1 Aralık 2013 Pazar

1980 DÖNEMİNDE TÜRK SANAYİ SEKTÖRÜNÜN TEMEL ÖZELLİKLERİ



Ölçek ekonomilerinden yararlanamayan küçük ölçekli üretim birimleri kurulmuştur.

Rekabet koşullarından uzak,uzmanlaşmamış üretim yapısı oluşmuştur.

Rekabet eksikliğinin yanı sıra,geri teknoloji kullanımı neticesinde kalitesiz üretim yapılmıştır.

İthal ikameci uygulamaların uzantısı ve iç pazarın yetersizliği nedeniyle tekelci-oligopolcü pazar yapısı oluşmuştur.

Yerleşim yeri seçimi nedeniyle alt yapı yetersizlikleri ortaya çıkmaktadır

23 yorum:

  1. Fulya acem SÜRMELİ1 Aralık 2013 11:35

    7 EYLÜL KARARLARI 7 Eylül 1946’da gerçekleştirilen ve Cumhuriyet ekonomisinin ilk devalüasyonu olma özelliğini taşıyan düzenlemeler, Türk iktisat tarihinin en önemli kararlarından birisidir. İç gelişmelerin etkisi olmakla birlikte, daha çok İkinci Dünya Savaşı sonrasında ortaya çıkan ABD önderliğindeki ekonomik ve siyasi değişim rüzgarlarının izlerini taşıyan bu operasyon, üretimi artırma, dış ticareti sağlıklı bir yapıya kavuşturma ve Uluslararası Para Fonu’na (IMF) üye olabilme gibi amaçları taşımaktadır. Ne var ki, uygulama süreci özellikle üretim ve dış ticaret alanlarında istenen başarıyı getirmediğinden, kararlar giderek artan biçimde kapsamlı eleştirilere maruz kalmıştır. Sonuçta, 7 Eylül 1946 tarihli devalüasyon, ülke dış ticaretinin hızlı şekilde liberalleşmesi amacını güden, ancak ekonomik ve siyasi açılardan yeterli analiz yapılamadığı için temel noktalarda başarılı olamayan bir politika olarak değerlendirilebilir.

    YanıtlaSil
  2. 1958 istikrar Tedbirleri; DP iktidarı 4 Ağustos 1958 tarihinde artan ekonomik sıkıntılar ve borç baskılarını aşabilmek için istikrar programı uygulama kararı almıştır. bu program Türkiye 'nin ha sonra nerede ise her 10 yılda bir karşılaşacağı İMF kökenli istikrar istikrar tedbirlerinin ilkidir.

    YanıtlaSil
  3. Rahmi GÖNLÜGÜR1 Aralık 2013 12:53

    1946 yılı türkiye'de hiç gerek yokken ilk devalüasyonun yapılarak 1dolar=126kuruş olan resmi kur değerinin 1dolar=280 kuruş'a eşitlendiği tarihtir.

    yapılan devalüasyon içeride ve dışarıda çok büyük tepkiler gördü.devalüasyon yapılmaması gerektiğini savunanlar nedenlerini ortaya koymaya çalıştılar.

    YanıtlaSil
  4. Abdullah OZDEMIR1 Aralık 2013 13:17

    Savas sonrasi iktisadi gelismeler : savas sonrasi bati dunyasinda yasanan dönüşüm iktisadi bakimdan da onemli degisiklikler yasanmasini zorunlu kilmistir.Belkide bir donusum iktisadi bakimdanda onemli degisiklikler yasanmasini zorunlu kilmistir.belki de bir donum noktasi olan degisim ; 1930 sonrasinda 16 yil boyunca kesintisiz olarak izlenen kapali korumaci dis dengeye dayali ice dönük iktisad politikalarinin gevsetildigi ithalatin kismen serbestlestirilerek buyuk ölçüde arttığı dış yardım kaynakların kullandığı yabancı sermayeye izin verildiği yeni bir ekonomik anlayış kabul edilmesidir.

    YanıtlaSil
  5. SİBEL ALTINTAŞ1 Aralık 2013 14:30

    Türkiye, kore savaşı'nın sağladığı avantajla ABD'nin desteğini almış ve 1951 yılının eylül ayında Türkiye'nin NATO'ya girmesi kabul edilmiştir.NATO'ya giriş kararı DP ve CHP'nin oylarıyla 18 Şubat 1952 günü TBMM'de onaylanmıştır.

    YanıtlaSil
  6. 2. Dünya Savaşı’nın bitmesi ile hızlanan siyasal yaşam ve ekonomik düzenlemeler, 1953 yılları sonunda yavaş yavaş ekonomide düşüş olarak yerini aldı. İzlenen iktisadi politikaların, kısa vadeli çözüm arayışların, hazinedeki paraların tüketilmesi ve halka dağıtılmasının bunun yanı sıra Osmanlı borçlarının tükenmesinden hemen sonra yeniden dış borca girilmesinin sonucu olarak, ekonomik yönde dışa bağımlılığımızın ilk sinyali olduğu görülebilir.

    YanıtlaSil
  7. İbrahim Can AY1 Aralık 2013 16:46

    DP iktidarı 4 Ağustos 1958 tarihinde artan ekonomik sıkıntılar ve borç baskılarını aşabilmek için istikrar programı uygulama kararı almış. hükümet borç erteleme ve yeni kredi talepleriyle başvuruda bulunduğu uluslararası kuruluşlarından ciddi bir istikrar programı uygulanması ve TL'nin devalüe edilmesi gibi önlemler alınmadığı takdirde hiçbir destek göremeyeceği cevabını alınca istikrar programını tekrar hazırlamak zorunda kalmış.

    YanıtlaSil
  8. 1950 Ağustos'unda özel sektörün gelişmesini kolaylaştırmak için Türk Sınai Kalkınma Bankası kurulmuş,1951 Yabancı Sermaye Teşvik Kanunu gözden geçirilerek;altyapı, ulaştırma, enerji ve madenlerin işletilmesi konularında büyük teşvikler getirilmiştir.Kalkınmanın bir an evvel gerçekleşmesi için yatırımlar artırılmış, yatırımların finanse edilebilmesi için kredi artırımına gidilmiştir

    YanıtlaSil
  9. SEZEN KARAGÜLLE3 Aralık 2013 23:51

    7 Eylül 1946 tarihli devalüasyon, ülke dış ticaretinin hızlı şekilde liberalleşmesi amacını güden, ancak ekonomik ve siyasi açılardan yeterli analiz yapılamadığı için temel noktalarda başarılı olamayan bir politika olarak değerlendirilebilir.

    YanıtlaSil
  10. 1960-1970 dönemi :ihtilal sonrasında Eylül 1961 de seçimler yapılmıştır.CHP iktidar olamamş bunun sonucunda Türkiye koalisyon hükümetleri ile tanışmak zorunda kalmıştır.Ekim 1965 seçimlerini ise Süleyman Demirel başkanlığinda oyların %52,9'unu alarak Adalet Partisi kazanmiştır.

    YanıtlaSil
  11. 9-10 Ağustos 1970 İstikrar Tedbirleri Unsurları :Finansman kanunlarıdır.Reform niteliğindeki bu kararlar vergi konusunda alınmış en ciddi kararlardir.Bu kanunla işletme vergisi,taşit vergisi ,spor toto vergisi,gayrimenkul kıymet artişi vergileri getirilmiştir.

    YanıtlaSil
  12. CHP Savaş daha resmen bitmeden savaş sonrası uygulayacağı ekonomik programı planlarken 1946 yılında hayata geçirmek üzere İvedili Sanayi Planı hazırlamıştır.İvedili Sanayi Planı 1930'lardan beri hazırlanan planın en gelişmişi ve yapısal olarak onların uzantısıydı.Planın amacı;tarımdaki gelişme biçimini hedef alarak sanayileşmeyi gerçekleştirmektedir.

    YanıtlaSil
  13. 1947 Planı veya Vaner Planı olarak bilinen plan hazırlanmıştır.Kemal Süleyman Vaner başkanlığında hazırlanan Vaner Planı tarımın geri kalmış yapısını değiştirmeyi hedeflemiştir.Tarımın gelişmesi için başta yol yapımı olmak üzere altyapı yatırımlarına öncelik verilmesi planlanmış,özel sektörün faaliyet göstermek istediği alanlarda tam serbesti içinde davranması ilkesi benimsenmiştir.

    YanıtlaSil
  14. ADEM BİRİNCİ8 Aralık 2013 03:44

    1960-1970 dönemi
    ihtilal sonrası eylül 1961'de seçimler yapılmıştır. CHP iktidar olamadı ve bunun sonucunda Türkiye koalisyon hükümetleri ile tanışmak zorunda kalmıştır. 1961 -1965 yılları arasında üçü ismet inönü başbakanlığında 4 koalisyon hükümeti kurulmuş, Ekim 1965 seçimlerini ise Süleyman Demirel başkanlığında oyların % 52,9'unu alan Adalet Partisi kazanmıştır

    YanıtlaSil
  15. 1970-77 donemı

    1970 li yıllara turkıye huzursuz gırmıstır. Unıversıtelerde ayaklanmalar baslamıs ODTÜ Ünıversıtesı süresiz kapatılmıstır. Buna baska üniversıtelerın fakultelerıde eklenmıstır. Üniversıteli ögrencı eylemleri artmış12 mart1971 de bır muhtıra yayınlanmıstır.ANCAK daha sonraları bu mıhtıra ıle ordu ıcerısınde sol bır cunta girişiminin tasfiye edildiği ögrenilecektik.

    YanıtlaSil
  16. MUSTAFA KAMİL REEL8 Aralık 2013 22:34

    Sanayinin hem ihracaat , hem de ithalat yoluyla dışa kapalı olması, rekabetten uzak bir yapının oluşmasına yol açmıştır.Türkiye 'de sanayinin gelişimi EKSTANSİF SANAYİLEŞME şeklinde tanımlamak mümkündür.Bu sanayileşme ; niteliksel üstünlüklerden yoksun , niceliksel gelişme ya da niteliksiz boyut ve kapasite artışı olarak tanımlanmaktadır.

    YanıtlaSil
  17. NECATİ YÜKSEL8 Aralık 2013 22:40

    İthal ikameci sanayileşme stratejisinde en belirgin koşul, iç pazarın belli bir büyüklüğe ulaşmasıdır.Üretim dışa satılamayacağından yerli üretim iç pazarda karlı bir şekilde üretilmektedir.Bunu sağlayabilmek için de öncelikle iç piyasada alım gücünün yüksek tutulması , iç pazarın dış dünya ile rekabetten korunması ve sanayi yarımlarını özendirmek zorunludur.

    YanıtlaSil
  18. Orçun ŞİMŞEK9 Aralık 2013 01:27

    1980 DÖNEMİNDE TÜRK SANAYİ SEKTÖRÜNÜN TEMEL ÖZELLİKLERİ

    Ölçek ekonomilerinden yararlanamayan küçük ölçekli üretim birimleri kurulmuştur.
    Rekabet koşullarından uzak,uzmanlaşmamış üretim yapısı oluşmuştur.
    Rekabet eksikliğinin yanı sıra,geri teknoloji kullanımı neticesinde kalitesiz üretim yapılmıştır.
    İthal ikameci uygulamaların uzantıssı ve iç pazarın yetersizliği nedeniyle tekelci-oligopolcü pazar yapısı oluşmuştur.
    Yerleşim yeri seçimi nedeniyle alt yapı yetersizlikleri ortaya çıkmaktadır

    YanıtlaSil
  19. TÜRKİYE DE TOPRAK İŞLEME SİSTEMİ 4 KATEGORİDE SINIFLANDIRILIR BUNLAR ;
    1-)Ağırlıklı olarak güneydoğuda modernizasyondan yoksun eski feodal toprak sahipliği
    2-)Batı-kuzaybatıda kendi işinde çalışmayan modern işletme tipi
    3-)İç Anadoluda ve Çukurovada görülen küçük çiftçilerin sattığı toprakların yoğunlaşmasıyla büyük toprak sahipliğine doğru bir eğilim gösteren küçük ve orta toprak sahipliği
    4-)Kırsal işgücü deposunu oluşturan küçük ve yoksul köyler.

    YanıtlaSil
  20. Özlem Sağlık9 Aralık 2013 14:12

    1958 İSTİKRAR TEDBİRLERİ
    DP iktidarı 4 Ağustos 1958 tarihinde artan ekonomik sıkıntılar ve borç baskılarını aşabilmek için istikrar programı uygulama kararı almıştır.Hükümet, borç erteleme ve yeni kredi talepleriyle başvuruda bulunduğu uluslararası kuruluşlardan, ciddi bir istikrar programı uygulanması ve Türk Lirasının devalüe edilmesi gibi önlemler alınmadığı takdirde hiçbir destek göremeyeceği cevabını alınca istikrar programını hazırlamak zorunda kalmıştır.

    YanıtlaSil
  21. 1950-1960 Arası Ulaştırma Sektörü
    Bu dönemlerde ulaştırma sektöründe sağlanan gelişme her sektörde eşit ağırlıkta olmamış tam aksine bu dönemde karayollarına ağırlık verilmiş deniz ve hava yollarında da yeni yatırımlar yapılmıştır.Bu dönemde demiryolu çalışmaları hiç yapılmamıştır.Bu alandaki en önemli adım karayollarında gerçekleşmiştir.Dönem başında 47 bin km olan toplam yol uzunluğu 1960 yılında 61 bin 500 km.ye ulaşmıştır.

    YanıtlaSil
  22. Abdullah ÖZDEMİR16 Aralık 2013 02:17

    Gümrük vergisi, bir ülkeye giren ithal mallardan veya bir ülkeden çıkan ihraç mallardan alınan vergilerdir. Gümrük vergileri, genellikle ithal mallara uygulanırlar ve değer (ad valorem) ya da fiziksel miktar üzerinden alınırlar. Yerli sanayiyi korumak için alınanlar ve devlete gelir sağlamak için alınanlar şeklinde ikiye ayrılırlar.

    YanıtlaSil
  23. İbrahim Turan16 Aralık 2013 13:56

    I. 1982 ANAYASASINDAN ÖNCE YAPILANLAR
    A)12 Eylül 1980 Askeri Müdahalesi
    1980 -1983 dönemi demokrasi tarihimizin duraklama yıllarıdır. İşte bu duraklama yılları bilinen adıyla 12 Eylül ihtilalı TSK’ nın askeri müdahalesi ile başlamıştır.
     Anarşi, terör, bölücülük faaliyetleri
     Ekonomik bakımdan kötüye gidişler
     Siyasi çekişmeler
     Yasama organının karar alamaz hale gelmesi (Örneğim; Cumhurbaşkanlığı seçiminin altı ay sürmesi )
     Kuvvetler çatışması
    Yukarıda sayılan temel başlıklar nedeniyle Türk Silahlı Kuvvetleri 4 Ocak 1961 gün ve 211 sayılı TSK İç Hizmetler Kanunun: Türk vatanı, İstiklal ve Cumhuriyetini korumak (m.2) ve Türk yurdunu ve Anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyetini kollamak ve korumak (m.35) maddelerine dayanarak ülke yönetimine el koymuştur.
    TSK ülke yönetimini 27 Mayıs 1961’de ki gibi belli bir grup subayın başlatmış olduğu bir müdahalenin yerine emir ve komuta zinciri içinde gerçekleştirmiştir.
    Askeri darbe yapılmasıyla akla ilk gelen soru askeri darbenin kime veya hangi harekete karşı olduğuydu. Beklenenin aksine darbe genel olarak tüm ülkeyi kapsayan bir hareket olmuştur. Dönemin Devlet Başkanı Kenan Evren darbeden yıllar sonra şu sözleri söylemiştir: Bir sağcıyı astık, bir solcuyu sonra buraya yaptınız şuraya yaptınız demesinler. Evren bu açıklama ile darbeyi meşrulaştırma çalışmalarına başlamıştır.
    Darbeden sonra her türlü direnişe karşı anında en sert şekilde kırılarak cezalandırılacağını söyleyen Evren, bu müdahaleye karşı beklenilmesine rağmen hiçbir müdahale olmamıştır.
    Darbenin meşrulaştırılması için atama yoluyla Danışma Meclisi ve Milli Güvenlik Konseyi kurulmuş yani kısacası ülkede Anayasa rafa kaldırarak kendi Anayasalarını yazmaya başlamışlardır.
    B)Kurucu Meclis
    Kurucu meclis MGK’ nın 29 Haziran 1981 yılında çıkarmış olduğu “Kurucu Meclis Hakkında Kanun“ ile birlikte oluşturulmuştur. Ve bu kanun başlangıcında şu ana ilkeleri göz önüne alarak oluşturulmuştur:
    a) T.C. varlığı ve bağımsızlığı
    b) Ülkenin, milletin bütünlüğü ve bölünmezliği
    c) Toplumun huzuru
    d) Milli dayanışma ve sosyal adalet anlayışı içinde herkesin temel haklardan ve insan haklarında eşitlik ilkesine göre yararlanması
    e) Hukukun üstünlüğünü sağlayacak demokratik laik hukuk devletinin kurulması için Anayasa, Siyasi Partiler Kanunu ve Seçim Kanunu yapmak
    gibi bir takım amaçlar doğrultusunda TBMM göreve başlayıncaya kadar Kurucu Meclis kurulmuştur.
    Kurucu Meclis, MGK ve Danışma Meclisi tarafından oluşmaktadır. Bu meclis 1980 öncesi görevde olan TBMM, Millet Meclisine ve Cumhuriyet Senatosunun görevlerini yerine getirir ve yetkileri kullanmak için oluşturulmuştur.
    Kurucu Meclis kanunları yapma aşamasında teklif hakkını MGK üyelerine Bakanlar Kurulu ile Danışma Meclisi üyelerine verir.
    Kurucu Meclis ve üyeleri aleyhine işlenen suçlarda ise TCK’ nın TBMM aleyhine işlenen suçlarla aynı şartlar altında yargılanır. Aynı şekilde bu üyelere karşı işlenen suçlarda da TBMM üyeleri hakkında ki kanun kullanılır.
    Kurucu Meclis iki ana başlık altında daha ayrıntılı incelemek gerekir. Bunlardan biri MGK’dır. MGK kendi isteği ile bu Kurucu Meclisin oluşturulmasını istemiştir. Zaten askeri yönetim başa gelirken bu aşamaları gerçekleştireceğini kamuoyuna açıklamıştır. Diğer bir başlık ise Danışma Meclisidir. Bu kurumun oluşturulmasının amacı ise demokratik açıdan daha sağlam adımlar atılması için oluşturulmuştur.

    YanıtlaSil