Sigorta, karşılaşılması muhtemel tehlikelerin ekonomik sonuçlarını
bertaraf eden herhangi bir olaydan önce alınan tedbirlerle ilgili bir risk
yönetim türüdür. Sigorta ile risk yönetiminde az sayıdaki insanın başına gelen
zarar, aynı riske maruz bulunan insanların tümü tarafından birlikte göğüslenip
daha kolaylıkla karşılanabilir duruma gelmektedir
.
.
Sigortalılar belirlenmiş olayların risklerine karşı koruma satın
alırken, sigorta şirketleri de riskler karşılığında talep edilecek bu miktarları
yatırıma yönlendirirler. Bu nedenle, sigorta sektörünü, riskten korunmak
isteyen sigortalılardan toplanan tüm kaynakları, riskle karşılaşan
sigortalılara aktaran basit bir mekanizma olarak görmek yanlıştır. Sigorta
sistemi, değişik önemlere sahip birçok ekonomik ve sosyal işlevi yerine
getirmektedir.
Bunları şöyle
özetlenebilir:
- Fertlere ve kurumlara ekonomik ve sosyal hayatta öngörülebilirlik ve emniyet sağlar: Sigorta, geleceğin getireceği risklerden korkmadan yaşama, çalışma ve yeni teşebbüslere girebilme olanağı sağlar. Rizikoların tamamen önüne geçme olanağı olmasa da sigorta şirketleri, sigortalılarına koruma tekniklerini önererek, bilgi ve uzmanlık danışmanlığı yaparak, rizikoları önleme ve gerçekleşen rizikolardan en az zarar ile kurtulmaları konusunda onlara yardımcı olur.
- Kredi teminine yardım eder: Günümüzde kredisiz ne ticaret, ne sanayi ne de taşımacılık düşünülemez. Kredi karşılığı ipotek edilecek bir değerin sigortalı olması alacaklının haklarını kuvvetlendirerek kredi alması işlemini kolaylaştırır. Kredi demek risk demektir, kredi veren bu riski de devretmek zorundadır.
- Tasarrufu geliştirir, sermaye oluşumuna katkı sağlar: Hayat sigortaları ve benzeri sigortalar uzun vadeli nitelikleri itibarıyla fon birikiminde büyük önem taşır. Çok küçük bir tasarrufla ödenebilen primlere karşılık belirlenen tarihte belirli bir meblağ elde edilebilmektedir.
- Toplumda huzur ve güven tesis eder, dayanışmayı sağlar: Sigortanın özellikle yatırımları artırıcı etkisiyle ülke ekonomisine katkıda bulunması, ayrı bir sektör oluşturup yeni iş alanları yaratması ve önemli felaketlerin çalışma yaşamında asgari kesintiyle atlatılmasını sağlaması istihdamı da arttırır. Ayrıca, ölüm, yangın, hırsızlık, doğal afetler, sakatlık gibi risklerin gerçekleşmesinden doğacak sosyo-ekonomik sorunların ve kayıpların önüne geçtiğinden, sosyal huzursuzlukların çoğalmasını engeller. Böylece, huzurlu ve güvenli bir ortamın oluşmasına katkıda bulunur.
- Uluslararası ilişkileri geliştirir: Sigortacılık tekniği bakımından sigortanın başarıya ulaşması, mümkün olabildiğince geniş bir alana yayılmasına bağlıdır. Bu nedenle, sigorta şirketleri yabancı ülkelerde şube açarak veya yabancı ülkelerdeki şirketlerle reasürans anlaşmaları yaparak rizikoya daha geniş bir topluluğun katılımını sağlayabilir.
- Finansal istikrarı artırır. Sigorta, kişilerin ve kuruluşların yaşamları, sağlıkları, malları ve finansal varlıkları için güvence sağlayarak finansal açıdan istikrarlı bir ortam yaratılmasına yardımcı olur.
·
Girişimcileri
ve ticareti destekler, iş sürekliliği sağlar:Sigorta ticaret ve sanayinin
gelişmesine katkıda bulunur. Sigortacıların sağladıkları güvence çağdaş
ekonomik yaşamın sürdürülebilmesi için, büyük öneme sahiptir. Sigorta kurumunun
toplumsal işlevleri olarak yeni iş olanakları yaratması, istihdama katkıda
bulunması toplumda genel bir güvence duygusunun yerleşmesine yardımcı olması
sayılabilir.
·
Sosyal güvenlik programlarının
üzerindeki baskıyı hafifletir:hayat sigortaları ve bireysel emeklilik sistemi, devletin büyük
harcamalar gerektiren sosyal güvenlik programları için tamamlayıcı bir rol
üstlenmektedir. Örneğin, bireysel emeklilik sistemi sosyal güvenlik sistemine
ek emeklilik ödemeleri ile sosyal güvenliğe katkıda bulunur. Böylece sosyal
güvenlik sistemi üzerindeki yükü azaltarak, devlet bütçesi üzerindeki baskıyı
hafifletir. Hükümetler de kaynaklarını başka yerlere ve yatırımlara
aktarabilirler.
- Risklerin daha etkin yönetilmesini sağlar: Sigorta sektörü, ekonominin karşılaşacağı toplam riskleri ölçerek, yöneterek ve transfer edilmesini sağlayarak azaltır. Sigortacılar, riskin gerçekleşmesi durumunda olası hasar seviyesini öngörür ve buna göre prim belirler. Bu nedenle sigortalılar daha az prim ödeyebilmek için, risk gerçekleştiğinde bunu en az hasarla atlatmak için gereken tedbirleri alır. Böylece, kaynakların da daha düzgün ve verimli kullanılması sağlanır.
- Finansal sistemin etkinliğini artırır: Sigorta sektörü finansal sistemin etkinliğini üç şekilde artırmaktadır: işlem maliyetlerinin düşürülmesi, likidite sağlanması ve ölçek ekonomisi yaratılması. Sigortacılar çok sayıda kişinin küçük miktarlarda ödedikleri primleri toplayarak, üretimde kullanılmak üzere borç olarak verir. Sigortacılar bu aracılık görevini üstlenirken, poliçe sahiplerinden doğrudan ödünç alıp yatırım yaptıkları için, maliyetleri düşük olmaktadır. Bu işlem sayesinde, birikimler harekete geçmekte ve birikime yönelen ülkeler daha hızlı büyümektedir. İkinci olarak, sigortacılar likidite yaratır. Sigortacılar topladıkları fonları uzun vadeli olarak ödünç verirken, sigortalıların zararlarını kısa vadede ödemektedir. Böylece sigortalılar likit kalabilmekte ve yeni yatırımlara yönelebilmektedir. Diğer bir deyişle; Sigortacılar, sigortalılara fonları uzun vadeli olarak sağlarken ve sigortalıların hasarlarını kısa vadede öderken sigortalı nakit sıkıntısına düşmeden ödemelerini uzun vadede ve miktar olarak düşük miktarlarda öderken, hasarlarının erken ödenmesi de hasardan bir gün önceki durumuna dönesini çabuklaştırmaktadır. Bu anlamda sigortalı likit kalabilmekte ve yeni yatırımlara yönlenebilmektedir. Sigorta şirketlerinin rezervlerinde, hasar ödeme amacıyla çok büyük birikimler oluşur. Hasarlar ödeninceye kadar bu birikimler yatırımlara yönlendirilir. Dolayısıyla sigorta şirketlerinin sigorta tasarrufları ülkede para arzını artırırlar. Birçok gelişmiş ülkede sigorta tasarrufları, hem hane halkı tasarruflarının hem de toplam tasarrufların büyük bir bölümünü teşkil eder. Bu tasarrufların büyüklüğü sermaye maliyetinin yani kredi faizlerinin düşmesine, yatırımcının daha ucuza yatırım sermayesi bulmasına olanak sağlar. Böylece ülkede yatırım ve likit kalabilen yatırımcı sayısı, başka bir deyişle girişim ve girişimci sayısı artar. Üçüncü olarak, sigortacılar yatırımlarda ölçek ekonomisi etkisi yaratır. Primlerini biriktirerek oluşturdukları fonlarla, büyük ve masraflı projelerin finansman ihtiyaçlarını karşılarlar. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde yatırım projelerinin hayata geçmesinde sigortacıların fon yaratma kapasitesinin büyük payı vardır.
YAZAR: SEDA KIRKPINAR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder