurulu’na doğrudan bağlı bir organizasyon ile yürütülüyor.
Yönetim Kurulu, risk yönetimi, iç denetim ve kontrol sisteminin yerleştirilmesi, faaliyetlerinin etkin bir biçimde yürütülmesinin sağlanması, Garanti Bankası’nın sermayesiyle uyumlu risk alma düzeyine uygun biçimde risk yönetimi ve iç denetim strateji ve politikalarının oluşturulmasıyla bunların uygulanmasının sağlanması ve sürdürülmesinden sorumlu nihai merci olarak faaliyet gösteriyor.
Denetim Komitesi, faaliyetlerini, kurumsal yönetim ilkelerine verilen önem gereğince, Yönetim Kurulu’nun denetim ve gözetim sorumluluğunun yerine getirilmesini teminen sürdürüyor. Denetim Komitesi, iç kontrol, iç denetim, risk yönetimi, güvenli operasyon ve uyum sistemleri kapsamında oluşturulan birimlerden ve bağımsız denetçiden görevlerinin ifasıyla ilgili olarak bilgi alıyor, Garanti Bankası’nın taşıdığı risklerin tespiti, kontrol edilmesi ve izlenmesiyle ilgili yöntemlerin varlığı ve yeterliliğini değerlendiriyor, icra edilen faaliyetler ve sonuçlarını düzenli olarak Yönetim Kurulu ile paylaşıyor.
Denetim Komitesi, sorumlu birimlerin yürüttüğü faaliyetlerin sonuçlarına, ihtiyaç duyulan uygulamalara ve Garanti Bankası faaliyetlerinin güven içinde sürdürülmesi bakımından önemli gördüğü diğer hususlara ilişkin görüşlerini Yönetim Kurulu’na bildiriyor.
1- AKTİF-PASİF YÖNETİMİNİN TANIMI:
YanıtlaSilDiğer işletmeler gibi ticari bankalar da kar amacı güden kuruluşlardır. Zira piyasa kurallarına göre işleyen bir ekonomide faaliyet gösteren ve ticari işletme olan bir bankanın nihai amacı, güven, emniyet ve likiditesini sağlayarak karını maksimize etmektir. Bu nedenle, bankalar kazançlarını arttırmak için daha fazla kredi vermek, daha fazla yatırım yapmak, bunun için de daha fazla fona sahip olmak zorundadırlar. Dolayısıyla, para otoritelerinin alacakları kararlara göre hareket eden ticari bankalar için karlılığı ve kazancı arttırmanın bir yolu, daha etkin bir pasif yönetimi uygulamak, bir diğer yolu ise aktif yönetimlerini iyileştirmektir. Bir başka ifadeyle, gelir arttırıcı işletme politikalarıyla,maliyet düşürücü politikaları birlikte uygulamak ya da kısaca etkin bir aktif-pasif yönetimi oluşturmak şeklinde tanımlanabilecek bu faaliyetler, karlılığı sağlamada bir bankanın vazgeçemeyeceği başlıca uygulamalardır.
Aktif pasif yönetiminin uzmanlarca kabul görmüş bazı tanımları şunlardır:
1)Bankayı uzun vadeli hedeflerine doğru yöneltmek için genellikle 12 ayı kapsayan bir planlama faaliyetidir.
2)Bir bankanın karını optimize etmek amacıyla,likidite ve emniyetini de gözönünde bulundurarak,bilançosunun her iki tarafını,aktifini ve pasifini düzenlemesi ve değiştirmesidir. Likidite bir bankanın minimum zararla olası mevduat çekilişlerini ödeyebilme ve piyasa kredi ihtiyacını karşılayabilme gücüdür. Emniyet ise bir bankanın öz sermayesinin yeterli ve aktiflerinin kaliteli olmasıdır.
Aktif-pasif yönetiminin amacı bankanın karını maksimize etmektir. Finans teorisine göre;karı maksimize etmek ancak sermayenin getiri oranını maksimize maksimum yapmakla ve sermayenin getiri oranındaki dalgalanmayı minize etmekle gerçekleştirilir. Kısa vadede bankalar net faiz marjını maksimuma çıkarmaya ve net faiz marjındaki dalgalanmaları minumuma indirmeye çalışırlar. Bankacılık sektörü likidite riski,döviz riski,kredi riski,faiz riski gibi riskler içinde çalışır.
Bu riskler altında başarılı bir aktif-pasif yönetiminden söz edilebilmesi için, bankanın bilançosundaki aktif ve pasif kalemlerini, bunların hangi olaylar sonucunda birbirlerine paralel ya da ters yönde hareket ettiğini, aktif ve pasiflerinin niteliğini, özkaynaklarının yeterli olup olmadığını bilmesi gerekmektedir.
Bilançolarda aktif ve pasif kalemleri hiçbir zaman birbirinden ayrı düşünülemez; bu yüzden, aktif-pasif yönetimi deyince aktiflerin ayrı yönetilmesi, pasiflerin ayrı yönetilmesi gerekliliği asla anlaşılmamalıdır. Aktif-pasif yönetimi, aktif ve pasiflerin kalemlerinin karşılıklı etkileşimlerini, içinde bulundukları piyasa koşulları ile birlikte gözönüne alarak, banka stratejilerine uygun en iyi aktif-pasif kompozisyonunu belirleyebilmektir.
1.1 Aktif Yönetimi:
YanıtlaSilAktif yönetimi, çeşitli kaynaklardan elde edilen fonların yatırım alternatifleri arasında dağıtılmasıdır. Bir banka için en büyük yatırım alternatifleri nakit değerler, menkul kıymetler ve verilen kredilerdir.
Dağıtım yaparken alınacak kriter her alternatifin risklilik derecesi ve bunun karşılığındaki getiri miktarıdır. Bankalar için kabul edilebilir risk derecesi farklılık gösterir. Risksiz bir alternatif, bankanın karlılık amaçlarına uymaz. Onun için kar etmek isteyen bir banka mutlaka riske maruz kalacaktır. Bu riskler, likidite yetersizliğinden, faiz oranlarının ya da kur kurların dalgalanmalarından, borçların geri ödenmemesinden ve kanunlardan ya da ekonomik değişmelerden kaynaklanabilir.
Aktif yönetiminde, bir bankanın karşılaşacağı riskleri bilip ona göre aktif dağılımı yapması gerekir. Bunu yaparken de amaçlanan getiriyi sağlaması şarttır.
1.2 Pasif Yönetimi:
Pasif yönetimi, bankanın sahip olduğu fon kaynakları ile banka için en uygun pasif kompozisyonunu yaratmaktır. Fon kaynakları bir banka için, mevduatlar, çeşitli kuruluşlardan alınan krediler, çeşitli ulusal ve uluslar arası sermaye ve para piyasalarından elde edilen fonlar ile sermaye olarak sıralanabilir. Pasif yönetimi yapılırken likidite ihtiyaçlarını belirlemek büyük önem taşır. Banka, eğer, likidite ihtiyaçlarını kısa vadeli borçlanma yoluyla sağlayabiliyorsa, getirisi düşük likit değerlerinin miktarını azaltabilir. Borçlanma maliyeti ile likit değerlerinin getirisini karşılaştırarak bu yolda en iyi stratejiyi uygular.
Pasif yönetimine bankacıların büyük özen göstermeleri gerekir. Çünkü rezerv açıklarını kapatmak pasif kalemlerinin kullanılması daha risklidir. Bankanın elinde bulundurduğu likit değerlerin miktarını azaltması, bilanço içerisinde borçların artması ve kısa vadeli fon maliyetlerindeki dalgalanmalar risk arttırıcı unsurlardır.
Bankaların Aktif ve Pasif Kalemleri
AKTİF
PASİF
Likit ve likite yakın değerler
Ticari krediler
Mali sektör kredileri
Hisse senedi ve tahviller
Sabit kıymetler
Mevduat
Alınan krediler
Merkez Bankası hesapları
Özsermaye
KONU: Riskin Tanımı. Risk ve belirsizlik Risk yönetimi nasıl gelişti?
YanıtlaSilSORU: Riskin Sınıflandırılması kaça ayrılır? Bunlar nelerdir?
CEVAP: • Ortalama Sonuç Olarak Risk: Sigorta uzmanları olayların riskini,
söz konusu olaylardan beklenen sonuç olarak ifade etmektedirler.
Faaliyetler için genellikle söz konusu sonuç “zarar” olmaktadır.
Ortalama sonuç kavramı potansiyel sonuçların nerelere kadar
uzanabileceği konusunda oldukça sınırlı bir bilgi vermektedir. Başka bir
ifade ile bu anlamda risk sadece beklenen sonuçların gerçekleşip
gerçekleşmemesi ile ilgilidir.
• Sonuçlar Arasındaki Farklılık Olarak Risk: Risk ile ilgili genel
tanımlama, riskin, olaylarla ilgili sonuçların istatistiksel değişimini veya
standart sapmasını ifade ettiğidir. Bu tanım çerçevesinde risk
yönetiminin amacı; beklentiler ile potansiyel sonuçlar arasındaki
farklılığı mümkün olduğu derecede aza indirgemektir.
• Kayıp Olarak Risk: Riskin en dar kapsamlı tanımlamalarından biri
riskin kayıp olarak kabul edilmesidir. Bu tanımlamaya göre risk;
müşterilerin neden olduğu zararlar, yolsuzluk veya doğal sebeplerden
veya insan hatalarından meydana gelen problemler gibi büyük olumsuz
etkiye sahip olayların meydana gelmesidir.
• Potansiyel Kazanç Faktörü Olarak Risk: Genellikle üzerinde
çok fazla durulmayan bir nokta, riskin kazanç sağlamak için bir araç
olarak kullanılıyor olmasıdır. İş dünyası risk alma işidir. “Risk” ve
“Kazanç” birbirlerini tamamlayan kavramlardır. İş dünyasında başarının
anlamı; doğru zamanda doğru risklerin alınması ve bu risklerin kazanca
dönüştürülmesidir. Risklerin sadece kayıp olarak görülmesi kazanç
haline dönüşebilecek risklerin zamanında ve doğru olarak tespit
edilmesini zorlaştırmaktadır.
• İlgili Oldukları Alanlara Göre Risk: Riskleri çok genel olarak
dahi belli bir sınıflandırmaya tabii tuttuğumuzda birbirinden farklı
onlarca riski ortaya koymak mümkündür. Bunlar piyasa riskleri, kredi
riskleri, faaliyet riskleri, yasal riskler, bilgi riski, çevresel riskler, ülke 19
riski, temel iş ile ilgili riskler, fiyat riskleri, doğal riskler, finansal
raporlama riskleri, kontrol riski v.b. olarak sınıflanabilir. Hepsi
birbirinden farklı olan bu riskler farklı risk tanımlamalarına sahiptir,
çünkü beklenen sonuç her bir faaliyet için farklıdır.
• Kurum ile İlgili Taraflar Açısından: Farklı menfaat grupları,
kurum ile ilgili riskleri tanımlama, anlama ve yorumlama açısından farklı
bakış açılarına sahip olabilmektedir. Üst yöneticiler, orta sınıf
yöneticiler, yönetim kurulları, büyük hissedarlar, küçük yatırımcılar,
kredi sağlayan kuruluşlar, yatırımcı danışmanlık ve aracılık kuruluşları
gibi kurum ile ilgili farklı hedefleri, planları ve beklentileri olan gruplar
riskleri de farklı şekilde tanımlamaktadırlar.
Tüm bunlar dikkate alındığında risklerle baş edebilmek, geleceğin
belirsiz olaylarını her açıdan analiz edip fırsatlarla riskleri birbirinden
ayırabilmek, fırsatları kurum stratejisi içine katıp innovasyon ve teknolojik
atılımlar yapabilmek için bunları kullanmak, risklerin ayrıntılı
değerlendirmesini yapıp bunlar karşısında takınılacak tavrı belirleyebilmek
için kurumların yapması gereken şey bu riskleri yönetebilmektir.
BANKA FON SINAV SORULARI. . .
YanıtlaSil1) Döviz kur riski yaratacak faaliyetler nelerdir?
*Fiyatları yabancı bir para ile belirlenmiş, kredili olarak mal ve hizmet alım satımı.
*Yabancı para ile borç alma veya verme.
*Performansında düşüklük gözlenen döviz cinsinden yapılmış bir forward anlaşmasının tarafı olma.
*Yabancı bir döviz ile değeri belirlenmiş varlıkları ya da diğer yükümlülükleri elde etme.
2)Ulusal paranın değer yitirmesi sonucu nasıl bir durum ortaya çıkar?
YanıtlaSilCEVAP:Döviz varlıkları döviz yükümlülüklerinden fazla olan bir banka, aynı miktarda yabancı para için daha fazla ulusal para tahsil ederken pasifteki yabancı para borçları için de daha fazla ödeyecek, ancak bu değişiklikten kârlı çıkacaktır. Tersine pasif fazlası olan banka ise net anlamdaki döviz borçları nedeniyle daha fazla ulusal para ödeyeceği için bu değişiklikten zarara uğrayacaktır.
Risk Yönetimi
YanıtlaSilBanka’nın risk politikaları ve uygulama esasları, 01.11.2006 tarih ve 26333 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, “Bankaların İç Sistemleri Hakkında Yönetmelik”in 36. maddesi hükümleri dikkate alınmak suretiyle oluşturulmuştur.
Risk politikalarının amacı, T. Halk Bankası A.Ş.’nin, Bankacılık Kanunu’nda belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde, misyon, hedefleri, kârlılık ve verimlilik ilkeleri doğrultusunda faaliyetlerini sürdürmek ve mevduat sahipleri ile Banka hissedarlarının menfaatlerinin azami ölçüde korunmasını sağlamaktır.
“Risk Yönetimi Politikaları ve Uygulama Usulleri” çerçevesinde, Banka’nın alabileceği azami risk tutarının belirlenmesi amacıyla Yönetim Kurulu tarafından Banka’nın risk iştahı belirlenmiştir.
Uygulanan risk yönetimi politikaları, kredi- piyasa ve operasyonel risk unsurları bazında aşağıda yer almaktadır.
Kredi Risk Politikaları
Piyasa Riski Politikaları
Operasyonel Risk Politikaları
. Risk Kavramı ve Bankacılıkta Risk
YanıtlaSilLiteratürde risk kavramının tanımı üzerinde kesin bir birlik yoktur. Risk
kavramı, “belirsizlik”, “emin olmama”, “tehlike”, “zarar olasılı ğı” kavramlarıyla
birlikte kullanılmaktadır (Dworak, 1985: 64). Riskin tanımlanmasında iki temel
yakla şım bulunmaktadır. Birinci yakla şımda riske neden olan faktörlere ba ğlı olarak
risk tanımlanmaktadır. Bu tanımlamada bir iktisadi olay hakkındaki bilginin
durumundan yola çıkılmakta ve risk, ilgili olay hakkındaki bilginin yetersizli ğinden
dolayı gelecekte yanlı ş karar verme tehlikesi olarak tanımlanmaktadır. İkinci
yakla şımda ise hedefe ula şma olasılı ğından yola çıkılmakta ve risk, hedeflerdeki
olumsuz sapma veya hedeflere ula şamama tehlikesi olarak tanımlanmaktadır (Fürer,
1990: 42).
Genel bir ifadeyle risk, gelecekte ne olaca ğı hakkında bugünkü belirsizlik
olarak tanımlanmaktadır (Coyle, 2000: 2).
Bankacılıkta ise risk, banka i şlemlerinden sa ğlanacak beklenen getiri ile
gerçekle şen getiri arasındaki fark olarak tanımlanmaktadır (Boyacıo ğlu, 2003: 5). Bu
nedenle banka açısından risk, gerçekle şen getirinin beklenen getiriden dü şük olması
halinde söz konusudur. Bu açıdan risk, bankanın zararla kar şıla şması veya banka
2
politikasında belirlenen hedeflerin tehlikeye dü şmesi olasılı ğıdır. Ayrıca risk,
bankanın, şube ve departmanlarının net nakit akımlarının standart sapması veya
dalgalanma derecesi olarak da tanımlanmaktadır.
3) Forward sözleşmeleri nasıl yapılmaktadır?
YanıtlaSilCEVAP:Forward sözleşmeler vadeli işlemlerin en basit biçimidir. Bir forward anlaşma, belli bir varlığı, belli
bir tarihte, belli bir fiyattan alma-satma yükümlülüğü getirmektedir. Forward piyasasında mal ya da
bir finansal varlık alım ve teslim anlaşması arada üçüncü bir taraf olmaksızın, alıcı ve satıcı arasında
belirlenen miktarlar üzerinden yapılmaktadır.
4) Forward sözleşmelerinde konu olan fiyat nasıl hesaplanır?
YanıtlaSilCEVAP:Banka ve bankerler tarafından dövize veya diğer finansal varlığa dayalı olarak yapılan forward işlemlerinde sözleşme dolayısıyla lehe alınan paralar BSMV’ye tabi tutulacaktır. Ancak, fiziki teslimatla sonuçlanan döviz/TL ve döviz/döviz forward sözleşmelerinde ana işlem kambiyo işlemi olduğundan, BSMV oranı sıfır olarak uygulanacaktır. Sözleşmenin nakdi uzlaşı ile sonuçlanması halinde ise, sözleşme nedeniyle lehe alınan para üzerinden %5 oranında BSMV hesaplanacaktır.
5)TL pozisyon yönetiminin temel faaliyet alanını oluşturan etken nedir?
YanıtlaSilCEVAP:Önemli olan pasifte borç kalemleri ve aktifte plasmanlardır. Borçlanmalar TL ve yabancı para olabildiği gibi plasmanlarda TL ve yabancı para üzerinden olabilir. TL cinsinden olan borçlar ve TL üzerinden olan plasmanların zamanlama (nakit akimi) açısından uyumu,
borçlanmalarda maliyeti en düşük gerçekleştirme, plasmanlarda ise getiriyi en yüksek gerçekleştirme çabası, TL pozisyon yönetiminin temel faaliyet alanını oluşturur.
bankacılık ve risk yönetimi, bankalarda risk çeşitleri. . .
YanıtlaSilRisk yönetimi, çağdaş kuruluşlar için temel becerilerden birisidir.Karşı karşıya kaldıkları riskleri kadere bırakan kuruluşlar ile iyi risk yönetimi yapabilenler arasında, alacakları ödül ve ceza bakımından keskin ayrımlar bulunmaktadır. Teknolojik ilerleme ve küreselleşme olguları, bankaların faaliyetlerindeki belirsizliği ve maruz kaldıkları sistemik risklerin doğasını kalıcı şekilde değiştirmiştir.
bankalarda risk çeşitleri:
YanıtlaSiloperasyonel risk
-personel riski
-teknolojik riskler
-organizasyon riski
-yasal riskler
-dış riskler