Çevre Koruma Bilinci Su Kirliliği: -Doğal olarak kirlenmemiş bir su ortamında bulunan canlılar o su ortamıyla belirli bir denge içerisindedirler.Dıştan gelen olumsuz bir etken o ortamdaki doğal dengeyi bozabilir.Doğal dengenin bozulması su ürünleri yetiştirilmesinde kullanılan bir su kaynağındaki doğal dengenin bozulması kadar önem taşımayabilir.Bu yaklaşımla su kirliliğinin,su kaynağının belli bir amaç için kullanılabilirliğinin azaltılması veya yok olmasıdır.
CANAN DEMİRÖRS Çevre bilinci için ilk olarak eğitimli insan ve çevre kavramını bilmek gerekir. Çevre bilincine varmayan insan tükenebilir kaynakları yok olmasına gelecekteki su hava vs.. gibi yaşamsal olayların yok olmasına neden olur çevre bizimle olan her şeydir .Bu yüzden elimizden geldikçe tükenebilir kaynakları en az ve verimli şekilde kullanmalıyız.
TANSU ARMUTÇU Doğayı korumak, yaşadığımız çevredeki ortak kullanım alanlarını paylaşmak, canlı yaşamına ve kendi hak ve ihtiyaçlarımıza olduğu kadar biyoçeşitliliğe ve çevreye de saygı duymak çevre bilincinin temel amaçlarıdır.
Ne havanın, ne suyun,ne de toprağın kendi kendine kirlenmeyeceği herkes tarafından bilinen yadsınamaz bir gerçektir.İnsanoğlu kimi zaman bilerek fakat önemsemeyerek, kimi zaman da farkında olmadan çevreyi oluşturan diğer unsurları kirleterek dünyanın ve dünya üzerindeki canlı yaşamının geleceğini tehlikeye atmaktadır.Tüm dünya üzerinde çevre kirliliği ile ilk kez nüfusu kalabalık ve hızla artan, nüfusun yoğun olduğu kent ve endüstri merkezlerinde karşılaşılmış ve bu kirliliklerin hızla dünyaya yayılmaları, çevrenin kirlenmesine ve bozulmasına neden olmuştur.
TEMİZ İNSAN TEMİZ ÇEVRE; insanlar ne kadar temiz olursa o kadar çevreyi temiz tutarlar, ve gelecek kuşaklar için örnek olur, kişi kendisinden başlarsa toplum içinde de kesinlikle fark edilecektir.
Gaziantep'de çevreyi korumaya yönelik başlatılan ve bu konu ile ilgili yapılan "TEMİZ ÇEVRE SÜRDÜRÜLEBİLİR YAŞAM" projesi tüm Türkiye ve illerine örnek olacak bir projedir.İşte projenin detayları : "Öncelik- Başta dezavantajlı bireyler olmak üzere bütün bireylerin eğitim, beceri kazanma ve nitelik artırma, sosyal uyum, sosyal hizmet ve sosyal nitelikli kurumsal kapasite geliştirme gibi faaliyetlere erişimlerinin ve katılım düzeylerinin artırılmasını sağlamak amacıyla bu kapsamda 9 ay boyunca Gaziantep ili Şahinbey ilçesinde yer alan,toplam 72 lise ve ilköğretim okullarında eğitim gören öğrencilere, ve öğrencilerin ailelerine temizlik ve çevre bilinci oluşturulması adına farkındalık yaratmak için bilinçlendirme faaliyetleri düzenlenecektir. Bu kapsamda öğrencilere temizlik seti, okullulara ise çöp kovası, çöp poşeti, sıvı sabun ve katı atık toplama konteynırı dağıtılacaktır.
Farkındalık : Hedef kitle ile beraber, belirlenen pilot bölgeye TEMA vakfı ile ağaç dikimi yapılacaktır."
Sultan ŞAHAN Çevreyi kirletiyoruz! Doğayı katlediyoruz! Evet, biz bunları yapıyoruz. Aslında kendimize, geçmişimize, bugünümüze ve geleceğimize ihanet ediyoruz. Çevremiz, yani bizim nefes aldığımız, doğduğumuz, doyduğumuz ve bizi içinde barındıran bu yapı, bu yaşam alanımız en değerli varlığımız olması gerekirken biz bunu sağlayamıyoruz ya da aslında bilerek sağlamıyoruz. Sağlayamıyoruz çünkü gerekli olan “çevre bilinci” birçok insanda maalesef yok. Bunun arttırılması lazım fakat halen yeterli bilinçlendirme çalışmaları yapılıyor denilemez çünkü bunu yapması gereken birçok kurumlar ve kuruluşlardaki kişiler bilinçsiz. Hal böyle olunca da istenilen sonuca ulaşmak bir hayalden öte değil. Sağlamıyoruz çünkü bu işimize gelmiyor. Evet, bazıları için çevre ikinci hatta son sıralarda yer alıyor.
Bazı faaliyetlerimiz doğaya zarar veriyor ve çevre kirliliğine neden oluyor. Fabrika kurmak için iş adamları milyarlarca para harcıyorlar ama fabrikanın bacasına filtre taktırmıyorlar. Bu yüzden de fabrikadan çıkan dumanlar bizim soluduğumuz havaya karışıyor. Bu da bizim sağlığımızı tehlikeye atıyor. Bu fabrikayı kuran iş adamı arıtma tesisi de kurmuyor. Fabrikadan çıkan kimyasal atıkları denize atıyor. Bunun sonucunda denizde yaşayan balıklar ölüyor. Balıklar ölünce sudaki doğal denge bozuluyor. Biraz da başkalarını suçlamak yerine kendimize de bakalım. Temiz olmak herkesin hakkı fakat temiz olalım diye bazen çevreye büyük zararlarımız olabiliyor. Ayrıca piller de havayı, suyu ve toprağı kirletiyor. İçinde cıva bulunan tek bir pil bile. 800 000 litre uyu içilemez hal getiriyor. Kömür petrol ve doğal gaz gibi fosil yakıtların kullanılması havamızın kirlenmesine sebep oluyor.Çevre kirliliği önlenmezse dünya yaşanamaz bir yer olacak. Hava nefes alamayacağımız kadar kirli, suyumuz içilemez hale gelecek, yürüdüğümüz yolda bir tane bile ağaç kalmayacak. insanlar seçim yapar.yürümek istenilen yolu kendileri seçer.belki seçilen yolun yürümesi bize kalmaz.yapılan seçimin sonuçlarını seçim yapanlar katlanmayabilirler.fakat bu yolu bizim seçimlerimiz yüzünden yürümeyi kimseye fırsat vermek ne bizim nede başkasının hakkı.ileride bizim geleceğimiz diyeceğimiz insanlara,dengeyi sağlayan canlılara yaşanabilecek keşke denilmeyecek bir çevre bırakmak için dikkat edilmeli.bilinçli insanlar olup çevremizi korumali yaşanılır bir çevre bırakmalıyız..
Çevre bilincine sahip olmak, temel insan haklarının eşitlik ve adalet ilkelerini içine alan çağdaş insan davranışlarının çerçevesini oluşturmaktadır. Çağdaş insanın çevre bilinci, kendi içinde duyduğu bireysel sorumluluk duygusunu etrafındaki insanların da duyması için çaba göstermeyi de gerektirmektedir.
Anayasamızın 56. Maddesinde "Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşın ödevidir" denilmektedir. Bu nedenle her insan çevreci olmak ve bu sorumluluğu taşımak zorundadır. Henüz vakit varken ve geç kalmadan, "bana ne" demeden hepimiz bu çabanın içinde olmalıyız. Hep birlikte sevgiye dayalı, çevreye saygılı bir geleceğe merhaba diyelim.
Çevreyi,canlı cansız varlıkların bir arada bulundukları birbirlerini etkiledikleri ve etkilendiklerini ortam olarak tanımlayabiliriz.Hava,toprak su bu ortamın vazgeçilmez unsurlarıdır ve bu unsurları güzel bir biçimde kullanmak kendi elimizdedir.havanın suyun toprağın kendi kendini kirletemeyeceği karşı çıkılamayacak bir gerçektir.Ve bundan dolayı bu sorumluluk çevreyi bilinçli olarak kullanma biz insanlara düşer.Çevre bilinci ilk önce ailede başlar.Bir anne baba cocuğuna karşı çevreye duyarlı olmasını ve onu düzgün kullanmasını öğretmelidir. Ve sonra bu "Çevre Bilincini" öğretimi eğitimcilere yerel yönetimlerde vatandaşlara kadar toplumun her kesiminden her yaşta insana çok büyük sorumluluklar ve görevler düşmektedir.Eğer kendimizi bu çevreye karşı duyarlılıktan soyutlarsak tıpkı şu dönemde yaşadığımız "su sorunu" nu örnek verebiliriz.bunlara başka örnekte verilebilir.Pillerin rastgele atılması ,çevreye çöp atılması ve deniz kirliliği insanların çevre bilincinden yoksunluğundan doğan bir sorundur."Doğa için el ele verelim... "
CANSU KIRLI Temiz hava temiz toprak sağlıklı yaşam! Her dakika etrafa atılan sakızlar kuşlarda ölüme yol açıyor.Artık yollarda görmeyealıştıgımız sakızlar sade çevre kirliligi değil , kuş ölümlerine neden oluyor.Sakızları ekmek zannedip yemege kalkan kuşlar gagalarını birdaha açamalarında imkan vermeyen sakız yüzünden açlık ve susuzluktan ölüyorlar.Yere atılan sakızlarınkuş ölümlerine neden oluyor.
ATIK MADDE KİRLİLİĞİ Yıllardan beri fabrikaların atık sularına bir çözüm yolu aranmamaktadır. Dere yataklarına yada denizlere ön arıtma yapılmadan atılmaktadır. Bu atık suların gelişigüzel doğaya , sulara atılması çevreyi olumsuz etkilemektedir . Ciddi hastalıklara , toplu ölümlere yol açmaktadır . Bu sebepten dolayı birçok canlı hayatını kaybetmektedir . Bu atıklar şehir sularına karışıp insanların sağlığını da tehdit eder durumda. Fabrikaların sağlık bakanlığı tarafından denetlenmesi ve insanların da biraz insaflı olup bu duruma bir son vermesi gerekmektedir . !
ÇÖP KİRLİLİĞİ ÜLKEMİZİN BÜYÜK BİR SORUNU Türkiyede çöp kirliliği en önemli çevre kirliliği olarak gündeme gelmektedir. Piknik alanlarımız , sahillerimiz , birçok boş arazimiz , sokaklarımız hatta caddelerimiz bile çöp yığını olmakta. Doğa bunu kolay kolay yok edemez . Bunların temizlenmesi mümkün değildir. Yani çevreye dönüşü olmayan bir hayat kurulmaktadır. Bu durum karşısında birçok bulaşıcı hastalık topraktan canlıya geçmektedir . BU DURUMA DUYARSIZ KALMAYALIM . SAĞLIĞIMIZ ,YAŞADIĞIMIZ HAYAT VE ÇEVREMİZ İÇİN DİKKATLİ OLALIM . .!
ÇEVRE BİLİNCİ Çevreyi temiz tutmanın yolu bireysel sorumluluk duygusundan çevre bilincinin oluşmasından,oluşturulmasından geçer.Çağdaş çevre bilinci,çevreyi oluşturan unsurlar koruma geliştirme yolları hakkında bilgi sahibi olmanın yanısıra, çevreyi koruma yönünde davranışlar sergilemeyi de içerir.HEP BİRLİKTE SEVGİYE DAYALI,ÇEVREYE SAYGILI BİR GELECEĞE MERHABA DİYELİM...
Çoğu insan çevre bilincine sahip olduğunu düşünür.Yol kenarında çöp görünce veya bir çöp dağının yanından geçerken dediğimiz şey;"bunları kim atmış? Doğayı hiç düşünmüyorlar. v.b " şeylerdir.Ama hiç birimizde onları nasıl oradan kaldırırım yada buna nasıl engel olurum diye çözüm aramıyor.Atalarımız boşuna dememişler lafla gemi yürümez diye, sadece söylemek veya aklımızın bi ucundan geçirmek yetmez bunun için çözüm yolları arayıp bir katkıda bulunmak gerekir.Bu çevre de sadece biz değil başka canlılarda yaşıyor bizim onların temiz çevre hakkını ellerinden almaya hakkımız yok.Çevre bilincine sahibim diyorsanız çevremizi korumak için sizde katkıda bulunun. "BU ÇEVRE BİZE AİT DEĞİL Kİ KİRLETME HAKKI BİZİM OLSUN."
canlı cansız varlıkların bulundukları birbirlerini etkiledikleri ve birbirlerinden etkilendikleri ortam olarak tanımlayabiliriz. Hava, su, toprak ve insan bu ortamın vazgeçilmez unsurlarındandır. Ne havanın ne suyun nede toprağın kendi kendine kirlenmeyeceği herkes tarafından bilinen bi gerçektir . İnsanoğlu kimi zaman bilerek fakat önemsemeyerek, kimi zaman da farkında olmadan çevreyi oluşturan diğer unsurları kirleterek dünyanın ve dünya üzerindeki canlı yaşamanın geleceğini tehlikeye atmaktadır. Tüm dünya üzerinde çevre kirliliği ile ilk kez nüfusu kalabalık ve hızla artan, nüfusun yoğun olduğu kent ve endüstri merkezlerinde karşılaşılmış ve bu kirliliklerin hızla dünyaya yayılmaları, çevrenin ve bozulmasına neden olmuştur.
Her canlının toprağa, suya ve havaya ihtiyacı vardır. Bunlar olmadan yaşam olmaz. Bunların hepsinin genel adı doğadır. Doğa insanlara bir çok nimetler sunar. Bu nimetlerin hepsi insan içindir. Doğa zenginliklerimiz her geçen gün azalmaktadır. Sanayileşme ve kentlerdeki nüfus yoğunlukları, çevre sorunlarının artmasına sebep olmuştur. Bütün ülkelerin ortak sorunu haline gelen çevre kirlenmesi, günümüzde insan sağlığını tehdit eder boyutlara ulaşmıştır. Günümüzde küresel ısınma ile iklim farklılıkları meydana gelmeye başlamıştır. Bu kirlenmeler sonucunda canlı türleri tükeniyor, ormanlar azalıyor, denizler ve akarsular kirleniyor. Çevre kirlenmesini, insanın doğaya verdiği zarar olarak da tanımlayabiliriz. Cam şişenin doğada 4000 yıl,Plastiğin 1000 yıl,kola kutusunun 20-100 yıl, Sigara filtresinin 5 yıl kaldığı çevreciler tarafından tespit edilmiştir. İnsanlar bu durumda tedirgin olmaya başladılar. Doğanın korunması zorunludur.
İnsanlar yaşamlarını sürdürmek için içinde bulundukları çevreden faydalanmak zorundadırlar. Fakat bu durum insan yeni şeyler keşfettikçe ve kendisini geliştirmeye devam ettikçe gereğinden fazla artış göstermeye başlamış ve şu an da en tepe noktaya ulaşmıştır. Biz insanlarda bilinçsizlik söz konusudur ve ihtiyaç olunandan fazla tüketim ve bunun karşılığında ise yerine konulmayan-konulamayan- doğal kaynakların hızla azalması ile karşı karşıya kalınmıştır. Bu kaynak tüketimi yeni üretimleri ve milyonlarca ürünü ortaya çıkartmak adına yapılmaktadır. Her yeni elbise, eşya, araba vb. ismini saymakla bitiremeyeceğimiz bu “zorunlu ihtiyaçlarımız?”, “olmazsa olmazlarımız?” sebebiyle çevremizde ki sınırsız olarak düşünülen ama aslında sınırlı olan değerlerimizi çok hızlı bir şekilde tüketirken kirlilik denilen bir şeyi de zamanla tanıma fırsatı bulmuş olduk ve şu günlerde hayatımızın seyrini değiştirmesine katkı sağlamaya da devam ediyoruz.
Çevreyi kirletiyoruz! Doğayı katlediyoruz! Evet, biz bunları yapıyoruz. Aslında kendimize, geçmişimize, bugünümüze ve geleceğimize ihanet ediyoruz. Çevremiz, yani bizim nefes aldığımız, doğduğumuz, doyduğumuz ve bizi içinde barındıran bu yapı, bu yaşam alanımız en değerli varlığımız olması gerekirken biz bunu sağlayamıyoruz ya da aslında bilerek sağlamıyoruz. Sağlayamıyoruz çünkü gerekli olan “çevre bilinci” birçok insanda maalesef yok...
osman demir (SİNYOR) Dünya dışını da kirletmeye başlayan insan, akıllı oluşu ile en çok çevresinden yararlanan canlı da insan!
Kirletmenin öznesi atıktır. Doğayı kirleten atıklar, sadece insanın atıklarıdır. Diğer canlı atıkları kirlenmenin aksine doğal varlıkları - canlıları besleyip zenginleştirmektedir. Doğal ortamların yaşam döngüsünü sağlamaktadır.
İnsanlar ise bunca akıllı yaratılmalarına rağmen o oranda da nankörlük yapıp, çevrelerinin kadrini kıymetini bilmemekte verdiği zaralar bir yana kendi yaşam ortamına zarar verdiğini bile bile kirletmeye devam etmektedir. Bir kentin bir metropolün fosseptik ve katı atıklarının miktarını düşünmek bile korkunçtur. Sanayi atıklarının çoğunu farketmeksizin yaşam ortamımıza karıştığının bilincinde hiç değiliz.
Bunca nimetlerin bulunduğu cennet gezegenimiz, her türlü yaşam ortamı için coğrafik ve iklimlere sahipken; bunun kirletilmesine önlem almayan insanlık uzayda yaşam ortamı bulmak için trilyonlar harcamaktadır.
Elbette araştırmaya sınır yoktur. Değişik bilimler içinde araştırmak gereklidir, ama öncelikle kapı önünün temizliğine dikkat etmelidir.
Yoksa ayağına buşlaşan kirlerle, atıklarla gittiği yeri de yaşanmaz yapabilir.
TUĞÇE BAŞ Yere tükürme ayıbı !!! İnsanın tükürüğünde yaklaşık 600 değişik mikrop bulunur. 1 cm tükürükte (bir tavla zarından biraz daha büyük) 250 milyon adet mikrop vardır. Yere tükürme yoluyla; verem, bronşit, zatürre ve grip gibi pek çok hastalık bulaşabilir. Aynı zamanda tükürme , insanları tiksindirir, iğrenç kabul edilir, kızgınlık ve strese neden olur. Ruh sağlığınıda olumsuz etkilemektedir. Lütfen yerlere tükürmemeye özen gösteriniz.
canlı cansız varlıkların bulundukları birbirlerini etkiledikleri ve birbirlerinden etkilendikleri ortam olarak tanımlayabiliriz. Hava, su, toprak ve insan bu ortamın vazgeçilmez unsurlarındandır. Ne havanın ne suyun nede toprağın kendi kendine kirlenmeyeceği herkes tarafından bilinen bi gerçektir . İnsanoğlu kimi zaman bilerek fakat önemsemeyerek, kimi zaman da farkında olmadan çevreyi oluşturan diğer unsurları kirleterek dünyanın ve dünya üzerindeki canlı yaşamanın geleceğini tehlikeye atmaktadır. Tüm dünya üzerinde çevre kirliliği ile ilk kez nüfusu kalabalık ve hızla artan, nüfusun yoğun olduğu kent ve endüstri merkezlerinde karşılaşılmış ve bu kirliliklerin hızla dünyaya yayılmaları, çevrenin ve bozulmasına neden olmuştur.
Çevre bilinci bireylerin ve toplumların çevre ile dengeli bir şekilde ilişkilerde bulunabilmesi için sahip olması gereken davranış, tutum ve düşünce şeklidir. Bunun temelinde insanların çevreyi tahrip etmeden, ondan yararlanma ilkesi yatmaktadır. Doğayı korumak, yaşadığımız çevredeki ortak kullanım alanlarını paylaşmak, canlı yaşamına ve kendi hak ve ihtiyaçlarımıza olduğu kadar biyoçeşitliliğe ve çevreye de saygı duymak çevre bilincinin temel amaçlarıdır. Çevre bilincini oluşturmak için küresel ve yerel çevre sorunları konusunda herkes duyarlı olmalı ve üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmelidir.
Çevrenin doğal ya da çeşitli müdahalelerle değişmesi o bölgede bulunan tüm canlı faaliyetlerini etkilemektedir. Boyutları ve etkileri genişleyen çevre sorunları toplumların çevre konusunda daha bilinçli olması gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. Gelecek nesillerin daha sağlıklı ve güvenilir bir ortamda yaşamalarını sağlamak için çevreye duyarlı bireyler yetiştirmek, bir zorunluluk haline gelmiştir. Bu amaçla çevre sorunlarının ortaya çıkmasında etkili olan bireylerin bu sorunların giderilmesinde de üzerlerine düşen sorumlulukların neler oldukları bilincine ulaştırılmaları gerekmektedir.
Ferhat ESMERAY Çevreyi korumak için, en azından bireysel olarak yapılabilecek bir takım önlemler bulunmaktadır. Bir miktar fedakarlık gösterilerek yapılması geleceğimizin temini olan birkaç önlem aşağıda yer almaktadır:
Çöpler, çöp poşetinin ağzını sıkıca bağlandıktan sonra çöp kutusuna atılmalıdır. Ormanlar korunmalıdır. Ağaçlara zarar verilmemelidir. Çimlerin üzerinde ateş yakılmamalıdır. Hayvanlara zarar vermekten kaçınılmalıdır. Denizler kirletilmemelidir. Evcil hayvanların atıkları temizlenmelidir. Çevremiz sahiplenmeli, değeri ve önemi çocuklara öğretilmeli, büyüklere anlatılmalıdır. Enerji tasarrufu yapılmalıdır. Biten piller pil kutusuna atılmalıdır. Piknikten sonra ateş söndürülmeli ve asla yerde çöp bırakılmamalıdır. Kâğıt, teneke, cam, pil gibi geri dönüşümü olan maddeler geri dönüşüm kutularına atılmalıdır.
Çevreyi ; canlı-cansız varlıkların bir arada bulundukları , birbirlerini etkiledikleri ve birbirlerinden etkilendikleri ortam olarak tanımlayabiliriz. Hava , su , toprak ve insan bu ortamın vazgeçilmez unsurlarıdır. Çevre bilincine sahip olmak temel insan haklarının eşitlik ve adalet ilkelerini içine alan çağdaş insan davranışlarının çerçevesini oluşturmaktadır. Çağdaş insanın çevre bilinci , kendi içinde duyduğu bireysel sorumluluk duygusunu etrafındaki insanların da duyması için çaba göstermeyi de gerekmektedir .
Çevre Koruma Bilinci
YanıtlaSilSu Kirliliği:
-Doğal olarak kirlenmemiş bir su ortamında bulunan canlılar o su ortamıyla belirli bir denge içerisindedirler.Dıştan gelen olumsuz bir etken o ortamdaki doğal dengeyi bozabilir.Doğal dengenin bozulması su ürünleri yetiştirilmesinde kullanılan bir su kaynağındaki doğal dengenin bozulması kadar önem taşımayabilir.Bu yaklaşımla su kirliliğinin,su kaynağının belli bir amaç için kullanılabilirliğinin azaltılması veya yok olmasıdır.
CANAN DEMİRÖRS
YanıtlaSilÇevre bilinci için ilk olarak eğitimli insan ve çevre kavramını bilmek gerekir. Çevre bilincine varmayan insan tükenebilir kaynakları yok olmasına gelecekteki su hava vs.. gibi yaşamsal olayların yok olmasına neden olur çevre bizimle olan her şeydir .Bu yüzden elimizden geldikçe tükenebilir kaynakları en az ve verimli şekilde kullanmalıyız.
TANSU ARMUTÇU
YanıtlaSilDoğayı korumak, yaşadığımız çevredeki ortak kullanım alanlarını paylaşmak, canlı yaşamına ve kendi hak ve ihtiyaçlarımıza olduğu kadar biyoçeşitliliğe ve çevreye de saygı duymak çevre bilincinin temel amaçlarıdır.
Ne havanın, ne suyun,ne de toprağın kendi kendine kirlenmeyeceği herkes tarafından bilinen yadsınamaz bir gerçektir.İnsanoğlu kimi zaman bilerek fakat önemsemeyerek, kimi zaman da farkında olmadan çevreyi oluşturan diğer unsurları kirleterek dünyanın ve dünya üzerindeki canlı yaşamının geleceğini tehlikeye atmaktadır.Tüm dünya üzerinde çevre kirliliği ile ilk kez nüfusu kalabalık ve hızla artan, nüfusun yoğun olduğu kent ve endüstri merkezlerinde karşılaşılmış ve bu kirliliklerin hızla dünyaya yayılmaları, çevrenin kirlenmesine ve bozulmasına neden olmuştur.
YanıtlaSilmesut ELMAS
YanıtlaSilTEMİZ İNSAN TEMİZ ÇEVRE; insanlar ne kadar temiz olursa o kadar çevreyi temiz tutarlar, ve gelecek kuşaklar için örnek olur, kişi kendisinden başlarsa toplum içinde de kesinlikle fark edilecektir.
Gaziantep'de çevreyi korumaya yönelik başlatılan ve bu konu ile ilgili yapılan "TEMİZ ÇEVRE SÜRDÜRÜLEBİLİR YAŞAM" projesi tüm Türkiye ve illerine örnek olacak bir projedir.İşte projenin detayları :
YanıtlaSil"Öncelik- Başta dezavantajlı bireyler olmak üzere bütün bireylerin eğitim, beceri kazanma ve nitelik artırma, sosyal uyum, sosyal hizmet ve sosyal nitelikli kurumsal kapasite geliştirme gibi faaliyetlere erişimlerinin ve katılım düzeylerinin artırılmasını sağlamak amacıyla bu kapsamda 9 ay boyunca Gaziantep ili Şahinbey ilçesinde yer alan,toplam 72 lise ve ilköğretim okullarında eğitim gören öğrencilere, ve öğrencilerin ailelerine temizlik ve çevre bilinci oluşturulması adına farkındalık yaratmak için bilinçlendirme faaliyetleri düzenlenecektir. Bu kapsamda öğrencilere temizlik seti, okullulara ise çöp kovası, çöp poşeti, sıvı sabun ve katı atık toplama konteynırı dağıtılacaktır.
Farkındalık : Hedef kitle ile beraber, belirlenen pilot bölgeye TEMA vakfı ile ağaç dikimi yapılacaktır."
Sultan ŞAHAN
YanıtlaSilÇevreyi kirletiyoruz! Doğayı katlediyoruz! Evet, biz bunları yapıyoruz. Aslında kendimize, geçmişimize, bugünümüze ve geleceğimize ihanet ediyoruz. Çevremiz, yani bizim nefes aldığımız, doğduğumuz, doyduğumuz ve bizi içinde barındıran bu yapı, bu yaşam alanımız en değerli varlığımız olması gerekirken biz bunu sağlayamıyoruz ya da aslında bilerek sağlamıyoruz. Sağlayamıyoruz çünkü gerekli olan “çevre bilinci” birçok insanda maalesef yok. Bunun arttırılması lazım fakat halen yeterli bilinçlendirme çalışmaları yapılıyor denilemez çünkü bunu yapması gereken birçok kurumlar ve kuruluşlardaki kişiler bilinçsiz. Hal böyle olunca da istenilen sonuca ulaşmak bir hayalden öte değil. Sağlamıyoruz çünkü bu işimize gelmiyor. Evet, bazıları için çevre ikinci hatta son sıralarda yer alıyor.
Bazı faaliyetlerimiz doğaya zarar veriyor ve çevre kirliliğine neden oluyor. Fabrika kurmak için iş adamları milyarlarca para harcıyorlar ama fabrikanın bacasına filtre taktırmıyorlar. Bu yüzden de fabrikadan çıkan dumanlar bizim soluduğumuz havaya karışıyor. Bu da bizim sağlığımızı tehlikeye atıyor. Bu fabrikayı kuran iş adamı arıtma tesisi de kurmuyor. Fabrikadan çıkan kimyasal atıkları denize atıyor. Bunun sonucunda denizde yaşayan balıklar ölüyor. Balıklar ölünce sudaki doğal denge bozuluyor. Biraz da başkalarını suçlamak yerine kendimize de bakalım. Temiz olmak herkesin hakkı fakat temiz olalım diye bazen çevreye büyük zararlarımız olabiliyor. Ayrıca piller de havayı, suyu ve toprağı kirletiyor. İçinde cıva bulunan tek bir pil bile. 800 000 litre uyu içilemez hal getiriyor. Kömür petrol ve doğal gaz gibi fosil yakıtların kullanılması havamızın kirlenmesine sebep oluyor.Çevre kirliliği önlenmezse dünya yaşanamaz bir yer olacak. Hava nefes alamayacağımız kadar kirli, suyumuz içilemez hale gelecek, yürüdüğümüz yolda bir tane bile ağaç kalmayacak.
YanıtlaSilinsanlar seçim yapar.yürümek istenilen yolu kendileri seçer.belki seçilen yolun yürümesi bize kalmaz.yapılan seçimin sonuçlarını seçim yapanlar katlanmayabilirler.fakat bu yolu bizim seçimlerimiz yüzünden yürümeyi kimseye fırsat vermek ne bizim nede başkasının hakkı.ileride bizim geleceğimiz diyeceğimiz insanlara,dengeyi sağlayan canlılara yaşanabilecek keşke denilmeyecek bir çevre bırakmak için dikkat edilmeli.bilinçli insanlar olup çevremizi korumali yaşanılır bir çevre bırakmalıyız..
Çevre bilincine sahip olmak, temel insan haklarının eşitlik ve adalet ilkelerini içine alan çağdaş insan davranışlarının çerçevesini oluşturmaktadır. Çağdaş insanın çevre bilinci, kendi içinde duyduğu bireysel sorumluluk duygusunu etrafındaki insanların da duyması için çaba göstermeyi de gerektirmektedir.
YanıtlaSilAnayasamızın 56. Maddesinde "Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşın ödevidir" denilmektedir. Bu nedenle her insan çevreci olmak ve bu sorumluluğu taşımak zorundadır. Henüz vakit varken ve geç kalmadan, "bana ne" demeden hepimiz bu çabanın içinde olmalıyız. Hep birlikte sevgiye dayalı, çevreye saygılı bir geleceğe merhaba diyelim.
Çevreyi,canlı cansız varlıkların bir arada bulundukları birbirlerini etkiledikleri ve etkilendiklerini ortam olarak tanımlayabiliriz.Hava,toprak su bu ortamın vazgeçilmez unsurlarıdır ve bu unsurları güzel bir biçimde kullanmak kendi elimizdedir.havanın suyun toprağın kendi kendini kirletemeyeceği karşı çıkılamayacak bir gerçektir.Ve bundan dolayı bu sorumluluk çevreyi bilinçli olarak kullanma biz insanlara düşer.Çevre bilinci ilk önce ailede başlar.Bir anne baba cocuğuna karşı çevreye duyarlı olmasını ve onu düzgün kullanmasını öğretmelidir. Ve sonra bu "Çevre Bilincini" öğretimi eğitimcilere yerel yönetimlerde vatandaşlara kadar toplumun her kesiminden her yaşta insana çok büyük sorumluluklar ve görevler düşmektedir.Eğer kendimizi bu çevreye karşı duyarlılıktan soyutlarsak tıpkı şu dönemde yaşadığımız "su sorunu" nu örnek verebiliriz.bunlara başka örnekte verilebilir.Pillerin rastgele atılması ,çevreye çöp atılması ve deniz kirliliği insanların çevre bilincinden yoksunluğundan doğan bir sorundur."Doğa için el ele verelim... "
YanıtlaSil:D Arkadaşı tebrik ediyoruz.Kendi yazısıdır.
SilCANSU KIRLI
YanıtlaSilTemiz hava temiz toprak sağlıklı yaşam!
Her dakika etrafa atılan sakızlar kuşlarda ölüme yol açıyor.Artık yollarda görmeyealıştıgımız sakızlar sade çevre kirliligi değil , kuş ölümlerine neden oluyor.Sakızları ekmek zannedip yemege kalkan kuşlar gagalarını birdaha açamalarında imkan vermeyen sakız yüzünden açlık ve susuzluktan ölüyorlar.Yere atılan sakızlarınkuş ölümlerine neden oluyor.
RAZİYE SÖYLEVİ
YanıtlaSilATIK MADDE KİRLİLİĞİ
Yıllardan beri fabrikaların atık sularına bir çözüm yolu aranmamaktadır. Dere yataklarına yada denizlere ön arıtma yapılmadan atılmaktadır. Bu atık suların gelişigüzel doğaya , sulara atılması çevreyi olumsuz etkilemektedir . Ciddi hastalıklara , toplu ölümlere yol açmaktadır . Bu sebepten dolayı birçok canlı hayatını kaybetmektedir . Bu atıklar şehir sularına karışıp insanların sağlığını da tehdit eder durumda. Fabrikaların sağlık bakanlığı tarafından denetlenmesi ve insanların da biraz insaflı olup bu duruma bir son vermesi gerekmektedir . !
ŞAFAK ELİŞ
YanıtlaSilÇÖP KİRLİLİĞİ ÜLKEMİZİN BÜYÜK BİR SORUNU
Türkiyede çöp kirliliği en önemli çevre kirliliği olarak gündeme gelmektedir. Piknik alanlarımız , sahillerimiz , birçok boş arazimiz , sokaklarımız hatta caddelerimiz bile çöp yığını olmakta. Doğa bunu kolay kolay yok edemez . Bunların temizlenmesi mümkün değildir. Yani çevreye dönüşü olmayan bir hayat kurulmaktadır. Bu durum karşısında birçok bulaşıcı hastalık topraktan canlıya geçmektedir . BU DURUMA DUYARSIZ KALMAYALIM . SAĞLIĞIMIZ ,YAŞADIĞIMIZ HAYAT VE ÇEVREMİZ İÇİN DİKKATLİ OLALIM . .!
ÇEVRE BİLİNCİ
YanıtlaSilÇevreyi temiz tutmanın yolu bireysel sorumluluk duygusundan çevre bilincinin oluşmasından,oluşturulmasından geçer.Çağdaş çevre bilinci,çevreyi oluşturan unsurlar koruma geliştirme yolları hakkında bilgi sahibi olmanın yanısıra, çevreyi koruma yönünde davranışlar sergilemeyi de içerir.HEP BİRLİKTE SEVGİYE DAYALI,ÇEVREYE SAYGILI BİR GELECEĞE MERHABA DİYELİM...
Çoğu insan çevre bilincine sahip olduğunu düşünür.Yol kenarında çöp görünce veya bir çöp dağının yanından geçerken dediğimiz şey;"bunları kim atmış? Doğayı hiç düşünmüyorlar. v.b " şeylerdir.Ama hiç birimizde onları nasıl oradan kaldırırım yada buna nasıl engel olurum diye çözüm aramıyor.Atalarımız boşuna dememişler lafla gemi yürümez diye, sadece söylemek veya aklımızın bi ucundan geçirmek yetmez bunun için çözüm yolları arayıp bir katkıda bulunmak gerekir.Bu çevre de sadece biz değil başka canlılarda yaşıyor bizim onların temiz çevre hakkını ellerinden almaya hakkımız yok.Çevre bilincine sahibim diyorsanız çevremizi korumak için sizde katkıda bulunun. "BU ÇEVRE BİZE AİT DEĞİL Kİ KİRLETME HAKKI BİZİM OLSUN."
YanıtlaSilcanlı cansız varlıkların bulundukları birbirlerini etkiledikleri ve birbirlerinden etkilendikleri ortam olarak tanımlayabiliriz. Hava, su, toprak ve insan bu ortamın vazgeçilmez unsurlarındandır. Ne havanın ne suyun nede toprağın kendi kendine kirlenmeyeceği herkes tarafından bilinen bi gerçektir . İnsanoğlu kimi zaman bilerek fakat önemsemeyerek, kimi zaman da farkında olmadan çevreyi oluşturan diğer unsurları kirleterek dünyanın ve dünya üzerindeki canlı yaşamanın geleceğini tehlikeye atmaktadır. Tüm dünya üzerinde çevre kirliliği ile ilk kez nüfusu kalabalık ve hızla artan, nüfusun yoğun olduğu kent ve endüstri merkezlerinde karşılaşılmış ve bu kirliliklerin hızla dünyaya yayılmaları, çevrenin ve bozulmasına neden olmuştur.
YanıtlaSilHer canlının toprağa, suya ve havaya ihtiyacı vardır. Bunlar olmadan yaşam olmaz. Bunların hepsinin genel adı doğadır. Doğa insanlara bir çok nimetler sunar. Bu nimetlerin hepsi insan içindir. Doğa zenginliklerimiz her geçen gün azalmaktadır. Sanayileşme ve kentlerdeki nüfus yoğunlukları, çevre sorunlarının artmasına sebep olmuştur. Bütün ülkelerin ortak sorunu haline gelen çevre kirlenmesi, günümüzde insan sağlığını tehdit eder boyutlara ulaşmıştır. Günümüzde küresel ısınma ile iklim farklılıkları meydana gelmeye başlamıştır.
YanıtlaSilBu kirlenmeler sonucunda canlı türleri tükeniyor, ormanlar azalıyor, denizler ve akarsular kirleniyor. Çevre kirlenmesini, insanın doğaya verdiği zarar olarak da tanımlayabiliriz. Cam şişenin doğada 4000 yıl,Plastiğin 1000 yıl,kola kutusunun 20-100 yıl, Sigara filtresinin 5 yıl kaldığı çevreciler tarafından tespit edilmiştir. İnsanlar bu durumda tedirgin olmaya başladılar. Doğanın korunması zorunludur.
Cengiz Satukk
YanıtlaSilİnsanlar yaşamlarını sürdürmek için içinde bulundukları çevreden faydalanmak zorundadırlar. Fakat bu durum insan yeni şeyler keşfettikçe ve kendisini geliştirmeye devam ettikçe gereğinden fazla artış göstermeye başlamış ve şu an da en tepe noktaya ulaşmıştır. Biz insanlarda bilinçsizlik söz konusudur ve ihtiyaç olunandan fazla tüketim ve bunun karşılığında ise yerine konulmayan-konulamayan- doğal kaynakların hızla azalması ile karşı karşıya kalınmıştır. Bu kaynak tüketimi yeni üretimleri ve milyonlarca ürünü ortaya çıkartmak adına yapılmaktadır. Her yeni elbise, eşya, araba vb. ismini saymakla bitiremeyeceğimiz bu “zorunlu ihtiyaçlarımız?”, “olmazsa olmazlarımız?” sebebiyle çevremizde ki sınırsız olarak düşünülen ama aslında sınırlı olan değerlerimizi çok hızlı bir şekilde tüketirken kirlilik denilen bir şeyi de zamanla tanıma fırsatı bulmuş olduk ve şu günlerde hayatımızın seyrini değiştirmesine katkı sağlamaya da devam ediyoruz.
Çevreyi kirletiyoruz! Doğayı katlediyoruz! Evet, biz bunları yapıyoruz. Aslında kendimize, geçmişimize, bugünümüze ve geleceğimize ihanet ediyoruz. Çevremiz, yani bizim nefes aldığımız, doğduğumuz, doyduğumuz ve bizi içinde barındıran bu yapı, bu yaşam alanımız en değerli varlığımız olması gerekirken biz bunu sağlayamıyoruz ya da aslında bilerek sağlamıyoruz. Sağlayamıyoruz çünkü gerekli olan “çevre bilinci” birçok insanda maalesef yok...
osman demir (SİNYOR) Dünya dışını da kirletmeye başlayan insan, akıllı oluşu ile en çok çevresinden yararlanan canlı da insan!
YanıtlaSilKirletmenin öznesi atıktır. Doğayı kirleten atıklar, sadece insanın atıklarıdır. Diğer canlı atıkları kirlenmenin aksine doğal varlıkları - canlıları besleyip zenginleştirmektedir. Doğal ortamların yaşam döngüsünü sağlamaktadır.
İnsanlar ise bunca akıllı yaratılmalarına rağmen o oranda da nankörlük yapıp, çevrelerinin kadrini kıymetini bilmemekte verdiği zaralar bir yana kendi yaşam ortamına zarar verdiğini bile bile kirletmeye devam etmektedir. Bir kentin bir metropolün fosseptik ve katı atıklarının miktarını düşünmek bile korkunçtur. Sanayi atıklarının çoğunu farketmeksizin yaşam ortamımıza karıştığının bilincinde hiç değiliz.
Bunca nimetlerin bulunduğu cennet gezegenimiz, her türlü yaşam ortamı için coğrafik ve iklimlere sahipken; bunun kirletilmesine önlem almayan insanlık uzayda yaşam ortamı bulmak için trilyonlar harcamaktadır.
Elbette araştırmaya sınır yoktur. Değişik bilimler içinde araştırmak gereklidir, ama öncelikle kapı önünün temizliğine dikkat etmelidir.
Yoksa ayağına buşlaşan kirlerle, atıklarla gittiği yeri de yaşanmaz yapabilir.
TUĞÇE BAŞ
YanıtlaSilYere tükürme ayıbı !!!
İnsanın tükürüğünde yaklaşık 600 değişik mikrop bulunur. 1 cm
tükürükte (bir tavla zarından biraz daha büyük) 250 milyon adet
mikrop vardır. Yere tükürme yoluyla;
verem, bronşit, zatürre ve grip gibi pek çok hastalık bulaşabilir. Aynı
zamanda tükürme , insanları tiksindirir, iğrenç kabul edilir, kızgınlık
ve strese neden olur. Ruh sağlığınıda olumsuz etkilemektedir.
Lütfen yerlere tükürmemeye özen gösteriniz.
canlı cansız varlıkların bulundukları birbirlerini etkiledikleri ve birbirlerinden etkilendikleri ortam olarak tanımlayabiliriz. Hava, su, toprak ve insan bu ortamın vazgeçilmez unsurlarındandır. Ne havanın ne suyun nede toprağın kendi kendine kirlenmeyeceği herkes tarafından bilinen bi gerçektir . İnsanoğlu kimi zaman bilerek fakat önemsemeyerek, kimi zaman da farkında olmadan çevreyi oluşturan diğer unsurları kirleterek dünyanın ve dünya üzerindeki canlı yaşamanın geleceğini tehlikeye atmaktadır. Tüm dünya üzerinde çevre kirliliği ile ilk kez nüfusu kalabalık ve hızla artan, nüfusun yoğun olduğu kent ve endüstri merkezlerinde karşılaşılmış ve bu kirliliklerin hızla dünyaya yayılmaları, çevrenin ve bozulmasına neden olmuştur.
YanıtlaSilÇevre bilinci bireylerin ve toplumların çevre ile dengeli bir şekilde ilişkilerde bulunabilmesi için sahip olması gereken davranış, tutum ve düşünce şeklidir. Bunun temelinde insanların çevreyi tahrip etmeden, ondan yararlanma ilkesi yatmaktadır. Doğayı korumak, yaşadığımız çevredeki ortak kullanım alanlarını paylaşmak, canlı yaşamına ve kendi hak ve ihtiyaçlarımıza olduğu kadar biyoçeşitliliğe ve çevreye de saygı duymak çevre bilincinin temel amaçlarıdır.
YanıtlaSilÇevre bilincini oluşturmak için küresel ve yerel çevre sorunları konusunda herkes duyarlı olmalı ve üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmelidir.
Çevrenin doğal ya da çeşitli müdahalelerle değişmesi o bölgede bulunan tüm canlı faaliyetlerini etkilemektedir. Boyutları ve etkileri genişleyen çevre sorunları toplumların çevre konusunda daha bilinçli olması gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. Gelecek nesillerin daha sağlıklı ve güvenilir bir ortamda yaşamalarını sağlamak için çevreye duyarlı bireyler yetiştirmek, bir zorunluluk haline gelmiştir. Bu amaçla çevre sorunlarının ortaya çıkmasında etkili olan bireylerin bu sorunların giderilmesinde de üzerlerine düşen sorumlulukların neler oldukları bilincine ulaştırılmaları gerekmektedir.
YanıtlaSilFerhat ESMERAY
YanıtlaSilÇevreyi korumak için, en azından bireysel olarak yapılabilecek bir takım önlemler bulunmaktadır. Bir miktar fedakarlık gösterilerek yapılması geleceğimizin temini olan birkaç önlem aşağıda yer almaktadır:
Çöpler, çöp poşetinin ağzını sıkıca bağlandıktan sonra çöp kutusuna atılmalıdır.
Ormanlar korunmalıdır.
Ağaçlara zarar verilmemelidir.
Çimlerin üzerinde ateş yakılmamalıdır.
Hayvanlara zarar vermekten kaçınılmalıdır.
Denizler kirletilmemelidir.
Evcil hayvanların atıkları temizlenmelidir.
Çevremiz sahiplenmeli, değeri ve önemi çocuklara öğretilmeli, büyüklere anlatılmalıdır.
Enerji tasarrufu yapılmalıdır.
Biten piller pil kutusuna atılmalıdır.
Piknikten sonra ateş söndürülmeli ve asla yerde çöp bırakılmamalıdır.
Kâğıt, teneke, cam, pil gibi geri dönüşümü olan maddeler geri dönüşüm kutularına atılmalıdır.
Çevreyi ; canlı-cansız varlıkların bir arada bulundukları , birbirlerini etkiledikleri ve birbirlerinden etkilendikleri ortam olarak tanımlayabiliriz. Hava , su , toprak ve insan bu ortamın vazgeçilmez unsurlarıdır. Çevre bilincine sahip olmak temel insan haklarının eşitlik ve adalet ilkelerini içine alan çağdaş insan davranışlarının çerçevesini oluşturmaktadır. Çağdaş insanın çevre bilinci , kendi içinde duyduğu bireysel sorumluluk duygusunu etrafındaki insanların da duyması için çaba göstermeyi de gerekmektedir .
YanıtlaSil