Sigorta,bir risk yönetim aracıdır. Kişisel risk
yönetiminin temelinde sigorta ve sigorta mantığı vardır. Sigorta hakkında ne
denli bilgi sahibi olduğunuzu bilmiyorum,bu yüzden mantıksal temellerini
sizinle paylaşacağım ve bunu yaparken de otomobil örneğini kullanacağım.
Kişisel risk yönetiminde, riski yönetebilmek için uygulayabileceğiniz dört yol
vardır:
- Riskten
Kaçınmak
- Riski
Kabul Etmek
- Riski
Azaltmak
- Riski
Transfer Etmek
Riskten Kaçınmak
Risk yönetiminin yöntemlerinden birincisi riskten kaçınmaktır. Eğer kaza yapmaktan korkuyor ya da kaza yapmak istemiyorsanız,aracınızı kullanmayabilirsiniz. Ancak bunun yan maliyetleri vardır.
Risk yönetiminin yöntemlerinden birincisi riskten kaçınmaktır. Eğer kaza yapmaktan korkuyor ya da kaza yapmak istemiyorsanız,aracınızı kullanmayabilirsiniz. Ancak bunun yan maliyetleri vardır.
Riski Kabul
Etmek
Aracınızla trafiğe çıktığınızda kaza yapma riskiniz olduğunu bilirsiniz,ama buna rağmen işe gitme sorumluluğunu yerine getirmek için trafiğe çıkarsınız. Bu durumda riski kabul etmiş olursunuz.
Aracınızla trafiğe çıktığınızda kaza yapma riskiniz olduğunu bilirsiniz,ama buna rağmen işe gitme sorumluluğunu yerine getirmek için trafiğe çıkarsınız. Bu durumda riski kabul etmiş olursunuz.
Riski Azaltmak
Riski azaltmak,risk yönetim yollarından üçüncüsüdür. İşinize gitmek için aracınızı kullanırsınız ve bunun da kaza riski taşımak anlamına geldiğini bilirsiniz. Ancak kaza riskini azaltmak için aracınızı daha dikkatli kullanmaya özen göstererek,bakımını düzenli yaptırarak ve emniyet kemerinizi bağlayarak riskinizi azaltmış olursunuz.
Riski azaltmak,risk yönetim yollarından üçüncüsüdür. İşinize gitmek için aracınızı kullanırsınız ve bunun da kaza riski taşımak anlamına geldiğini bilirsiniz. Ancak kaza riskini azaltmak için aracınızı daha dikkatli kullanmaya özen göstererek,bakımını düzenli yaptırarak ve emniyet kemerinizi bağlayarak riskinizi azaltmış olursunuz.
Riski Transfer
Etmek
Risk yönetim tekniklerinden sonuncusu riski transfer etmektir. Bu da kitabın bu bölümünün konusunu,sigortayı oluşturuyor. İşinize gitmek zorundasınız. İşinize varmak için de ya kendi aracınızı ya da toplu taşıma araçlarını kullanmak durumundasınız. Bu da trafik ve kaza yapma riskini taşımak anlamına geliyor. Bu durumda riskin her zaman var olduğunun bilincinde olarak,sahip olduğunuz riski bir başkasına transfer edebilirsiniz. Bu da sigortadır. Sigorta, güvence anlamına gelir.
Karşılaşabileceğiniz herhangi bir riskin gerçekleşmesini ne ben engelleyebilirim ne de bir başkası. Ancak karşılaşacağınız risklerin sonucu olarak ortaya çıkabilecek finansal kayıplara karşı kendinizi koruyabilirsiniz. Bunu da sigortayla yapabilirsiniz.
Sigorta, olası finansal kayıplara karşı sizi koruma altına alır ve bunu da bir risk havuzu oluşturarak yapar.
Risk yönetim tekniklerinden sonuncusu riski transfer etmektir. Bu da kitabın bu bölümünün konusunu,sigortayı oluşturuyor. İşinize gitmek zorundasınız. İşinize varmak için de ya kendi aracınızı ya da toplu taşıma araçlarını kullanmak durumundasınız. Bu da trafik ve kaza yapma riskini taşımak anlamına geliyor. Bu durumda riskin her zaman var olduğunun bilincinde olarak,sahip olduğunuz riski bir başkasına transfer edebilirsiniz. Bu da sigortadır. Sigorta, güvence anlamına gelir.
Karşılaşabileceğiniz herhangi bir riskin gerçekleşmesini ne ben engelleyebilirim ne de bir başkası. Ancak karşılaşacağınız risklerin sonucu olarak ortaya çıkabilecek finansal kayıplara karşı kendinizi koruyabilirsiniz. Bunu da sigortayla yapabilirsiniz.
Sigorta, olası finansal kayıplara karşı sizi koruma altına alır ve bunu da bir risk havuzu oluşturarak yapar.
Diyelim ki, 1000 haneli bir kasabada yaşıyorsunuz ve
bu kasabada her yıl bir ev yanarak yok oluyor. Bir evin değerinin de 10.000
birim para olduğunu düşünelim. Bu durumda olası bir yangın sonucu
karşılaşabilecekleri finansal kaybı karşılamak için her hane sahibinin elinde
nakit 10.000 birim para bulundurması gerekir. Aynı kasabada bir sigorta şirketi
varsa ve “Ben bir risk havuzu oluşturuyorum, sizin hane sahipleri olarak 10.000
birim paranızı bağlamanıza gerek yok, bana yılda 11 birim para verirseniz bu
paraları bir fonda toplarım ve yanan evin bedelini karşılarım.” derse; bu, hane
sahiplerinin de, sigorta şirketinin de faydalanacağı bir “kazan-kazan”
yaklaşımıdır. Hane sahipleri 11 birim para verdiğinde, risk havuzunda toplam
11.000 birim para toplanmış olur. Evlerden biri yandığında ise 10.000 birim
para bu risk havuzundan ödenir. Oluşturulan havuzda 1.000 birim para kalır, bu
da sigorta şirketinin giderlerini ve kârını karşılar. Böylece bir sigorta
şirketi aracılığıyla sosyal yardımlaşma gerçekleşmiş olur. Bazıları risk
gerçekleşmediğinde, ödedikleri primin, dolayısıyla paralarının boşa gittiğini
düşünebiliyorlar. Buna verilebilecek çok basit bir cevap var. Eğer sigorta
primini ödemeyip riski kendi üzerinize almaya kalkarsanız, risk gerçekleştiği
taktirde ekonomik bir çöküntü yaşayabilirsiniz. Kaldı ki ekonomik durumunuz
uygun olsa bile evinizin bedeli kadar bir parayı nakitte tutmak, o parayı
herhangi bir yatırım aracında değerlendirmek ya da işlerinizde kullanmaktan
mahrum kalmak demektir. Buna karşılık sadece 11 birim para olarak ödediğiniz
prim, riskin gerçekleşmesi durumunda bütün zararınızı karşılayıp size 10.000
birim para olarak geri dönebiliyor. Riskin gerçekleşmemesi ise üzülünecek
değil, aksine sevinilecek bir durumdur. Kaldı ki, prim ödeyerek zor durumda
kalmış olan birinin finansal kaybının karşılanmasına da katkıda bulunmuş
olursunuz.
Sigorta mantığına bu şekilde bakmak ve risk yönetimini örnekteki gibi değerlendirmek, kendimizi ve ailemizi finansal risklere karşı korumamızı sağlayacağı gibi, yaşamımızı da kolaylaştıracaktır. Aşağıda sigortayla ilgili birtakım sorular bulacaksınız; sigortanız varsa bunların hepsinin cevabı “sigorta” dır; sigortanız yoksa cevabını sadece siz verebilirsiniz…
Sigorta mantığına bu şekilde bakmak ve risk yönetimini örnekteki gibi değerlendirmek, kendimizi ve ailemizi finansal risklere karşı korumamızı sağlayacağı gibi, yaşamımızı da kolaylaştıracaktır. Aşağıda sigortayla ilgili birtakım sorular bulacaksınız; sigortanız varsa bunların hepsinin cevabı “sigorta” dır; sigortanız yoksa cevabını sadece siz verebilirsiniz…
Ø
Ailenizin geçimini sağlayan kişi aniden
ölür ya da sakat kalırsa finansal kaybınızı kim karşılayacak?
Ø
Beklenmedik bir hastalıkla
karşılaşırsanız hastane masraflarınızı kim ödeyecek?
Ø
Aracınızla bir kaza geçirirseniz kaza ve
tedavi giderlerini kim karşılayacak?
Ø
İşyerinizde yangın çıkar yada hırsızlık
olursa zararınızı kim telafi edecek?
Ø
Eviniz deprem sonucu zarar görürse yeni
bir ev alacak ya da gerekli tamiratı yaptıracak parayı size kim verecek?
Ø
Evinizin çatısında tamirat yapan bir
usta fiziksel bir zarara uğrar ve size dava açarsa tazminatını kim ödeyecek?
Ø
Çalışanlarınızdan biri işyerinde bir
kaza geçirir ve tazminat davası açarsa, maliyetleri kim karşılayacak?
Sözün Özü: Gemimi yüzdürebildiğim sürece fırtınalardan korkmuyorum.
Louisa May Alcott
YAZAR:
Gamze KOYUNCU
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder