22 Eylül 2013 Pazar

SİGORTA ÇEŞİTLERİ

Sigorta ani ve beklenmedik risklere karşı, önceden ödenen prim karşılığında olası riskin sigorta şirketine transferini kapsayan iki taraflı sözleşmeye sigorta denir.

Hayat ve Hayat Dışı Sigortalar olmak üzere iki ana gruba ayrılmaktadır. Hayat Dışı Sigortalar başlıca aşağıda belirtilen branşlarda hizmet verir;
Yangın Sigortaları: Bireyin sahip olduğu konut, iş yeri ve muhteviyatı için düzenlenen ve Doğal Afetleri de içeren poliçelerdir.

Oto Kaza Sigortaları: Karayolunda kullanılabilen motorlu motorsuz taşıtların uğrayacağı maddi zararları karşılar

Oto Sorumluluk Sigortaları: Motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı işletene düşen hukuki sorumlulukları tazmin eder.

Sorumluluk Sigortaları: Özel/Tüzel Kişilerin 3. Şahıslara, kendileri ile bir sözleşme akdi bulunan kimselere vereceği maddi veya bedeni zararlardan dolayı oluşacak hukuki sorumluluklarını karşılayan sigorta ürünleridir.

Mühendislik Sigortaları: İnşaat ve Montaj işlerinde meydana gelecek maddi zararları ve de Makine/Elektronik ekipmanlarda yaşanacak arıza, bozulma hasarlarını temin eder.

Ferdi Kaza Sigortaları: Ani ve harici bir olayın etkisi ile sigortalının iradesi dışında vefatı veya sakat kalması hallerini temin eder.

42 yorum:

  1. Türkiye’ de 19.yy’ ın ikinci yarısından önce sigortacılıktan söz etmek pek mümkün değildir. Bazı Anadolu köylerinde bu tarihten önce gereksinme halinde yardım sağlamak, halkın uğrayacağı zararı karşılamak amacıyla sendikalar kurulduğu, esnaf kuruluşlarının ölüm ve hastalık durumlarında üyelerine yardım amacıyla örgütlendikleri bilinmekteyse de bunlar gerçek anlamda sigorta olmayıp, güvenlik, yardımlaşma, sosyal dayanışma düşüncesi ile oluşturulmuş kuruluşlardı. Bunlar da birkaç köye özgü kalmış, Anadolu’ ya yayılarak bir gelişme gösterememişlerdi.

    YanıtlaSil
  2. 1872 yılında İngiliz sigorta şirketleri, açtıkları temsilciliklerle Türkiye’ de ilk sigortacılık faaliyetlerini başlattılar. İngilizler’ den sonra Fransızlar da Türkiye’ ye ilgi gösterdiler ve 1878 yılında ilk Fransız şirketi faaliyetlerine başladı. Bundan sonra Alman, İtalyan, İsviçre gibi yabancı ülkelerin sigorta şirketlerinin çalışmaları ile sigortacılık genişlemeye başladı. Bu şirketler duyulan gereksinimi karşılamakla beraber, o tarihlerde sigorta şirketlerinin kuruluşunu ve sigorta faaliyetini düzenleyen devlet denetimini öngören kanunların, hatta bu konuya değinen bir hükmün dahi bulunmayışı nedeniyle tamamen denetimsiz bir biçimde çalışıyorlar, diledikleri gibi hareket edip, merkezlerinden aldıkları talimatlarla işlem yapıyorlardı. Poliçelerini İngilizce veya Fransızca düzenliyorlar, anlaşmazlık durumunda da dava mercii olarak Londra mahkemelerini veya ilgili şirket merkezinin bulunduğu yerel mahkemeleri gösteriyorlardı. Diledikleri zaman sigorta poliçelerini iptal ediyorlardı.

    Böylece hukuki mevzuat ve denetimden yoksun, tamamen yabancılara özgü bir çalışma alanında ilk yıllar sigorta şirketleri adlarını duyurmak, sigorta düşüncesinin yayılmasını sağlayarak portföylerini genişletmek amacıyla vaatlerini yerine getirip, hasar ödemede dürüst davrandılar. Ancak zaman geçtikçe, sigortacıların istedikleri gibi çalışmaları ve Kapitülasyonlar’ın kendilerine sağladığı geniş olanakları kullanabilmeleri, bu şirketlere Türkiye’ de kolaylıkla çok para kazanabileceği izlenimini verdi. Bu durum, kısa zamanda çok fazla sigorta şirketinin çalışmasına, sigorta ahlakının bozulmasına, haksız rekabet ve ekspertiz suistimallerine yol açtı. Dürüst tüccarlar bundan olumsuz yönde etkilenmelerine rağmen hiçbir denetim olmayışı yüzünden sigorta şirketleri uzun süre en normal yangın hasarlarını bile ödemekten kaçınıp, sigortalıların hak ve hukukunu hiçe sayan bir biçimde davranmayı sürdürdüler.

    YanıtlaSil
  3. Sigorta Nedir?
    Sigorta ; Kişilerin bazı şartlar altında karşılaşacakları, zarara ve gelir kaybına yol açan olayların ekonomik sonuçlarından kendilerini korumak için belli bir prim karşılığında risklerini devrettiği anlaşmadır.

    Sigorta Süresi Nedir?
    Poliçenin yürürlükte kalacağı süredir. Birikimli yaşam poliçelerinin bazılarında sigorta süresi sabit olmayıp maksimum ve minimum süreler vardır. Bazılarında ise sigortalı ile sözleşme hazırlanırken belirlenen sigorta süresi mevcuttur.

    Sigortacı Nedir?
    Sigorta ettiren tarafından ödenen prim karşılığında, sigortalıya ya da tazminattan yararlanacağı belirtilmiş kişiye, rizikonun gerçekleşmesi halinde tazminat ödemeyi üstlenen kurumdur.(rizikon:Zarara uğrama tehlikesi, risk )
    Sigortacılık Tarihçesi

    İlk sigortayı 5-6 bin yıl kadar önce Babilli tüccarların kullandığı sanılmaktadır. Bu sistemde tüccara yükün ve taşıyan aracın değerinin yüzde 25'ine yakın bir faizle borç verilirdi. Eğer bir kaza sonucu mallar zarar görürse tüccar borcu ödemezdi. Bu sistemdeki yüksek faiz, bir anlamda tüccarın sigorta karşılığı olarak yaptığı ödemeydi. Akdeniz'de gemicilik yapan Fenikeliler bu sigorta uygulamasını deniz ticaretine aktardı. Korsanlık ya da bir kaza sonucu yolculuk başarısızlığa uğrarsa, yol giderlerini karşıla- mak için alınan borç ödenmezdi. Geminin kendisi için de sigorta yapılıyordu. Fenikeli-ler'in bu konuda hazırlamış oldukları belgeler en eski sigorta kayıtlarını oluşturmaktadır.
    İlk deniz sigortası 23 ekim 1347 yılında italyanlar tarafından venedik şehrinde kurulmuştur..
    ilk hayat sigortası 18 haziran 1583 yılında ingilterede kurulmuştur .osmanlıda 1839 tanzimatın ilanıyla sigortacılık işlemleri başlamıştır .

    SİGORTADA GENEL MANTIK RİSK'TİR ..

    YanıtlaSil
  4. ıbrahim çelik27 Eylül 2013 00:26

    Modern sigortaçılıgın doğuşuna,deniz,kara sigortaçılıg ın yangın,kaza sigortaçılıgına tren kazaları ile ilişkin bireysel kazalar öncülük ederken sanayinin gelismesiyle yaşanan büyük teknik hasarlar,muhendislik sigaralarinin gelişmesine yol açmıştır.

    YanıtlaSil
  5. Sigorta toplumsal bir dayanışma sistemidir. Sigorta sistemi dahiline giren kişilerin risklerini ortak bir havuzda birleştirmesi ve risk oluştuğunda bu havuzdan zararlarının karşılanması üzerine kurulmuş bu sistemde katılımcı ne kadar fazla olursa, risk daha fazla kişi ile paylaşıldığından zarar da doğal olarak azalır. Yani sigorta sistemine dahil olan herkes, aslında birbirinin zararını öder. Böylece kimse tek seferde büyük meblağlar ödemek zorunda kalmaz.Daha teknik şekilde tanımlayacak olursak; sigorta aynı türden riskle karşı karşıya olan kişilerin belirli bir miktar para ödeyerek oluşturdukları prim havuzudur. O riskin gerçekleşmesi sonucu zarara uğrayanlarının zararı bu ortak havuzdan karşılanır. Parayla ölçülebilen her türlü risk sigortalanabilir. Bu ortak havuzun yönetimini de sigorta şirketleri yapmaktadır

    YanıtlaSil
  6. Sigorta nedir ?
    Sigorta ; Kişilerin bazı şartlar altında karşılaşacakları, zarara ve gelir kaybına yol açan olayların ekonomik sonuçlarından kendilerini korumak için belli bir prim karşılığında risklerini devrettiği anlaşmadır.

    YanıtlaSil
  7. FATMA KARDEMİR27 Eylül 2013 03:19

    Sigortanın tarihçesi :Sigorta risklerden ortaya cıkmıştır. İlk Deniz Sigortası İtalyanlar tarafından Venedik sehrinde 23 ekim 1347 tarihinde cıkmış olup adı da Deniz Policesidir. İlk hayat sigortası ise 18 Haziranda 1583 tarihinde ortaya çıkmıştır. Tanzimantın ilanı ile sigortacılık işlemleri yapılmaya başlandı. Bu sigorta işide bir yangın sonucunda ortaya cıkmıştır. Sigortada asıl amaç paradan para kazanmaktır.

    YanıtlaSil
  8. Sigortanın tanımı
    Aynı rizikonun tehdidi altında bulunan kişiler ancak bir organizasyon aracılığıyla bir araya getirilebilir bu organizasyon SİGORTA dır. Sigorta en basit anlamda ileride meydana gelme olasılığı bulunan tehlikeden doğacak zararın giderilmesinin önceden yapılan ödemeler karşılığında güvence altına alınmasıdır

    Sigorta her şeyden önce hukuksal bir kurumdur olası zararların karşılanması amacı ile taraflar arasında yapılan özel bir sözleşmedir.

    YanıtlaSil
  9. metin yıldız27 Eylül 2013 03:32

    Dünyada sigortacılığa benzer ilk uygulamalara günümüzden yaklaşık 4000 yıl önce Babiller’ de rastlanmaktadır. Zamanın ticaret merkezi durumundaki Babil’ de, kervan tüccarlarına borç veren sermayedarlar, kervanların soyulması veya fidye ödeme durumuyla karşılaşmaları halinde tüccarların borçlarını silmekte, buna karşılık borcu tüccarlardan geri aldıkları zaman, taşıdıkları riskin karşılığı olarak ana borç miktarı üzerinden bir miktar para almaktaydılar. Bu olay daha sonra Kral Hammurabi tarafından yasallaştırıldı. Hammurabi Kanunlarının en büyük özelliği haydutların saldırısına uğrayan kervanların zararlarının bütün diğer kervanlar arasında paylaşılmasını öngörmeseydi. Bu, tehlike paylaşmasının kara taşımacılığındaki ilk örneğidir.

    YanıtlaSil


  10. Türkiye’de Sigortacılık

    Sigortacılığın Türkiye’deki gelişimi, toplumsal – ekonomik yapı ve siyasal gelişmelerle sıkı bir ilişki içinde olmuştur. Osmanlı döneminde dini nedenlerle uzun yıllar sigortadan uzak durulmuş ve sigortacılık ancak 1839’daki Tanzimat Fermanı'ndan sonra gelişme gösterebilmiştir.
    1870 yılında Beyoğlu’nda çıkan ve 3000 dolayında ev ve işyerinin yanmasına, çok sayıda insanın ölmesine yol açan yangın, İstanbul halkının dikkatini sigortanın gerek ve yararına çekmiştir. 1871’de Sultan Abdülaziz’in emriyle itfaiye örgütünün oluşturulmasını, 1872 yılında Sun, Northern ve North British adlı İngiliz sigorta şirketlerinin İstanbul’da faaliyete geçmesi izlemiştir.Türkiye’ye ilk Fransız şirketi olarak 1878’de La Fonciére gelmiştir. Bu şirketleri, diğer ülkelere ait acenteliklerinin açılması izlemiştir.
    Yabancı sigortacıların Türkiye’ye gelişi 1890’dan sonra da devam etmiş ve 1891’de Ünyon Sigorta Kumpanyası kurulmuştur.
    Sigortacılığın ülke içindeki ilk olumlu aşaması, sigortacıların kendi aldıkları kurallar ile hükümetçe konulan kurallara uymalarından sonra kaydedilmiştir. Bu çerçevede 1900 yılında İstanbul’da Yangın Sigorta Şirketleri Sendikası oluşturulmuştur
    1914 yılında, yabancı sigorta şirketleri için tescil ve teminat gösterme koşulu getiren bir yasa çıkartılmıştır. 1918’de siyasal faktörlerin de etkisiyle Türk kanunlarına göre İttihadı Milli Osmanlı Sigorta Şirketi kurulmuştur. Osmanlı döneminde kurulan son kayda değer sigorta şirketi 1923’te oluşturulan Şark Sigorta’dır.
    Cumhuriyetin ilanıyla birlikte her alanda başlatılan ilerleme ve kalkınma hareketlerinden sigortacılık da yararlanmış ve 1925 yılında Türkiye İş Bankası tarafından Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi kurulmuştur. 1927’de 1149 ve 1173 sayılı, Sigorta Şirketlerinin Teftiş ve Murakabesi hakkındaki yasalar çıkartılarak sigortacılık yasal düzenlemeye kavuşturulmuştur.
    Yine aynı dönemde sigorta faaliyetleri üzerinde düzenleyici rolü oynamak ve tamamıyla yurt dışına çıkan reasürans primlerinin teknik olanaklar elverdiğince ülkede kalmasını sağlamak amacıyla 1160 sayılı Mükerrer Sigorta hakkındaki kanun yürürlüğe girmiştir. 1929 yılında Milli Reasürans T.A.Ş.’nin kurulmasıyla Türkiye sigortacılığında yeni bir dönem başlamıştır. Haksız rekabet ortadan kalkmış, tazminat işlemlerindeki düzensizlik ve yolsuzluklar denetim altına alınmıştır.
    1935 yılında Güven Sigorta, 1936’da Ankara Sigorta kurulmuştur. 1938’da çıkan ve 1149 sayılı yasayı değiştiren 3392 sayılı yasa, hayat dalında çalışan şirketlerin maddi karşılıklarının ülke içinde kalmasını ve ulusal amaçlara uygun kullanılmasını öngörmüş ve sigorta şirketlerinin işlemlerini daha sıkı bir denetim altına almayı sağlamıştır.
    1953 yılında motorlu kara taşıt araçlarına Mecburi Mali Sorumluluk Sigortası uygulamasının başlatılması ile 1925 yılında oluşturulan Sigortacılar Daire-i Merkeziyesi’nin yerine Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği’nin kurulması diğer kayda değer gelişmedir.
    30 Aralık 1959 tarih ve 7397 sayılı Sigorta Şirketlerinin Murakabesi hakkındaki yasa ile değiştirilerek Sigorta Murakabe Kanunu adını almıştır.
    1990 yılında kaza sigortaları, yangın ve nakliyat sigortaları dallarında serbest tarife düzenine geçilmiştir. Öte yandan, sigorta sektörünün düzenlenmesine ilişkin yetki, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’ndan Başbakanlık Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığına devredilmiştir.

    YanıtlaSil


  11. Türkiye’de Sigortacılık

    Sigortacılığın Türkiye’deki gelişimi, toplumsal – ekonomik yapı ve siyasal gelişmelerle sıkı bir ilişki içinde olmuştur. Osmanlı döneminde dini nedenlerle uzun yıllar sigortadan uzak durulmuş ve sigortacılık ancak 1839’daki Tanzimat Fermanı'ndan sonra gelişme gösterebilmiştir.
    1870 yılında Beyoğlu’nda çıkan ve 3000 dolayında ev ve işyerinin yanmasına, çok sayıda insanın ölmesine yol açan yangın, İstanbul halkının dikkatini sigortanın gerek ve yararına çekmiştir. 1871’de Sultan Abdülaziz’in emriyle itfaiye örgütünün oluşturulmasını, 1872 yılında Sun, Northern ve North British adlı İngiliz sigorta şirketlerinin İstanbul’da faaliyete geçmesi izlemiştir.Türkiye’ye ilk Fransız şirketi olarak 1878’de La Fonciére gelmiştir. Bu şirketleri, diğer ülkelere ait acenteliklerinin açılması izlemiştir.
    Yabancı sigortacıların Türkiye’ye gelişi 1890’dan sonra da devam etmiş ve 1891’de Ünyon Sigorta Kumpanyası kurulmuştur.
    Sigortacılığın ülke içindeki ilk olumlu aşaması, sigortacıların kendi aldıkları kurallar ile hükümetçe konulan kurallara uymalarından sonra kaydedilmiştir. Bu çerçevede 1900 yılında İstanbul’da Yangın Sigorta Şirketleri Sendikası oluşturulmuştur
    1914 yılında, yabancı sigorta şirketleri için tescil ve teminat gösterme koşulu getiren bir yasa çıkartılmıştır. 1918’de siyasal faktörlerin de etkisiyle Türk kanunlarına göre İttihadı Milli Osmanlı Sigorta Şirketi kurulmuştur. Osmanlı döneminde kurulan son kayda değer sigorta şirketi 1923’te oluşturulan Şark Sigorta’dır.
    Cumhuriyetin ilanıyla birlikte her alanda başlatılan ilerleme ve kalkınma hareketlerinden sigortacılık da yararlanmış ve 1925 yılında Türkiye İş Bankası tarafından Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi kurulmuştur. 1927’de 1149 ve 1173 sayılı, Sigorta Şirketlerinin Teftiş ve Murakabesi hakkındaki yasalar çıkartılarak sigortacılık yasal düzenlemeye kavuşturulmuştur.
    Yine aynı dönemde sigorta faaliyetleri üzerinde düzenleyici rolü oynamak ve tamamıyla yurt dışına çıkan reasürans primlerinin teknik olanaklar elverdiğince ülkede kalmasını sağlamak amacıyla 1160 sayılı Mükerrer Sigorta hakkındaki kanun yürürlüğe girmiştir. 1929 yılında Milli Reasürans T.A.Ş.’nin kurulmasıyla Türkiye sigortacılığında yeni bir dönem başlamıştır. Haksız rekabet ortadan kalkmış, tazminat işlemlerindeki düzensizlik ve yolsuzluklar denetim altına alınmıştır.
    1935 yılında Güven Sigorta, 1936’da Ankara Sigorta kurulmuştur. 1938’da çıkan ve 1149 sayılı yasayı değiştiren 3392 sayılı yasa, hayat dalında çalışan şirketlerin maddi karşılıklarının ülke içinde kalmasını ve ulusal amaçlara uygun kullanılmasını öngörmüş ve sigorta şirketlerinin işlemlerini daha sıkı bir denetim altına almayı sağlamıştır.
    1953 yılında motorlu kara taşıt araçlarına Mecburi Mali Sorumluluk Sigortası uygulamasının başlatılması ile 1925 yılında oluşturulan Sigortacılar Daire-i Merkeziyesi’nin yerine Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği’nin kurulması diğer kayda değer gelişmedir.
    30 Aralık 1959 tarih ve 7397 sayılı Sigorta Şirketlerinin Murakabesi hakkındaki yasa ile değiştirilerek Sigorta Murakabe Kanunu adını almıştır.
    1990 yılında kaza sigortaları, yangın ve nakliyat sigortaları dallarında serbest tarife düzenine geçilmiştir. Öte yandan, sigorta sektörünün düzenlenmesine ilişkin yetki, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’ndan Başbakanlık Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığına devredilmiştir.

    YanıtlaSil
  12. Sigorta Nedir?
    Ani ve beklenmedik risklere karşı, önceden ödenen prim karşılığında olası riskin sigorta şirketine transferini kapsayan iki taraflı sözleşmeye sigorta denir.

    YanıtlaSil
  13. sigortacılığın varlık nedeni : her geçen gün teknolojinin ilerlemesiyle insan hayatının daha fazla tehlikeyle karşı karşıya kalması sonucu kendini güvene alma isteğidir...

    YanıtlaSil
  14. sigortacılığın varlık nedeni : her geçen gün teknolojinin ilerlemesiyle insan hayatının daha fazla tehlikeyle karşı karşıya kalması sonucu kendini güvene alma isteğidir...

    YanıtlaSil
  15. Sigorta Nedir?
    Sigorta ; Kişilerin bazı şartlar altında karşılaşacakları, zarara ve gelir kaybına yol açan olayların ekonomik sonuçlarından kendilerini korumak için belli bir prim karşılığında risklerini devrettiği anlaşmadır.

    Sigorta Süresi Nedir?
    Poliçenin yürürlükte kalacağı süredir. Birikimli yaşam poliçelerinin bazılarında sigorta süresi sabit olmayıp maksimum ve minimum süreler vardır. Bazılarında ise sigortalı ile sözleşme hazırlanırken belirlenen sigorta süresi mevcuttur.

    Sigortacı Nedir?
    Sigorta ettiren tarafından ödenen prim karşılığında, sigortalıya ya da tazminattan yararlanacağı belirtilmiş kişiye, rizikonun gerçekleşmesi halinde tazminat ödemeyi üstlenen kurumdur.

    Sigortalı Nedir?
    Yaşamı ya da sağlık giderleri sigortayla teminat altına alınan kişidir.

    Sigorta Ettiren Nedir?
    Sigortacı ile sigorta sözleşmesini yapan ve prim ödeme yükümlülüğü altına giren kişidir. Sigorta ettiren ile sigortalı aynı kişi olabilir.

    Poliçe Nedir?
    Sigorta poliçesi ; Sigortalanan mal veya cana ait belirleyici bilgileri, sigortanın baslangıç ve bitiş tarihlerini, ödenecek prim ve teminat tutarlarını vb. içeren sözleşmeye ait yazılı belgedir.

    Prim Nedir?
    Sigorta primi sigortalının ödediği ücrettir. Bu ücret sigorta riskinin karşılığı , idari giderler, komisyonlar, kar gibi unsurları içerir.

    YanıtlaSil
  16. Şafak Altıngün28 Eylül 2013 05:53

    Sigortanın İşlevleri;
    1-Sigortanın temel işlevi ani ve beklenmedik olayların zararlı sonuçlarını önceden alınacak önlemlerle olabildiğince azaltmak yada ortadan kaldırmak.2-Sermaye birikimini sağlamak(çeşitli yatırımlarda kullanmak için fon oluşturmak).3-Krediyi sağlaması.

    YanıtlaSil
  17. büşra ışık28 Eylül 2013 06:52

    Bankanın Tanımı: Banka, mevduat kabul eden, bu mevduatı en verimli şekilde çeşitli kredi işlemlerinde kullanmak amacını güden veya faaliyetlerinin esas konusu düzenli bir şekilde kredi almak ya da kredi vermek olan ekonomik bir kuruluştur. Diğer bir tanım olarak banka, para, kredi ve sermaye konularına giren her çeşit işlemleri yapan ve düzenleyen, özel veya kamusal kişilerle işletmelerin bu alandaki her türlü ihtiyaçlarını karşılama faaliyetlerinde bulunan bir ekonomik birimdir. En basit tanımını ise şöyle yapabliliriz: Bankalar faizle para alıp veren, kredi, iskonto, kambiyo işlemleri yapan, kasalarında para, değerli belge, eşya saklayan ve bunun dışındaki diğer ekonomik etkinliklerde bulunan kuruluşlardır.

    Banka kelimesi İtalyanca banca kelimesinden Türkçeye geçmiştir. Para bozma gişesi, para bozma yeri anlamına gelir. Bankacılığın gösterdiği tarihi gelişme, para kavramının gelişmesiyle yakından ilişkilidir. Bilinen en eski banka Mezopotamya’daki Kızıl Tapınak'tır. Hamurabi yasalarında banka işleminin nasıl yürütüleceği, borçların nasıl tahsil edileceği, komisyonların nasıl belirleneceği konusunda hükümler yer almaktaydı. Sonraki yüzyıllarda bankacılık zengin ailelerin de uğraşmaya başladığı bir konu hâline geldi.

    YanıtlaSil
  18. büşra ışık28 Eylül 2013 06:57

    Sigorta ; Kişilerin bazı şartlar altında karşılaşacakları, zarara ve gelir kaybına yol açan olayların ekonomik sonuçlarından kendilerini korumak için belli bir prim karşılığında risklerini devrettiği anlaşmadır.

    YanıtlaSil
  19. sultan küçük28 Eylül 2013 09:58

    Sigorta ferlerin hayatta bazı şartlar altında karşılaşacakları , zarar ve masraflara sebep olan olayların ekonomik sonuçlarından kendilerini korumak için önceden tedbir alma ihtiyaçlarından doğmuştur.
    Sigorta : Aynı ve benzer rizikolara maruz bulunan kişiler topluluğunda rizikonun gerçekleşmesi sonucunda ortaya çıkacak ihtiyacın belli bir para (prim) karşılığında giderilmesine yönelik bağımsız bir hukuki talep hakkına sahip olunmasıdır.
    Sigortanın yararları :
    1-Güvenlik sağlar
    2-Milli kaynakları korur ve güçlendirir,
    3-Kredi teminine kolaylık sağlar,
    4-Kapital birikimini sağlar,
    5-Tasarruf vasıtasıdır.
    Sigortacı : Muhtemel risklere karşı sigorta olmak isteyen kişi ve kuruluşlara teminat veren kuruluş şekli kanunlarla belirlenmiş şirketlerdir. Bu şirketler Anonim Şirket veya karşılıklı sigortalarda Kooperatif Şirket şeklinde kurulur.

    YanıtlaSil
  20. 'sigortacılığın varlık nedeni' de her geçen gün büyüklüğünün daha fazla farkına varılan bu tehlikelere karşı insanı kendisini güven içinde hissetme gereksiniminin karşılanmasıdır.

    YanıtlaSil
  21. Banka Nedir : Mevduat ya da başka biçimlerde birikim sahiplerinin topladıkları fonları kendi hesaplarına iskonto etme, ödünç verme ve öteki mali işlemlerde kullanmayı iş edinmiş finansman kuruluşu. Paranın genel değişim aracı olarak kullanılmaya başlanmasından önce, tüccar senetleri ve mal karşılığı kredi biçimlerine ilkel bankacılık işlemleri yapılmaya başlandıysa da bankacılık günümüzdeki yapısına ancak ticaret ve endüstrinin geliştiği çağlarda kavuştu.

    Bankacılık Tarihi : Çok eski çağlarda ticaretle uğraşılan her yerde bir ülke ya da kentin parasını bir başka ülke ya da kentin parasına çeviren, para alıp borç veren kimseler vardı. Ayrıca dinsel kurumların da bankacılık işlemleri yaptıkları bilinir. Eski Yunan’da halkın parasını emanet edebileceği en güvenilir yerler tapınaklar oldu. Halkın biriktirdiği değerleri bırakmasının yanı sıra tapınağa ve tanrılara sunulan armağanlar da buralarda büyük servetlerin birikmesine yol açtı. Bu birikim kredi sisteminin de kaynağını oluşturdu. Çeşitli biçimlerde tapınaklarda toplanan değerler, din adamlarına gelir sağlamak amacıyla borç verilmeye başlandı ve bankacılık sisteminin ilkel biçimleri ortaya çıktı. Mezopotamya’da M.Ö. 5. ve 6. yüzyıllarda arazi ipoteği ve kefalet karşılığı kredi işlemlerinin yapıldığı da bilinmektedir.

    YanıtlaSil
  22. Hatice BAHÇECİ28 Eylül 2013 12:01

    Sigorta Nedir?
    Sigorta ; Kişilerin bazı şartlar altında karşılaşacakları, zarara ve gelir kaybına yol açan olayların ekonomik sonuçlarından kendilerini korumak için belli bir prim karşılığında risklerini devrettiği anlaşmadır.

    Sigorta Süresi Nedir?
    Poliçenin yürürlükte kalacağı süredir. Birikimli yaşam poliçelerinin bazılarında sigorta süresi sabit olmayıp maksimum ve minimum süreler vardır. Bazılarında ise sigortalı ile sözleşme hazırlanırken belirlenen sigorta süresi mevcuttur.

    Sigortacı Nedir?
    Sigorta ettiren tarafından ödenen prim karşılığında, sigortalıya ya da tazminattan yararlanacağı belirtilmiş kişiye, rizikonun gerçekleşmesi halinde tazminat ödemeyi üstlenen kurumdur.

    YanıtlaSil
  23. Kadriye ARSLAN28 Eylül 2013 12:02

    Sigorta Nedir?
    Sigorta ; Kişilerin bazı şartlar altında karşılaşacakları, zarara ve gelir kaybına yol açan olayların ekonomik sonuçlarından kendilerini korumak için belli bir prim karşılığında risklerini devrettiği anlaşmadır.

    Sigorta Süresi Nedir?
    Poliçenin yürürlükte kalacağı süredir. Birikimli yaşam poliçelerinin bazılarında sigorta süresi sabit olmayıp maksimum ve minimum süreler vardır. Bazılarında ise sigortalı ile sözleşme hazırlanırken belirlenen sigorta süresi mevcuttur.

    Sigortacı Nedir?
    Sigorta ettiren tarafından ödenen prim karşılığında, sigortalıya ya da tazminattan yararlanacağı belirtilmiş kişiye, rizikonun gerçekleşmesi halinde tazminat ödemeyi üstlenen kurumdur.

    YanıtlaSil
  24. raziye tuğlu
    Sigortanın,Sigortacılığın Tarihçesi
    Babilliler’in MÖ 1800 yıllarında geliştirdiği Hammurabi Kanunları, sigortanın bilinen ilk hukuki şeklini içeriyordu.
    Buna göre, bir kervana haydutların saldırması halinde, zarar kervan sahipleri arasında bölüşülür.
    Antik Yunan ve Roma medeniyetlerinde bir tür nakliyat sigortası vardı.
    Gemi sahipleri, ticaret seferine çıkacakları zaman sermaye olarak deniz ödüncü denilen bir borç alırlardı. Eğer gemi sağ salim geri dönerse, gemi sahibi deniz ödüncünü misliyle geri öderdi. Ancak gemi yolda batarsa, deniz ödüncü gemi sahibinde kalırdı.
    14. yy’da, Cenevizliler tarihte sigortaya özgü (diğer ticari konuları içermeyen) ilk sözleşmeleri yaptılar.
    15. yy’da İspanya’da sigorta hukukuna ilişkin ayrıntılı düzenlemeler yapıldı. 1435 ve 1436 yıllarında kabul edilen iki kararname ile nakliyat sigortalarına dair kurallar kondu.
    17. yy’dan itibaren İngiltere’de ilk sigorta şirketleri kurulmaya başladı. O zamana dek sigorta işi tüccarlar tarafından yapılıyordu. Ancak 1666′da 13.200 ev ve 87 kiliseyi yok eden Büyük Londra Yangını sonrasında öyle büyük zararlar oluştu ki, sadece yangın sigortası üzerine uzmanlaşan sigorta şirketleri kuruldu. Önemli bir ticaret merkezi olan Londra, bu yüzyıldan itibaren dünya sigortacılığının önde gelen şehri haline geldi.

    YanıtlaSil
  25. Sigortanın,Sigortacılığın Tarihçesi
    Babilliler’in MÖ 1800 yıllarında geliştirdiği Hammurabi Kanunları, sigortanın bilinen ilk hukuki şeklini içeriyordu.
    Buna göre, bir kervana haydutların saldırması halinde, zarar kervan sahipleri arasında bölüşülür.
    Antik Yunan ve Roma medeniyetlerinde bir tür nakliyat sigortası vardı.
    Gemi sahipleri, ticaret seferine çıkacakları zaman sermaye olarak deniz ödüncü denilen bir borç alırlardı. Eğer gemi sağ salim geri dönerse, gemi sahibi deniz ödüncünü misliyle geri öderdi. Ancak gemi yolda batarsa, deniz ödüncü gemi sahibinde kalırdı.
    14. yy’da, Cenevizliler tarihte sigortaya özgü (diğer ticari konuları içermeyen) ilk sözleşmeleri yaptılar.
    15. yy’da İspanya’da sigorta hukukuna ilişkin ayrıntılı düzenlemeler yapıldı. 1435 ve 1436 yıllarında kabul edilen iki kararname ile nakliyat sigortalarına dair kurallar kondu.
    17. yy’dan itibaren İngiltere’de ilk sigorta şirketleri kurulmaya başladı. O zamana dek sigorta işi tüccarlar tarafından yapılıyordu. Ancak 1666′da 13.200 ev ve 87 kiliseyi yok eden Büyük Londra Yangını sonrasında öyle büyük zararlar oluştu ki, sadece yangın sigortası üzerine uzmanlaşan sigorta şirketleri kuruldu. Önemli bir ticaret merkezi olan Londra, bu yüzyıldan

    YanıtlaSil
  26. Sigortacılık Kavramları

    Sigorta ferlerin hayatta bazı şartlar altında karşılaşacakları , zarar ve masraflara sebep olan olayların ekonomik sonuçlarından kendilerini korumak için önceden tedbir alma ihtiyaçlarından doğmuştur.
    Sigorta : Aynı ve benzer rizikolara maruz bulunan kişiler topluluğunda rizikonun gerçekleşmesi sonucunda ortaya çıkacak ihtiyacın belli bir para (prim) karşılığında giderilmesine yönelik bağımsız bir hukuki talep hakkına sahip olunmasıdır.
    Sigortanın yararları :
    1-Güvenlik sağlar
    2-Milli kaynakları korur ve güçlendirir,
    3-Kredi teminine kolaylık sağlar,
    4-Kapital birikimini sağlar,
    5-Tasarruf vasıtasıdır.
    Sigortacı : Muhtemel risklere karşı sigorta olmak isteyen kişi ve kuruluşlara teminat veren kuruluş şekli kanunlarla belirlenmiş şirketlerdir. Bu şirketler Anonim Şirket veya karşılıklı sigortalarda Kooperatif Şirket şeklinde kurulur.
    Poliçe : sigortacı ile sigortalı arasında sigorta sözleşmesinin yapılmış olduğunu ve sözleşmenin şartlarının gösteren belgedir.
    Sigortanın Temel Prensipleri
    1-Sigortalanabilir Menfaat : Sigorta ancak sigortalanabilir bir menfaatin mevcudiyeti halinde çıkar.
    2-Azami Hüsnüniyet : Tarafların hileli şekilde değil de iyi niyetle hareket etmeleridir.
    3-Tazminat Kaidesi : Can sigortaları hariç bütün mal ve mesuliyet sigortaları tazminat esaslı mukavelelerdir.
    4-Sigortacının Kanuni Halefiyeti : Sigortacı , sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren kimse yerine geçer. Sigorta ettiren kimsenin gerçekleşen zarardan dolayı üçüncü şahıslara karşı dava hakkı varsa , bu hak tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder.
    5-Yakın Sebep : Sigortalının , sigortacısından tazminat talebinde bulunabilmesi için meydana gelen hasarın poliçede teminat altına alınan tehlikeden ileri gelmiş olması gerekmektedir.

    YanıtlaSil
  27. Sigortacı Nedir?
    Sigorta ettiren tarafından ödenen prim karşılığında, sigortalıya ya da tazminattan yararlanacağı belirtilmiş kişiye, rizikonun gerçekleşmesi halinde tazminat ödemeyi üstlenen kurumdur.

    YanıtlaSil
  28. Sigortanın,Sigortacılığın Tarihçesi
    Babilliler’in MÖ 1800 yıllarında geliştirdiği Hammurabi Kanunları, sigortanın bilinen ilk hukuki şeklini içeriyordu.
    Buna göre, bir kervana haydutların saldırması halinde, zarar kervan sahipleri arasında bölüşülür.
    Antik Yunan ve Roma medeniyetlerinde bir tür nakliyat sigortası vardı.
    Gemi sahipleri, ticaret seferine çıkacakları zaman sermaye olarak deniz ödüncü denilen bir borç alırlardı. Eğer gemi sağ salim geri dönerse, gemi sahibi deniz ödüncünü misliyle geri öderdi. Ancak gemi yolda batarsa, deniz ödüncü gemi sahibinde kalırdı.
    14. yy’da, Cenevizliler tarihte sigortaya özgü (diğer ticari konuları içermeyen) ilk sözleşmeleri yaptılar.
    15. yy’da İspanya’da sigorta hukukuna ilişkin ayrıntılı düzenlemeler yapıldı. 1435 ve 1436 yıllarında kabul edilen iki kararname ile nakliyat sigortalarına dair kurallar kondu.
    17. yy’dan itibaren İngiltere’de ilk sigorta şirketleri kurulmaya başladı. O zamana dek sigorta işi tüccarlar tarafından yapılıyordu. Ancak 1666′da 13.200 ev ve 87 kiliseyi yok eden Büyük Londra Yangını sonrasında öyle büyük zararlar oluştu ki, sadece yangın sigortası üzerine uzmanlaşan sigorta şirketleri kuruldu.

    YanıtlaSil
  29. Melike YILDIRIM29 Eylül 2013 05:59

    Kasko sigortası nedir ; Kaskonun yasalar çerçevesindeki tanımını anlamak biraz güç. Sigorta ile sigortacı, sigortalının, karayolunda kullanılabilen motorlu, motorsuz (taşıtlar), römork veya karavanlar ile iş makinelerinden ve lastik tekerlekli traktörlerden doğan menfaatinin doğabilecek zararlar dolayısıyla ihlali sonucu uğrayacağı maddi zararları temin eder. Kısacası araç sahibinin karayolunda aracına gelebilecek zararlardan dolayı aracını bir sigorta şirketi ile güvence altına almasıdır. Araca gelebilecek zararlar denildiğinde ise akla ilk olarak trafik kazaları, hırsızlık ve kötü niyetli hareketler gelir.

    YanıtlaSil
  30. Sigortacılık sektörü oluşabilecek riskleri paylaşıp kayıpları telafi etmek temeline dayanmaktadır. Büyük emeklerle sahip olduğumuz varlıkların elimizden gitmesi ya da karşılayamayacağımız boyutlarda zarara uğraması ihtimaliyle yaşamak huzursuzluk verici bir durumdur. Önceden tahmin edemediğimiz başımıza gelebilecek risklerden ihtiyacımız olan sigortaları önceden temin ederek önlem almamız mümkün.

    Ülkemizde kaza, yangın, hırsızlık, deprem, sel ve su baskını, gibi kötü olaylarla her gün sıkça karşılaşma ihtimalimiz var. Bunların sebep olduğu hasarlar karşılayamacağımız kayıplara sebep olabilir. Yıllarca çalışıp uğraşarak sahip olduklarımızı ya da sağlığımızı korumak için kendi kendimize aldığımız önlemler bir yerde yetersiz kalacaktır. İşte bu noktada sigorta kavramı hayatımızın ve geleceğimizin güvencesi olarak devreye giriyor.

    YanıtlaSil
  31. Sigorta, belirli bir prim karşılığında bir kimsenin para ile ölçülebilir yasa ile korumaya değer bir, sigortalanabilir menfaatine zarar veren bir rizikonun gerçekleşmesi halinde bu zararı karşılayacak tutarda sigortalının tazminata hak kazanmasını sağlayan çift taraflı bir sözleşmedir. Sigorta sözleşmesinin hukuki geçerlilik kazanabilmesi için tarafların teminat altına alınmak istenen riziko, sigorta konusu, sigorta bedeli, sigorta süresi, sigorta şartları ve prim gibi esaslı unsurların üzerinde mutabık kalmaları gerekmektedir. Sigorta hiçbir zaman bir kazanç kaynağı olmamakla birlikte sigortalının refahını hasardan bir gün öncesine getirme fonksiyonu ile hem ülke ekonomisinde hem de bireyler açısından büyük önem taşımaktadır. Sigorta temel prensipleri olan ve her türlü teminat için uyulması ve uygulanması zorunlu prensipleri olan bir akittir.

    YanıtlaSil
  32. nihal yüksekdağ29 Eylül 2013 13:38

    Sigorta Nedir?
    Sigorta ; Kişilerin bazı şartlar altında karşılaşacakları, zarara ve gelir kaybına yol açan olayların ekonomik sonuçlarından kendilerini korumak için belli bir prim karşılığında risklerini devrettiği anlaşmadır.
    Sigorta Süresi Nedir?
    Poliçenin yürürlükte kalacağı süredir. Birikimli yaşam poliçelerinin bazılarında sigorta süresi sabit olmayıp maksimum ve minimum süreler vardır. Bazılarında ise sigortalı ile sözleşme hazırlanırken belirlenen sigorta süreci mevcuttur.
    Sigortacı Nedir?
    Sigorta ettiren tarafından ödenen prim karşılığında, sigortalıya ya da tazminattan yararlanacağı belirtilmiş kişiye, rizikonun gerçekleşmesi halinde tazminat ödemeyi üstlenen kurumdur.

    YanıtlaSil
  33. Sigorta toplumsal bir dayanışma sistemidir. Sigorta sistemi dahiline giren kişilerin risklerini ortak bir havuzda birleştirmesi ve risk oluştuğunda bu havuzdan zararlarının karşılanması üzerine kurulmuş bu sistemde katılımcı ne kadar fazla olursa, risk daha fazla kişi ile paylaşıldığından zarar da doğal olarak azalır. Yani sigorta sistemine dahil olan herkes, aslında birbirinin zararını öder. Böylece kimse tek seferde büyük meblağlar ödemek zorunda kalmaz.
    Daha teknik şekilde tanımlayacak olursak; sigorta aynı türden riskle karşı karşıya olan kişilerin belirli bir miktar para ödeyerek oluşturdukları prim havuzudur. O riskin gerçekleşmesi sonucu zarara uğrayanlarının zararı bu ortak havuzdan karşılanır. Parayla ölçülebilen her türlü risk sigortalanabilir. Bu ortak havuzun yönetimini de

    YanıtlaSil
  34. Gülcan TÜRKMEN30 Eylül 2013 12:38

    Sigortanın Tanımı ve Önemi
    Sigorta, belirli bir prim karşılığında bir kimsenin para ile ölçülebilir, yasa ile korumaya değer bir sigortalanabilir menfaatine zarar veren bir rizikonun gerçekleşmesi halinde bu zararı karşılayacak tutarda sigortalının tazminata hak kazanmasını sağlayan çift taraflı bir sözleşmedir. Sigorta sözleşmesinin hukuki geçerlilik kazanabilmesi için tarafların, teminat altına alınmak istenen riziko, sigorta konusu, sigorta bedeli, sigorta süresi, sigorta şartları ve prim gibi esaslı unsurların üzerinde mutabık kalmaları gerekmektedir. Sigorta, hiçbir zaman bir kazanç kaynağı olmamakla birlikte, sigortalının refahını hasardan bir gün öncesine getirme fonksiyonu ile hem ülke ekonomisinde hem de bireyler açısından büyük önem taşımaktadır.

    Sigorta temel prensipleri olan ve her türlü teminat için uyulması ve uygulanması zorunlu prensipleri olan bir akittir.

    YanıtlaSil
  35. Sigorta, karşılaşılması muhtemel tehlikelerin ekonomik sonuçlarını bertaraf eden herhangi bir olaydan önce alınan tedbirlerle ilgili bir risk yönetim türüdür. Sigorta ile risk yönetiminde az sayıdaki insanın başına gelen zarar, aynı riske maruz bulunan insanların tümü tarafından birlikte göğüslenip daha kolaylıkla karşılanabilir duruma gelmektedir.

    Sigortalılar belirlenmiş olayların risklerine karşı koruma satın alırken, sigorta şirketleri de riskler karşılığında talep edilecek bu miktarları yatırıma yönlendirirler. Bu nedenle, sigorta sektörünü, riskten korunmak isteyen sigortalılardan toplanan tüm kaynakları, riskle karşılaşan sigortalılara aktaran basit bir mekanizma olarak görmek yanlıştır. Sigorta sektörü, üstlendiği işlevleri sayesinde aynı zamanda ülke ekonomisine önemli katkılarda bulunmaktadır. Günümüzde ekonomik büyüme modellerine, bankacılık ve sigorta sektörleri de eklenmiş ve yapılan birçok ampirik çalışma, bankaların ve sigorta şirketlerinin ekonomik büyümeye katkı sağladığını tespit etmiştir.

    YanıtlaSil
  36. Sigortacılığın Türkiye’deki gelişimi, toplumsal – ekonomik yapı ve siyasal gelişmelerle sıkı bir ilişki içinde olmuştur. Osmanlı döneminde dini nedenlerle uzun yıllar sigortadan uzak durulmuş ve sigortacılık ancak 1839’daki Tanzimat Fermanı'ndan sonra gelişme gösterebilmiştir.
    1870 yılında Beyoğlu’nda çıkan ve 3000 dolayında ev ve işyerinin yanmasına, çok sayıda insanın ölmesine yol açan yangın, İstanbul halkının dikkatini sigortanın gerek ve yararına çekmiştir. 1871’de Sultan Abdülaziz’in emriyle itfaiye örgütünün oluşturulmasını, 1872 yılında Sun, Northern ve North British adlı İngiliz sigorta şirketlerinin İstanbul’da faaliyete geçmesi izlemiştir.Türkiye’ye ilk Fransız şirketi olarak 1878’de La Fonciére gelmiştir. Bu şirketleri, diğer ülkelere ait acenteliklerinin açılması izlemiştir.
    Yabancı sigortacıların Türkiye’ye gelişi 1890’dan sonra da devam etmiş ve 1891’de Ünyon Sigorta Kumpanyası kurulmuştur.
    Sigortacılığın ülke içindeki ilk olumlu aşaması, sigortacıların kendi aldıkları kurallar ile hükümetçe konulan kurallara uymalarından sonra kaydedilmiştir. Bu çerçevede 1900 yılında İstanbul’da Yangın Sigorta Şirketleri Sendikası oluşturulmuştur
    1914 yılında, yabancı sigorta şirketleri için tescil ve teminat gösterme koşulu getiren bir yasa çıkartılmıştır. 1918’de siyasal faktörlerin de etkisiyle Türk kanunlarına göre İttihadı Milli Osmanlı Sigorta Şirketi kurulmuştur. Osmanlı döneminde kurulan son kayda değer sigorta şirketi 1923’te oluşturulan Şark Sigorta’dır.
    Cumhuriyetin ilanıyla birlikte her alanda başlatılan ilerleme ve kalkınma hareketlerinden sigortacılık da yararlanmış ve 1925 yılında Türkiye İş Bankası tarafından Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi kurulmuştur. 1927’de 1149 ve 1173 sayılı, Sigorta Şirketlerinin Teftiş ve Murakabesi hakkındaki yasalar çıkartılarak sigortacılık yasal düzenlemeye kavuşturulmuştur.
    Yine aynı dönemde sigorta faaliyetleri üzerinde düzenleyici rolü oynamak ve tamamıyla yurt dışına çıkan reasürans primlerinin teknik olanaklar elverdiğince ülkede kalmasını sağlamak amacıyla 1160 sayılı Mükerrer Sigorta hakkındaki kanun yürürlüğe girmiştir. 1929 yılında Milli Reasürans T.A.Ş.’nin kurulmasıyla Türkiye sigortacılığında yeni bir dönem başlamıştır. Haksız rekabet ortadan kalkmış, tazminat işlemlerindeki düzensizlik ve yolsuzluklar denetim altına alınmıştır.
    1935 yılında Güven Sigorta, 1936’da Ankara Sigorta kurulmuştur. 1938’da çıkan ve 1149 sayılı yasayı değiştiren 3392 sayılı yasa, hayat dalında çalışan şirketlerin maddi karşılıklarının ülke içinde kalmasını ve ulusal amaçlara uygun kullanılmasını öngörmüş ve sigorta şirketlerinin işlemlerini daha sıkı bir denetim altına almayı sağlamıştır.
    1953 yılında motorlu kara taşıt araçlarına Mecburi Mali Sorumluluk Sigortası uygulamasının başlatılması ile 1925 yılında oluşturulan Sigortacılar Daire-i Merkeziyesi’nin yerine Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği’nin kurulması diğer kayda değer gelişmedir.
    30 Aralık 1959 tarih ve 7397 sayılı Sigorta Şirketlerinin Murakabesi hakkındaki yasa ile değiştirilerek Sigorta Murakabe Kanunu adını almıştır.
    1990 yılında kaza sigortaları, yangın ve nakliyat sigortaları dallarında serbest tarife düzenine geçilmiştir. Öte yandan, sigorta sektörünün düzenlenmesine ilişkin yetki, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’ndan Başbakanlık Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığına devredilmiştir.

    YanıtlaSil
  37. Sigorta Yaptırmanın Nedenleri;
    Karşı karşıya olunan riskler gerçekleştiği zaman oluşan maddi veya manevi zararın karşılanması
    Uzun vadeli tasarruf ve yatırım sağlanması
    Vefat ve maluliyet teminatları sağlanması
    Emeklilikte uğranılan gelir kaybının önlenmesi
    Sosyal güvenlik sistemlerine ek gelir sağlanması olarak özetlenebilir.

    YanıtlaSil
  38. SİGORTACILIĞIN GENEL İKELERİ
    Sigortacılığın genel ilkeleri, sigorta sözleşmelerinde iki taraf arasındaki hukukî ilişkiyi düzenleyen,
    sigorta işlemlerinin iş hayatı açısından ciddî, güvenilir, her türlü keyfîlikten uzak ve istikrar getiren
    işlemler olmasını sağlayan temel ilkelerdir.
    Sigorta genel ilkeleri, her türlü sigorta teminatı için uyulması ve uygulanması zorunlu olan
    prensiplerdir. Sigorta branşları için geçerli olan, genel kabul görmüş ve ülkemizdeki mevzuatta da yeri
    olan genel ilkeler aşağıdaki şekilde sıralanabilir:
    Mutlak İyiniyet İlkesi

    YanıtlaSil
  39. Sigorta Nedir?
    Sigorta ; Kişilerin bazı şartlar altında karşılaşacakları, zarara ve gelir kaybına yol açan olayların ekonomik sonuçlarından kendilerini korumak için belli bir prim karşılığında risklerini devrettiği anlaşmadır.

    Kaynak: http://www.msxlabs.org/forum/ekonomi/78965-sigorta-nedir-sigorta-hakkinda.html#ixzz2oVxqTmhs

    YanıtlaSil
  40. Sigortanın Tanımı ve Önemi
    Sigorta, belirli bir prim karşılığında bir kimsenin para ile ölçülebilir, yasa ile korumaya değer bir sigortalanabilir menfaatine zarar veren bir rizikonun gerçekleşmesi halinde bu zararı karşılayacak tutarda sigortalının tazminata hak kazanmasını sağlayan çift taraflı bir sözleşmedir. Sigorta sözleşmesinin hukuki geçerlilik kazanabilmesi için tarafların, teminat altına alınmak istenen riziko, sigorta konusu, sigorta bedeli, sigorta süresi, sigorta şartları ve prim gibi esaslı unsurların üzerinde mutabık kalmaları gerekmektedir. Sigorta, hiçbir zaman bir kazanç kaynağı olmamakla birlikte, sigortalının refahını hasardan bir gün öncesine getirme fonksiyonu ile hem ülke ekonomisinde hem de bireyler açısından büyük önem taşımaktadır.

    Sigorta temel prensipleri olan ve her türlü teminat için uyulması ve uygulanması zorunlu prensipleri olan bir akittir. Bu prensipleri şöyle sıralayabiliriz:



    Sigortalanabilir Menfaat Prensibi

    Bir sigortadan bahsedilebilmesi için her şeyden önce var olan ve hasara uğraması onucunda sigortalıyı maddi veya manevi kayba uğratma potansiyeli olan bir unsur olması gerekmektedir. Sigortalanabilir menfaat; can, mal veya sorumluluk olabilir.

    Azami İyi Niyet Prensibi

    Sigortacı, her başvuranın sigortalanabilir menfaatine dair tüm bilgileri bilemeyeceği nedeniyle Sigorta sözleşmesinin yapılabilmesi için, esaslı unsurların gerçek ve doğru olarak sigortacıya iletilmesi gerekmektedir. Bu prensip, Azami İyi Niyet Prensibi olarak adlandırılmaktadır.

    Tazminat Prensibi

    Sigorta sözleşmeleri meblağ sigortaları ve tazminat sigortaları olmak üzere farklı niteliklerde olabilmektedir. Bu iki unsurun birbirinden farkı, meblağ sigortalarında riziko gerçekleşince sigortacı tarafından tazmin edilecek tutar belli iken tazminat sigortalarında bu tutar, sigorta sözleşmesinin genel ve özel koşulları kapsamında ve sigortalının uğradığı zarar göz önüne alınarak belirlenir ve ayrıca riziko gerçekleştiğinde her iki tarafın mutabık kaldığı değer üzerinden tazminat hesaplanır. Hayat ve ferdi kaza sigortaları dışında kalan bütün mal ve sorumluluk sigortaları tazminat sözleşmeleri olmaları itibarıyla bu prensip kapsamında değerlendirilen sözleşmelerdir.

    Halefiyet (Rücu) Prensibi

    Sigortalının zarara uğramasında üçüncü kişiler rol oynuyorsa devreye giren prensiptir. Sigorta ettirenin sigortalıya tazminatını ödedikte sonra; hasara sebep olan kişilere rücu edebilmekte yani hukuken sözü geçen kusurlu tarafın kusuru oranında tazminat talep edebilmektedir. Bu prensipte amaç haksız kazanç ediminin engellenmesidir.

    Yakın Sebep Prensibi

    Gerçekleşen rizikonun sigorta şirketince tazmin edilebilmesi için, riziko sebebinin sigorta sözleşmesinde yer alan genel ve özel şartlarda belirlenen teminat kapsamında yer alması gerekmektedir. Örneğin; hırsızlık teminatı verilmiş bir sigorta sözleşmesine sahip bir mekânda, hırsızın kapıyı kırması ve bir şey çalmaya fırsat bulamadan kaçması nedeniyle oluşan kapının hasarı da bu poliçe ile ödenecektir. Çünkü hasarın yakın nedeni çalma durumu gerçekleşmemesine rağmen, hırsızlık olayıdır ve bu riziko, sözleşmede teminat altına alınm

    YanıtlaSil
  41. Sigorta, risklerin gerçekleşmesi sonucu doğabilecek zararları gidermek için kullanılan mali araçtır. Sigorta sözleşmesi, sigorta yapılması için hukuken gerekli sözleşmedir. Sigorta şirketi, sigorta işlerinin yönetilmesi, işletilmesi, satışı ile ilgilenen şirkettir. Sigortacılık, bu işlerle ilgilenen meslektir.
    İnsanların tüm varlık ve girişimleri risk (riziko) adı verilen belirsizliklerin tehdidi altındadır.
    Sigorta, risklerin gerçekleşmesi halinde doğan zararı karşılar, böylece geleceğin maddi açıdan belirli hale gelmesini sağlar. Sigorta kişi ve kurumlara güven sağlar, böylece geleceğin planlanmasını mümkün kılar, girişimciliği teşvik eder.
    BAŞLICA SİGORTA TÜRLERİ:
    Can sigortası
    Hayat sigortası
    Ferdi kaza sigortası
    Sağlık sigortası
    Mal sigortaları
    Kasko vb. oto sigortası
    Yangın sigortası
    Nakliyat sigortası
    Mühendislik sigortası
    Sorumluluk sigortası
    Hukuki koruma sigortası
    Kredi sigortası

    YanıtlaSil
  42. SİGORTACILIK GENEL PRENSİPLERİ
    Sigorta branşları için geçerli olan ve ülkemiz sigorta yasa ve mevzuatına da uyan ana prensipleri genel anlamda şu şekilde sıralayabiliriz:
    1- Mutlak İyi Niyet Prensibi:
    Sigorta sözleşmesinde sigortalının beyanı esastır. Sigortalı / sigorta ettiren, teminat altına aldığı nesneye ilişkin tüm bilgileri doğru olarak vermek; aynı şekilde sözleşmeye aracılık eden kişi de neyi, ne şartlar altında sigortaladığı konusunda doğru ve gerçek bilgileri sigortalıya bildirmek zorundadır.
    2- Sigortalanabilir Menfaat Prensibi:
    Sigorta ettiren bir nesneyi sigortalarken, mutlaka onun sahibi olması gerekmez; üzerinde menfaati bulunması yeterlidir.
    Örneğin;
    a- Birkişi sahibi bulunduğu binayı sigorta ettirebilir. (Mal sahibi sıfatı ile sigorta) b- Bir bina bankaya teminat olarak gösterilerek (ipotek) kredi kullanılıyorsa, banka bu binanın sahibi olmamasına karşın, üzerinde ipotek hakkından doğan menfaati bulunmaktadır ve banka bu binayı sigorta ettirebilir. (Dain-i mürtehin sıfatı ile sigorta)
    3- Tazminat Prensibi:
    Sigortalının, hasar olduğunda zararının karşılanması, sözleşme gereğidir. Bu zararın giderilmesi nakden ödeme şeklinde olabileceği gibi, onarımını üstlenme veya yerine yenisini verme şeklinde de olabilir.
    Nakden ödeme haricindeki seçenekler, sigortalının ve sigortacının mutabık kalması halinde olabilir.
    4- Yakın Neden Prensibi:
    Bir hasarın tazmin edilebilmesi için, o hasarın poliçede alınmış ve genel / özel şartlarda belirtilen teminat kapsamına en yakın nedenden ileri gelmesi gerekir.

    YanıtlaSil