Ülke ekonomisine katkı
sağlayan araçlardan biride sanayidir sanayi bir ülkenin gelişmesine ve
büyümesine neden olan en büyük faktörlerdendir. Sanayinin kurulması ile beraber
ülkede ticaret, ulaşım gibi sektörlerin gelişmesi de mümkün olmaktadır.
SANAYİNİN
KURULMASI İÇİN GEREKLİ KOŞULLAR
Hammadde
Sanayide üretim
yapılabilmesi için hammaddenin olması gerekmektedir. Ülkemizde hammadde
kaynakları ile sanayi kuruluşları arasında son derece sıkı bir ilişki
mevcuttur.
Örneğin, unlu gıda
sanayi İç Anadolu’da, dokuma sanayi Adana, İzmir, Denizli çevresinde, zeytin
yağı sanayi Ege kıyılarında, boya, plastik ve lastik fabrikaları rafineri
kenarlarında yaygınlık göstermektedir.
Sermaye
Sanayi tesisleri büyük
sermayelerle kurulmaktadır. Bu nedenle, sermayenin, yani paranın biriktiği veya
fazla olduğu bölgelerde sanayinin kuruluşu daha kolay olmaktadır.
Sermaye birikimi fazla
olduğundan Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerinde sanayi yatırımları daha
fazladır. Türkiye’de sanayinin gelişmesinde en büyük etken sermayedir.
Sermayemiz yeterli olmadığından, ülkemizde yabancı sermayenin girmesi için
kolaylıklar sağlanmaktadır.
Enerji
Fabrikaların çalışması
için enerji gerekmektedir. Bunun için, taşkömürü, petrol, linyit gibi
kaynaklardan yararlanılır. Ülkemizde petrol, taşkömürü, doğal gaz gibi enerji
kaynaklarının çoğu dışarıdan temin edildiğinden önemli bir döviz çıktısına
neden olmakta, bu durum sanayileşme hızını azaltmaktadır.
İş
Gücü ve Teknik Eleman
Sanayi tesislerinin
çalışması ve üretimin artması yönünden iç gücüne ihtiyaç vardır.
Ülkemizde iş gücü
ihtiyacı rahatlıkla karşılanabilmekte, hatta dış ülkelere bile
gönderilmektedir. Fakat, ülkemizde bazı sanayi kollarında teknik eleman henüz
tam olarak yeterli değildir.
Ulaşım
Sanayinin ihtiyacı olan
hammadde ve mamul maddenin taşınması faaliyetlerine ulaşım denir. Hammaddenin
fabrikalara taşınması ve üretildikten sonra pazarlara taşınması yaygın ulaşım
ağıyla mümkündür. Ülkemizde, sanayi tesisleri, genelde önemli ulaşım yolları
kenarlarında ve limanlara yakın yerlere kurulmuştur. İstanbul, İzmir, Mersin,
Adana gibi merkezlerin çok gelişmesi ulaşımla çok yakından ilişkilidir.
Pazar
Üretilen her türlü
sanayi ürününün satılması gereklidir. Bu bakımdan sanayi tesislerinin
kurulmasında diğer etkenlerin yanında nüfusun kalabalık olduğu, tüketimin fazla
olduğu sahalar tercih edilmektedir. Örneğin, batı bölgelerinde nüfus fazla
olduğundan ürünlerin pazarlanması kolay olurken doğu bölgelerinde nüfus az
olduğundan ürünlerin pazarlanması zor olur. Bu durum sanayi tesislerinin
buralarda kurulmasını zorlaştırmaktadır.
Yüzey
Şekilleri
Sanayi tesisleri,
genelde düz sahalarda daha kolay kurulabilmektedir. Dağlık ve engebeli yerlerde
sanayinin kurulması zordur.
Sanayi kuruluşları
ekonominin temelini oluşturur. Topraktan veya toprak altından elde ettiğimiz
hammaddeler sanayi yolu ile tüketime elverişli hale gelmektedir. Tükettiğimiz
ürünlerin hammaddeleri sanayilerde işlendikten sonra elimize geçmektedir. Bu
yüzden sanayi ülke ekonomisi açısından yeri ayrıdır. Gelişmiş ülkelere
baktığımızda hep sanayinin ön plana çıktığını görüyoruz. Sanayiniz ne kadar
büyükse ülkenizin ekonomisi de o kadar büyük ve o kadar güçlü demektir.
Sanayilerin kurulması aslında bir bakıma ülkede işsizlik sorununu da
çözmektedir. Köylerden kente göç eden insanlar genellikle sanayi bölgelerini
tercih etmektedir. Sanayinin sadece işsizliğe çare olduğunu söyleyemeyiz.
Sanayi, ülkenin kalkınmasına, büyümesine, işsizliği azaltması gibi iş
olanaklarının oluşmasına neden olur. Mesela sanayi kurulduktan sonra bu
ürünlerin taşınması için nakliyat gerekir nakliyat da ayrı bir iş olanağı
saplamaktadır. Ülkemizde sanayi kısa sürede gelişmiş ve çeşitlenmiştir.
Türkiye’de sanayinin gelişmesi son 30 40 yıl içinde hız kazanmıştır. Sanayi
Türkiye’de özellikle Marmara bölgesinde ön planda
bulunmaktadır. Merkez olarak ise İstanbul kabul edilmektedir. Eski yıllara
baktığımızda 1960 yılında ülkemizin sanayisinin 3’te 1’i ile 1.sırayı İstanbul
2. Sırayı ise Bursa almıştır. Sanayide öne çıkan bu bölgeler ekonomiye büyük
yarar sağlamaktadır. Sanayinin bir ülke için öneminin anlaşılmasının gerektiği
ve bundan sonraki dönemlerde sanayi sektörüne daha fazla önem vererek
gelişmesini sağlamaya çalışılması gerekmektedir.
YAZAR: RAHMİ
GÖNLÜGÜR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder