6 Ocak 2014 Pazartesi

EŞYANIN MENŞEİ


Dünya ölçeğinde elde edilen birçok ürünün birden fazla üretim aşamasından geçmesi ve bu süreçlerin değişik ülkelerde gerçekleşmesi, menşe kurallarını önemli bir dış ticaret politikası aracı haline getirmiştir. Dolayısıyla bir ürünün menşeinin belirlenmesi, günümüzde daha karmaşık süreçlerin ortaya konulmasını gerektirmektedir.
Eşyanın menşei kavramı; başta ithalata ilişkin gümrük vergilerinin hesaplanması olmak üzere, kota ve anti-damping benzeri araçların uygulanmasının takibi vasıtasıyla dış ticaretin kontrolü amacıyla da kullanılmaktadır.

Bu bağlamda, “menşe”, “bir eşyanın ekonomik uyruğu” olarak tanımlanabilir. Yani, farklı ülkelerden gelen ürünlerin uygulamada farklı muameleye tabi olması, menşe kurallarına ihtiyacın doğmasına neden olmuştur. Oysa eskiden, menşe yalnızca istatistiki veri açısından önem taşımaktaydı.

Eşyanın Menşeine İlişkin Kurallar

Bir ülkenin üçüncü ülkelere karşı uyguladığı menşe kuralları tercihli yada tercihsiz menşe ilkesine dayanabilir. Zira, bir eşyanın menşeinin belirlenmesinde kullanılan iki temel ölçüt bulunmaktadır. Bunlardan birincisi, ürünün tamamen bir ülkede elde edilen ürün olup olmadığının belirlenmesidir. Eğer ürün “tamamen bir ülkede elde edilen” ürün tanımını karşılıyor ise o ülke menşeli olarak kabul edileceği açıktır. Eğer ürün tamamen bir  ülkede elde edilen ürün değil ise bu durumda yapılan işlem ve işçilik değerlendirilerek menşe statüsü belirlenir. Yani, bu durumda “esaslı dönüşüm ölçütü gereği” eşyanın menşei belirlenir.

Tercihsiz Menşe

Tercihsiz menşe kuralları, “En çok kayrılan ülke” kuralı uyarınca Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) üyesi ülkelere tavizli vergi uygulanabilmesi için esas alınan menşe kuralları olup, bu bağlamda, tespit edilen kurallara uyan ve DTÖ üyesi bir ülkeden gelen eşya için, ülke ayrımı yapılmaksızın tavizli vergi oranı uygulanmasıdır.

Tercihli Menşe

Tercihli menşe kuralları ise, “En çok kayrılan ülke” kuralından bir sapma olarak, bazı ülke veya ülke gruplarına tanınan özel uygulamalara imkân veren ve esasları özel anlaşmalarla belirlenen kurallardır.

Aralarında ikili veya çoklu tercihli düzenleme bulunan ülkeler, ürettikleri ürünleri birbirlerinden ithal ederlerken, bu ürünleri üçüncü ülke ürünlerinden, özel menşe kuralları ile ayırt ederler. Yani tavizli vergi uygulaması talep eden ithalatçının ithal etmek istediği eşyanın, tercihli menşe kuralları tabir edilen bu özel kuralları karşılaması gerekir. Dünyada pek çok uygulaması bulunan tercihli kurallara, ticaret politikası aracı olarak başvurulduğu da olmaktadır.

Bu bağlamda, her tercihli rejimin kendine özgü “menşeli ürün” tanımı olabilmekle birlikte hepsinin uygulaması, belli temel koşullara bağlıdır. Dolayısıyla, bu koşulları sağlayan ithalatçının, tercihli rejim uygulaması ile kanuni vergi yerine düşük vergiden faydalanması sağlanır.




                                                           YAZAR: BİRSEN ALAN


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder