6 Ocak 2014 Pazartesi

REASÜRANS


Reasürans “tekrar sigorta” anlamına gelmektedir. Fransızca kökenli olan reasürans, bir sigorta şirketinin üzerine almış olduğu riskleri, diğer bir sigorta şirketine /şirketlerine yeniden sigorta ettirmesi işlemine denilmektedir. Sigorta şirketinin sermaye yapısı ne kadar güçlü olursa olsun, sigorta değerleri büyük rakamlara ulaşan risklerin gerçekleşmesi veya birkaç büyük hasarın aynı dönemde oluşması durumunda, bir tek sigorta şirketinin özvarlıkları, bu tür hasarları karşılaması mümkün değildir. Bu nedenle sigorta şirketleri, üzerine aldıkları risk oranında, kendilerini başka sigorta şirketlerine sigorta ettirirler. Bu işleme reasürans denilmektedir. Reasürans işleminden söz edebilmek için, öncelikle sigortalı ile sigorta şirketi arasında bir sigorta sözleşmesinin bulunması gerekmektedir. Daha sonra da sigorta şirketinin bu sigorta sözleşmesinden dolayı yüklendiği risklerin gerçekleşmesi halinde uğrayacağı zararı, devretmek için, başka bir sigorta şirketi ile sigorta şirketinin üzerindeki riski tazmine yönelik ikinci bir sözleşme yapması reasürans sözleşmesidir. Sigorta sektörü tam bir kısır döngü şeklinde çalışmaktadır. Sigortalı riskini sigorta şirketine devreder, sigorta şirketi riskini reasüransa devreder, reasürans riskini başka bir sigorta şirketine devreder. Reasürans, sigortacının üzerine aldığı rizikonun başka bir sigortacıya devredilmesi olayıdır.Bir başka ifade ile, sigortacının sorumluluğunun sigortalanması yani sigortanın sigortasıdır.Sigortacının taşıdığı rizikonun bir kısmını veya tamamını diğer bir sigortacıya veya reasüröre devretmesidir.Buraya rizikoyu devralan bir reasürans şirketi olabileceği gibi bir sigorta şirketide olabilmektedir.Görülebileceği gibi, bir reasürans olayının meydana gelebilmesi için her şeyden önce bir sigorta poliçesinin bulunması ve bu sigortaya konu teşkil eden şeyin yani rizikonun da bir başka sigortacıya veya reasüröre devrinin gerçekleşmiş olması gerekir.

     Ülkemizde sigorta faaliyetlerinin başlangıcı 1872 yılında görüşmesine rağmen, Cumhuriyetten sonra, reasürans faaliyetleri 1929 yılında, tek reasürans T.A.Ş’nin kurulmasıyla başlamıştır.1945 yılında Destek reasürans T.A.Ş kurulmuştur. Daha sonra kurulan başka 2 reasürans şirketi ise, önem ifade eden üretimler yapamamış, varlıklarını devam ettirememişlerdir.
İhtiyari reasürans; İsteğe bağlı yapılan bir reasürans şeklidir. Reasüransa gerek duyulmaya başlanan dönemlerde yaşanan ilk uygulamalar ihtiyari reasürans şeklindeki anlaşmalardır.Her bir poliçenin, şirkette kalan saklama payının dışındaki bölümünün tümü reasüre edilinceye kadar reasürörler arasında dolaştırılarak yükümlülüklerin dağıtılması şeklinde yapılmaktadır.Kabul beyan gelmedikçe, anlaşma yapılmamış sayılmaz, reasürörün yükümlülüğü gerçekleşmez.
2 türlü reasürans çeşidi vardır. Bunlar:
1.Orantılı ihtiyari reasürans: Bu tür reasüranslarda, reasürör devraldığı prim miktarına karşılık bir komisyon öder.
Sigorta şirketlerinin başvurma nedenleri;-Yüksek meblağlı risklerin sedanın otomatik reasürans tretelerinin kapasitesini aşması halinde görülür.
-Sigortalanacak rizikonun tretenin kapsamı dışında kalması yani istisna edilmiş ir riziko olmasıdır. Ör:terör veya deprem rizikolarını trete kapsamı dışında tutulması gibi.
2.Orantısız reasürans: Primin bu tür anlaşmalarda önemi yoktur.Ele alınan kıstas hasardır.
Olumlu yönü:-Yüksek meblağlı risklerin sedanının otomatik reasürans tretelerinin kapasitesini aşması halinde görülür.
-Sigortasının gerek fiyat gerekse sigorta koşullarının saptanması açısından gerekli teknik bilgilere sahip olmaması.
 Otomatik Reasürans Anlaşmaları
Mecburi reasürans anlaşmaları veya treteler diye adlandırılan bu tür anlaşmalar, günümüz koşullarında uygulanması pratik anlaşmalardır. Reasürörler, uluslar arası ekonomi işnde güçlü birer kuruluş olabilmekte ve sigorta sektörünün gelişmesine katkıda bulunmaktadır.
 Kot-Per Reasürans
Çok pratik bir reasürans anlaşmasıdır.Sedan şirket, reasürör ile yaptığı anlaşma gereği, tek tek tüm işlerin belli bir oranını saklama payı olarak tutar.Üstünü reasüröre devreder.
Eksedan Reasürans
Eksedanreasürans anlaşmalarında esas, sedanın kendi konservasyon politikasına belirlediği saklama payını aşan kısımların reasüröre devredilmesidir.
   Açık Teminat
Open Coverdiyede anılan açık kuvertürde sedanın hiç konservasyon yapmadığı riskler treteye konmuştur.Bu riskler saklama payının olmaması nedeniyle plan ile ifade edilmezler, mutlaka bir limitle ifade edilirler.
   İhtiyari Zorunlu
Bu reasürans anlaşması türünde ise, bu kez mecburi ve ihtiyari reasürans koşullarının bir bileşimi  uygulamaya konmaktadır. Sedan şirketin yaptığı bir eksedan anlaşmada açıkta kalan kısma yapılır.
Kotpar/Eksedan Bileşimi
Bu uygulama, her iki türün olanaklarından yararlanılarak ihtiyacın karşılanmasına yarayan bir yöntemdir.O nedenle bunu bağımsız olarak bir reasürans türü saymamak gerekir.Yeni kurulan ve kuruluşta ekonomik dalgalanmalara açık,küçük olan pörtföylerini risklerden korumak isteyen şirketler tarafından daha çok uygulana sistemdir.
    Bölüşmeli Olmayan Reasürans Anlaşmaları
Esas olan, anlaşmaların paylaştırılması, gerçekleşen hasarın önceden belirlenmiş kısmını aşan kısımlar için reasürörden güvence alınmasıdır.
    Karşılıklı İş Alışverişi
Hesaplaşma, bu temele dayanır. Maliyeti direkt üretime göre daha düşüktür

Türkiye'de reasürans
2008 itibariyle Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği'ne kayıtlı Türkiye'de faaliyet gösteren iki reasürans şirketi vardır. Bunlardan büyük olanı, bir Türkiye İş Bankası iştiraki olan Milli Reasürans T.A.Ş.'dir. Geçmişte Türkiye'de Destek Reasürans, İstanbul Reasürans gibi şirketler kurulmuş, ancak sektördeki konsolidasyon ve dış rekabet nedeniyle faaliyetlerini sürdürememiştir. Halk Reasürans, uzun süre risk kabulü yapmadan tüzel kişiliğini korumuş, daha sonra Artı Reasürans A.Ş. adıyla yeniden kurulmuş, ancak yeni kurulan şirket henüz faaliyete geçmemiştir.
Türkiye'deki sigorta şirketleri, risklerini ağırlıklı olarak yabancı reasürans şirketlerine devretmektedir. Bu nedenle Türk sigorta sektörü, uluslararası reasürans piyasasındaki koşullara tabi olarak çalışmak zorundadır.



                                                                 YAZAR:  DİLEK KOÇBAŞ






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder